23 Kasım 2014 Pazar

Neden Ben? Sorusundan Nasıl Kurtuldum?


Neden Ben? Sorusundan Nasıl Kurtuldum?


 

Kıymetli dostum Efkan Vural hocamın teşvikleriyle yazı yazmaya 2006 yılında başladım. Sizlerde farkediyorsunuzdur, artık yazılarımız gittikçe akıcı olup güzelleşiyor elhamdülillah...

 


Nedeni, acizane hergün kitap, yazı okuruz ve radyodan çok dini sohbet dinleriz. Çünkü “Hayvandır ağızdan beslenen, insan kulaktan beslenir” der Hz. Mevlana’mız...

 

Geçtiğimiz ay, minik kitaplığımdaki 2007 yılında bir akrabamızın matbaasında hatıra olsun diye 800 adet bastırdığı, incecik kitapçığımız gözüme çarptı.

 

Kitabı incelerken farkettim. 2006’daki ilk yazımızda NEDEN BEN? diyerek engelli oluşuma rıza göstermemdeki anlatımın samimiyetini görünce bu yazıyı arşivden paylaşmak istedik:

 

***

 

Neden ben?


Neden ben dediniz mi hiç?

 

Uçsuz bucaksız kainatı, içindeki milyarlarca yıldızları, güneşi, ay'ı, dünyayı Yüce Allah yarattı. Ama neden?

 

Dünyayı yaratmasındaki neden, cennet ve cehennem hayatı için bir sınav yeri olmasıdır.


Şimdi şöyle bir düşünün, biz bu dünyada 60-70 yıl, en fazla 90 yıl yaşıyoruz; sonra ölüm.

 

Ve yeniden diriliş ve sonsuz bir hayat başlıyor. seksen değil, 10000000000… sıfırları siz koyun, bu kadar yıl.  Bu sonsuz hayatı kazanmanın ve derecemizi artırmanın tek yolu bu dünya hayatında biriktireceğimiz sevaplar.

 

Ve engelli olmak Allah'ın bir hediyesidir.
Sağlıklı bir insanın yirmi yılda kazanacağı sevabı, hastalığa ve engele sabreden ve şükreden biri yirmi günde kazanabilir.


Lütfen kendimizi üzmeyelim, Neden biz engelliyiz? Çünkü Allah bizi seviyor ve sevap kazanmamızı istiyor. Düşünsenize dünyayı; uyuşturucu, içki, fuhuş, cinayet, serseriler, boşboş amaçsız insanlar...

 

Bizler (engelliler) temiziz. Bu da Allah'ın bir lütfu değil midir?

 

Neden ben değil; iyi ki beni seçtin Allah'ım deyin.


***

 


Yıllar önce yazdığımız bu yazımıza bazı engelli kardeşlerimden itiraz gelmişti: Neden engelli olmama sevinecekmişim; herkes kız arkadaşıyla kafe, deniz, sinema gezerken, biz yatakta eve hapisiz diye mi?  

 

O arkadaşa ahiret var, cennet var sabret inşallah, yazıyı tekrar dikkatle oku, önümüzde sonsuz bir hayat var, desem de, yine itirazına devam etmişti.

 

Şimdi anlıyorum ki, insan engelli de olsa, nefis ve şeytanın tuzaklarına kapılıyor, mal, mülk, facebook, akıllı telefon, bilgisayar, böylece fani dünyaya bağlanıyor ve sonuçta  gaflet uykusuna dalıp ölümü, ahireti, namazı, hesabı unutuyor. 

 

Aslında gafletimiz imanımızı zayıflatıyor, hatta imanımızı kaybediyoruz. Çünkü imanımız güçlü olsaydı, günah işlemez, ibadetlerimizi aksatmazdık... Değil mi? 

 

Amel olmadan cennete gidebiliriz. Lakin iman olmadan gitmenin zerre ihtimali yok.

 

Yesâr isminde Habeşi bir köle, Peygamber Efendimize SAV şöyle sordu:

 

"Peki, ben, dediğin gibi iman eder ve şehadette bulunursam bana ne var?"

Resûl-i Ekrem SAV şöyle buyurdu: 

"Eğer bu iman ve bu şehadet üzere olursan Cennet var!"

 

Nitekim Yesâr, kelime-i şehadet getirip Müslüman oldu ve hemen zırh giyerek hazırdaki savaşa katıldı ve oracıkta şehit olup cennete gitti.

 

Bir vakit bile namaz kılmadı ama kalpten inanması ve imanı onu cennetlik etti.

 

İman etmek için neyi bekliyorsunuz? ,  arı peteğinde 'Allah' yazmasına gerek yok...

 

Arıların, yumurtadan çıkalı daha 12 gün olmuşken, hiçbir alet kullanmadan, aralarda hiçbir boşluk bırakmadan, bir uçtan başlayıp ortada buluşarak yaptıkları, düzgün ve hepsi aynı büyüklükteki altıgenlerden oluşan bal peteği başlı başına mucizedir zaten...

 

"Akıl, kâinattaki mükemmel düzene, muhteşem sisteme bakıp Allah’ı bulabilir. Eser, sahibini gösterir. Atomdan yıldızlara kadar mükemmel bir nizam ve düzen içinde yaratılan varlıkların yaratıcısı elbette var. İnsan aklı Allah’ı bulmaya yeterli fakat bu hayattan sonra bizi nelerin beklediğini bilemez. ”

 

İnsanın ölüm sonrasını öğrenmesi için kutsal kitaplara ihtiyacı var.

 

2003 yılına kadar en büyük derdim yürüyememekti ve Neden ben diye -isyan denmez ama- hep sorgulardım. Neden Ben? sorusundan 2003’te ahirete inancımın artması yani imanımın artması ile kurtuldum. 

 

Evet Allahu Teala, 2003’te aldığım bir kararla Kuran’ın Türkçe Mealini düşünerek okumam ve uygulamam sonucunda İMANIMI ARTIRDI...

 


Çevrenizdeki gafletle dünyaya dalan, engelli veya engelli olmayan tüm insanlara Kuran’ın Türkçe Meali kitabını okumalarını tavsiye edin... Bir paket sigaradan ucuzdur.

 

Kalpler Allah’ın elinde... Nasipleri varsa, imanla şereflenirler inşallah ...  

 

“Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimsenin iman etmesi mümkün değildir.  Akıllarını güzelce kullanmayanları Allah pislik içinde bırakır!” (Yunus suresi, 100. ayet)

 

 

Celalin Penceresinden

 

 

2 yorum:

  1. Celalım Allahım imanımızı İihlasımızı artırsın kendisen layık kul habibine layık ümmed kılsın. Yüreğine sağlık güzel insan samimi ve içten bir paylaşım olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. eyvallah Erhan abicim. sen güzel gönüllüsün güzel bakıyorsun. Allah razı olsun abim

      Sil