Hâlâ Aklınızı Kullanmayacak mısınız?
Bugün Rabbimizin bize
bahşettiği -belkide- en önemli
organımız beynimizden bahsedeceğiz.
Ceviz içi görünümünde ve yanyana sıkılı iki yumruk büyüklüğündedir.
Yaklaşık 15 milyar hücreden oluşan beynimizin
her bir hücresinde bilgisayar işlemcisi gibi sayısız işlemler gerçekleşir.
Beynimiz bir bilgisayar
işlemcisi gibi bilgileri alır, işlem yapar, saklar ve depolar, harddisk gibi...
İnsan beyni kulak, göz, his gibi kanallardan gelen bilgileri değerlendirir.
Hani çok duyarız, Hz.
Mevlana şunu hep söyler:
“Hayvandır
ağızdan beslenen, insan kulaktan beslenir.”
Yazımıza, okuyunca alıntılar yapmaya karar verdiğimiz yazıdan
bir bölümü daha kopyalayarak devam ediyoruz ve sonrasında da önemli tespitler aktarıp
bitireceğiz.
Beynimiz, muazzam bir sistem örneğidir. Ayrıca beyin çevresel
sistemle ağ bağlantıları, nöronlar aracılığıyla bağlantı kuruyor. Beynimiz
aldığı ve oluşturduğu bilgiler ışığında, vücudun çeşitli organlarına mesajlar
gönderir. Görmemiz için gözümüze, koklamamız için burnumuza, dokunmamız için
parmaklarımıza, duymamız için kulaklarımıza, tatmamız için dilimize elektrik
sinyalleri gönderir. Bu sinyallar ilgili organlarda fiile dönüşür.
Peki bu kadar muhteşem yaratılıp bize verilen bu mükemmel organı
ne kadar kullanabiliyoruz. Dünya Beyin Kurulu başkanı İngiliz yazar ve eğitim
danışmanı Tony Buzan verdiği seminerlerde beynimizi ne kadar eksik
kullandığımızı vurguluyor. Beyin normal bir insanda ancak % 0.5 ile %1.5
arasında bir kapasite ile kullanılıyor. Geri kalan % 98.5 gibi bir kısım
boş olarak kullanıma kapalı oluyor.
İnsanın ibadetlerle
sorumlu olmasının ilk şartı akıllı olmaktır. Çocuklar ve deliler ibadetten
muaftır. İnsan ancak aklını kullanarak iyiyle kötüyü ayırt edebilir.
Kullanılmayan
eşyaların zamanla paslanıp işlevini yitirmesi gibi, beyin bilgisayarımızı sürekli
kullanmazsak zamanla körelir; nefis ve şeytanın emrine girer.
Allah-u Teala hazretleri,
biz insanların nefsimize uyarak tembellik edeceğimizi ve aklımızı
çalıştırmayacağımızı biliyor. Fakat Allah kullarını çok seviyor.
Bu yüzden Kuran’da
yirmiden fazla ayette “Hiç düşünmüyor
musunuz?” , “Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?” vs. gibi ayetlerle bizi defalarca
düşünmeye davet etmiştir.
Fakat bizler, bırakın
Kuran’ın Türkçe mealini, gazete bile okumuyoruz. Mesela, Facebook’ta sadece
kısacık yazı ve resimleri beğeniyoruz. Bizim
yerimize akıllı telefonlar düşünüyor !!
Günümüzde pekçok
üniversite mezununun bile en son okuduğu kitap okuldaki ders kitabı imiş.
ÇOCUKLARINIZ
İÇİN BİR MİNİK TAVSİYE: Babacığım sanırım otuzbeş yıl önce, veli
toplantısında ilkokul öğretmenimden bir tavsiye almış.
Yıllarca
bakkala hep beni gönderdiler. Gidip gelirken sürekli kafamdan hesap yapardım.
Çünkü annem gelince paranın tek tek hesabını sorardı. 3 ekmek şu tutar, yarım
kilo peynir şu tutar, şu kadar artacak falan diye ...
“Kullanılmayan ‘beyin’ yok sayılır.! Toplumda geri zekalılığın en yaygın sebebi de budur.”
İŞTE
O YİRMİDEN FAZLA AYETTEN SADECE İKİSİ:
“Gece
ve gündüzün birbiri ardına gelmesinde (dünyanın kendi ekseni etrafında
dönmesinde), Allah'ın gökten rızık (yağmur) indirip onunla ölümünden sonra
yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgârı estirmesinde aklını kullanan kimseler için
(Allah’ın varlığını ve birliğini ispatlayan) nice deliller vardır.” (Casiye suresi, 5. ayet)
“Ve
derler ki: ‘Şayet biz gelen elçilere kulak vermiş olsaydık ve aklımızı da
kullansaydık şu çılgınca yanan cehennem azabı içinde olmazdık.’ ” (Mülk suresi,
10. ayet)
Geçen
internette gezinirken şöyle bir araştırma okudum:
Neurology
dergisinin Temmuz sayısında yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, kitap okumak,
yazı yazmak gibi zihinsel aktiviteler insanı yaşlılıkta oluşabilecek beyin
hastalıklarından koruyor.
Chicago
Rush Üniversitesi’nden araştırmacı Robert Wilson, “Çalışmamız okumak, yazmak,
yapboz yapmak gibi çocukluktan yaşlılığa kadar aralıksız sürdürülen
aktivitelerin yaşlılıkta zihin sağlığını koruyabilmek açısından (ALZEİMER) çok
önemli olduğunu gösteriyor,” diyor.
Okuma
alışkanlığınız pek yok mu? Asla geç değil. Araştırmaya göre ömür boyu bu
alışkanlığa sahip olmayıp sonradan başlayanlar da zihinsel rahatsızlık riskini
yüzde 32 oranında azaltıyor.
Kötü
haber ise yapılan araştırmaya göre söz konusu zihinsel aktivitelerde
bulunmayanlarda bu rahatsızlıklar yüzde 48 oranında daha hızlı gelişiyor.
YAZIYA BAŞLIK OLAN AYETİ KOPYALAYARAK YAZIMIZI BİTİRİYORUZ:
“Andolsun ki, biz, size içinde şeref ve itibarınız bulunan
bir kitap indirdik. Hâlâ aklınızı kullan(arak ondan yararlan)mayacak mısınız?” (Enbiya suresi 10.
ayet)
OKUYALIM VE DÜŞÜNELİM...
KURAN'IN TÜRKÇE MEALİ BİR PAKET SİGARADAN UCUZDUR.
FİYATI UCUZDUR AMA UYGULARSAK SONSUZ BİR GENÇLİK KAZANDIRIR İNŞALLAH
Celalin
Penceresinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder