Yazılar ve gönderdiğim maillerden sonra seni
tanıyabilir miyim diye sorular geldi/geliyor. Efendim ben Karel Elektronik’ten 2010 da emekli olmuş bir engelliyim. Emekli
oldum olmasına da şeker koması ve en son üç ay önce kıl dönmesi ameliyatı ile
umduğum gibi rahata eremedim.
Ama yine de çok şükür bugünüme... Yatarak da olsa
laptop bilgisayarım veya android telefonum ile güzel yazılar ve mailler nasip
eden Rabbimize binlerce hamdolsun.
Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Ahmet Battal, İslam dünyasında cihad anlayışının değiştiğini
ifade ederek, bundan sonra cihadın silahla değil, kalemle ve lisan-ı
halle olacağını söyledi.
Bir yolculuk dönüşünde herkes hurmalıkta
istirahate çekilmiş dinlenirken bazıları yemek yapmaya hazırlanıyorlardı. Biri,
ben yemekleri yapayım, biri, ben de su getireyim, derken biri de, ben de ateş yakayım,
deyince, Efendimiz SAV Hazretleri de istirahat ettiği ağacın gölgesinden
doğrularak, “Öyle ise ben de yakacağınız ateşe odun toplayayım.”
buyurdu. “Biz hizmetlerin hepsini de
yaparız, siz dinlenin” diyenlere de:
- Bilirim ki siz hizmetlerin hepsini de yaparsınız, ama siz hizmet ederken ben seyirci kalmaktan mutluluk duymam. Hizmet edilen değil, hizmet eden olmayı tercih ederim.” dedikten sonra kalkıp odun toplayarak hizmete seyirci kalanlardan değil, hizmete iştirak edenlerden olmayı tercih etme örneği verdi bizlere...
- Bilirim ki siz hizmetlerin hepsini de yaparsınız, ama siz hizmet ederken ben seyirci kalmaktan mutluluk duymam. Hizmet edilen değil, hizmet eden olmayı tercih ederim.” dedikten sonra kalkıp odun toplayarak hizmete seyirci kalanlardan değil, hizmete iştirak edenlerden olmayı tercih etme örneği verdi bizlere...
Ben boş durmayı, televizyona bakıp oturmayı bir
türlü sevemedim. Ömür çok kısa. Ben de acizane, Efendimizi SAV
örnek alarak, Allah rızası için yazılar ve mailler, facebook, twitter
paylaşımlarım ile okyanusta bir damla olmaya çalışıyorum.
Bunları, acizane dine hizmetim olarak kabul
etmesi için Rabbimize niyaz ediyorum. İmanlı ölen müminler nasılsa kabirde yeniden dirilme (mahşer)
gününe kadar bol bol dinlenecekler. Allah’ım bizlere, kabire imanla girmeyi
nasip et...
Blog sayfamda yazın (2012) yayınlamaya başladığım
yazıları okuyabilirsiniz. (şu ana kadar 43 yazı) Ayrıca -bu yazının başlığı
olan- sayfanın üzerindeki “Hayatımı
anlattığım KİTABIM” sekmesine tıklarsanız, bu fakirin hayat öyküsünü
okuyabilirsiniz.
Yaşadığım hayat serüvenimin özeti şudur :
“Hasta olduğumu, hayallerle geçmiş ondokuz yılın sonunda öğrenmem. Ve yıllardır
aradığım gerçek aşkı bulmam” diyebilirim. İnşallah bu kitabı okuyunca AŞK’a,
engellilere, dinimize bakışınız değişecek.
Bu minik kitabıma çok
akıcı diyorlar, inşallah sıkılmadan okuyabilirsiniz. Sayfayı açtığınızda
göreceksinizki, sıkılmayasınız diye kitabı 102 başlığa böldüm.
Her başlığa
tıkladığınızda sadece birkaç paragraf kısa kısa yazdıklarım vardır. Yazının
altına gelince oradaki “Sonraki kayıt” butonuna tıklarsanız kitaptaki
bir sonraki başlık ekrana gelecektir.
Kitaptaki her başlığın
içindeki yazıların arasına konuyla ilgili resimler ve youtube’dan şarkı ve
güzel videolar ekledim. Aslında bu haliyle hem görsel hem işitsel bir kitap
görmedim diyebilirim. Adeta, hem konusu hem de şarkı videolarıyla eski bir
Türk aşk filmi izler gibi olacaksınız.
Tavsiyem kitabı okurken -vakit
bulursanız- oradaki şarkıları da dinlemenizdir. İnşallah yanınızda peçete
bulunsun, çoğu okuyan ağladığını söyledi. Sayfayı “Sık Kullanılanlar” a
eklerseniz belki daha sonra tekrar okumak istersiniz.
Bir
de bana şunu sordular. Bu sayfayı dostlarımıza kolayca nasıl söyleriz,
diyorlar. Çok basit. Google’a “Celalin Penceresinden” yazın,
çıkan ilk sonuç.
***
(Kitaptaki 102 başlıktan bir örnek)
Konya'da o öğrenci yurdunda kalırken
sevdiğim o kızla mektuplaşırdım. Bilseniz ne güzeldir mektup yazmak, sonra
cevap beklemek. Kitabın sonlarına doğru bir mektup örneği olarak, bir şehit
kızının ölmüş babasına yazdığı mektubu paylaşacağım. Birgün o kızdan mektup
aldım. Benden ayrılmak istediğini, kafası rahat bir şekilde okumak istediğini
ve beni unutmayacağını belirtmişti. Bu mektubu okuya okuya ezberlemiştim. Adeta
cümle ve kelimeleri tahlil ediyor ve kendimce bir anlam çıkartmaya
çalışıyordum. Ahmet, Erkan ve Metin bana teselli veriyorlardı. Ama içimde kopan
fırtınaları bilmiyorlardı. Günlerce telefonlarıma çıkmadı. Ben büyük üzüntüyle
sigara içmeye ve uykusuz gecelere başladım. Sanıyordum ki yürümemde ki (o
zamanlar öyle sanıyordum) küçük dengesizlik benden ayrılmasına nedendi.
Bir defasında Konya'dan epeyce maceralı
bir gece yolculuğuyla onun yaşadığı şehre gitmiştim. O zamanlar o şehir bence
dünyanın en güzel şehriydi. Çünkü içinde O vardı. Bir çay bahçesinde karşılıklı
oturup çay içerken bile, içimde tarifsiz bir hasret vardı. Gözlerine
bakamazdım. Bakışları beni büyülerdi. Gözlerim onun gözlerine değdiği an başımı
öne eğer heyecandan bakamazdım. Şimdi anladım ki içimdeki aşk, ilahi aşkmış.
Ben beşeri aşk ile ilahi aşkın stajını yapmışım.
Yaşamayı seviyorum. Yaşanan sıkıntılar beni
hayata bağlıyor. O kızı bir daha görmedim. Kavuşmak Allah’ın izniyle mahşere
kaldı. Aldığım duyuma göre sözünü tutmuş yani okumuş. Öğretmen olmuş, evlenmiş
ve çocukları olmuş. Allah mesut etsin. Bana ilahi aşka ulaşmamda vesile oldu.
O’nu şu an sevgili olarak değil kardeşim gibi seviyorum. Kardeşlerim gibi
onunda üzülmesine dayanamam. Her iki alemde mutluluğu için namazlarımda ona da
dua ediyorum. İyi ki beni bırakmış. Yoksa ilahi aşka nasıl ulaşırdım. Hani derler
ya: Oğlan kızı istemiş. Babası vermemiş. Aşk başlamış. :) Ona hakkımı helal
ettim.
***
DÜNYA SÜRGÜNÜM BİTİNCE YANİ ÖLÜNCE BU YAZILARI
VE KİTABIMI BENDEN BİR İZ KALMASI İÇİN –önce yeğenlerim sonra herkes için- RABBİMİN
İNAYETİYLE YAZDIM İNŞALLAH.
“Gerçekten biz
ölüleri diriltiriz, onların önceden yapıp gönderdiklerini ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Zaten biz her şeyi açık
bir kütükte, bir "imam-ı mübin"de (ana kitapta, yani Levh-i mahfuzda)
sayıp tesbit etmişizdir.” (YASİN SURESİ, 12. AYET)
BU KİTAP OKUNUP KISSADAN HİSSE ALINDIĞI
MÜDDETCE BANA MEZARIMDA SEVAP GELMEYE DEVAM EDECEKTİR İNŞALLAH…
BU SAYFAYI HERKESLE PAYLAŞIN İNŞALLAH. DUAM, ÇOK OKUNMASI DEĞİLDİR, MÜHİM OLAN TÜRKİYE’MİZİN -ENGELLİ VE ENGELLİ
OLMAYAN- TÜM GENÇLERİMİZİN, OKUDUKLARI ZAMAN BU
FAKİRİN HAYATINDAN
KENDİLERİNE DERSLER ÇIKARMASIDIR.
Google’a “Celalin
Penceresinden” yazın, çıkan ilk sonuç :
Celal Çelik Ankara
( Konya-Ereğli )