2 Şubat 2014 Pazar

Hıristiyan arkadaşım beni müslüman yaptı


Hıristiyan arkadaşım beni müslüman yaptı

 

Evet yanlış okumadınız. Hıristiyan birinin arkadaşını nasıl müslüman yaptığını öğreneceğiz ve inşallah şapkamızı önümüze koyup düşüneceğiz...

 

Ben yazılarımda genelde önceki yazılarıma atıflar yaparım. Bu yazıda daha önce iki yazımda anlattığım hergün dinlediğim Radyo7’deki Talha Bora Öge Bey’in programındaki Hayatınızın Dönüm Noktası bölümüne telefonla bağlanan dinleyicinin konuşmasını anlatacağım.

 

O programı anlatan yazılarım şunlardı, eminim hatırladınız:

 



 

Talha Bora Öge’nin programını herhafta dinliyorum. Herkes telefonla bağlanıp hayatının değiştiği olayı anlatıyor ve belki de dinleyicinin biri etkilenip hayatına yeni karar alabiliyor.

 

İşte 20 Ocak Pazartesi günü İngiltere’den bağlanan gurbetçi bir bayanın anlattığı hayatının dönüm noktası beni düşüncelere sevketti ve bu yazıyı yazma kararı aldım. Dedi ki:

 

“Ben yıllar önce bir sebeple İngiltere’ye gelip bir ofiste çalışmaya başladım. Bir gün sohbet sırasında hıristiyan bir arkadaşımın söyledikleri benim hayatımın dönüm noktasıdır.

 

Bana ‘Sen nasıl müslümansın. Bizim gibi açık giyiniyorsun, bara geliyorsun. Bizden hiç farkın yok.’ dedi. Ben hemen okullarda öğrendiğim dini bilgilerle islamın, namazın, orucun güzelliğini anlattım. Baktım etkilenmediler, sustum, çünkü ben yaşamıyordum ki...

 

İşte o konuşmadan sonra çok düşündüm. Dinimi öğrenmeye ve kapanmaya karar verdim. Şimdi namaz kılıyor ve Kuran okuyorum elhamdülillah. Yani Talha bey hıristiyan arkadaşım beni müslüman yaptı.”  

 


Aslında benim yorum yazmama gerek yok sanırım. Sokaklardaki, alışveriş merkezlerindeki gençlerimiz, hatta çalıştığımız ofisler ile biz çoktan müslümanlığı unutmuşuz.

 

Geçtiğimiz haftalarda bir gün, Talha Bora Öge kardeşim, yine bir dinleyici ile konuşurken yayında bir alarm sesi duyuluyor. Önce bir sessizlik oluyor. Sonra Talha bey diyor ki:

 

“Yayına bağlananlar, işte şu olay oldu, ben namaza başladım, diyor, ben de maşallah deyip tebrik ediyorum. İşte ben de naçizane namazımı eda ediyorum.

 

Ben telefona namaz vakitlerinde alarm çalan bir uygulama yükledim. Bu çalan ikindi namazı alarmıydı. Özür dilerim yayına başlarken telefonu kapatmayı unutmuşum”

 

Bu anlattığım olay yılbaşından önceydi. Şimdi bu yazıyı yazarken yine Radyo7’de 14-17 arası Talha Bora Öge’nin Gölge sizlerle programını dinliyorum. (21 ocak 2014) Az önce yayına bağlanan bir dinleyici dedi ki:

 

“Ben Mersin’de sizi, bir tekstil atölyesinde kulaklıkla dinliyorum. (Yukardaki konuşmayı hatırlatıp) Geçenlerde yayında çalan alarmın ikindi namazı için olduğunu söyleyince, ben kendimden utandım.

 

Talha bey bunca radyo programları, gösteriler, seyahatler, kitap, albüm, işler arasında namaza vakit buluyor, ben kılmıyorum, yazık bana dedim ve iki hafta önce beş vakit namaza başladım ve Kuran okumayı öğrenmeye başladım.”
 

 

Bu müjde bize !

 

Cebrail aleyhisselam, 2 rekât namaz kılmış, bu 2 rekât namazı kılması tam 4 bin ahiret senesi sürmüş. Sonra, (Yâ Rabbi, kâinat yaratıldığından beri acaba böyle namaz kılan başka bir kulun var mı?) demiş. Allahü teâlâ buyurmuş ki:

 

- Ahir zamanda gelecek olan ümmet-i Muhammed’den, Habibimin ümmetinden bir kulum, 2 rekât namaz kılacak, hatayla, kazayla, her türlü düşüncelerle ve kaç rekât kıldığını bilmeyerek kılacak. Onların birkaç dakikada kıldığı 2 rekât namaz, senin 4000 senede kıldığın namazdan daha makbul olacak.

 

- Yâ Rabbi, neden onların namazları bu kadar kıymetli olacak?

 

- Çünkü onlar, düşmanımı yıkarak huzuruma gelecekler. Sende düşman yok ki! Dünya sevgisinden uzaklaşacaklar, nefislerinin şerrinden kurtulmaya çalışacaklar, şeytanın vesvesesine aldanmayıp, Allahü ekber diyecekler(İmam-ı Gazali, Mişkat’ül Envar)

 

Allah hepimizi bu müjdeye nail olan, NAMAZI hakkıyla kılan salih kullarının içine dahil etsin.

 

 


 

Celal’in Penceresinden


 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder