Mesnevi Okumaları – 51 – Müzik Aşıkların Gıdasıdır
Merhaba
sevgili gönül dostlarımız,
Yüce
Allah’tan hayırlarla dolu güzel bir HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.
Allah'ın,
Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.
Efendim bu hafta yine Hz Mevlana’nın asırlardır
Hak aşıklarının gönlüne ılık meltemler estiren Hikmet pınarı bir Kuran tefsiri
olan eşsiz eseri Mesnevi’den alıntılara devam ediyoruz.
Şimdi yine sözü çok uzatmadan 51. Mesnevi
yazısına başlamak istiyoruz:
ADALETLİ OLANI
ALLAH KORUR
İbrahim Edhem
hazretlerinin : tacını,.tahtını terk edip gitmesi.
® Şen de çabuk İbrahim Edhem hazretleri gibi
padişahlıktan vazgeç de, onun gibi sonsuz, ölümsüz bir padişahlık bul.
® O pâdişâh gece vakti sedirine yatmış uyuyordu.
Bekçiler de dam üstünde bekliyorlardı.
® Ama padişah bekçilerin hırsızları, kötü
kişileri uzaklaştırmaya çalışmalarını istemiyordu.
® Çünkü o kendisinin adalet sahibi bir hükümdar
olduğunu biliyordu. O yüzden gönlü rahattı. Bir şey olmayacağından, kendisine
bir kötülük gelmeyeceğinden emindi.
® Muratların bekçisi; istekleri, dilekleri
koruyan adalettir. Geceleri damlarda sopalarını vurarak dolaşan bekçiler
değildir.
® İbrahim Edhem hazretlerinin dam üstünde dolaşan
bekçilerin seslerinden, yahut güzel calınan bir rebâbın nağmelerinden maksadı,
iştiyak çekenler gibi "Ben sizin Râbbiniz değil miyim?" hitâbinıri
hatırlanması, hayâl edilmesi idi.580
Mesnevi’nin
Farsçadan dilimize çevrilmiş en güzel tercümesi olan bu kitapta Sertarik
Mesnevihan Hz. Şefik Can (1909-2005) dedemiz bu beyitle ilgili sayfanın altına şu dipnotu
yazmış:
(Evliyaların kapısına varanların hepsi oraya çağrılmışlardır, davetlidirler. Oraya
gidemeyenlerin kendi arzulan ile oraya gitmediklerini sanırsan aldanırsın. Velîlerin gönülleri onları istemedikleri için oradan hoşlanmıyorlar.)
Velîlerin bir çekme, cezbetme hassası, bir de defetme, kovma
hassası olduğundan bahsederler. Sûfî büyükleri derler ki:
"Ezelde Cenâb-ı Hakk ruhlara; 'Ben sizin Râbbiniz değil miyim?' diye hitap etti.
Onlar da; 'Belâ' yâni evet diye cevap verdiler.
Fakat o hitabın manevî zevki ve lezzeti ruhlarda
sabit kaldı. Dünyaya geldiklerinde ne vakit
güzel bir ses işitseler, o ezeldeki hitabın lezzetini hatırlarlar. Mûsikîden zevk alınmasının sebebi budur.
DAMDA DEVE ARANIR
MI?
® Zurnanın ağlayışı, davulun inleyişi, birazcık
kıyamet gününde çalınacak olan Sûr sesine benzer. İnsanın gönlünde uyuyan
hâtıraları uyandırır.
® O adı, sanı iyi pâdişâh geceleyin tahtı üzerinde
iken, damda bir takırtı, bir hay-huy işitti.
© Sarayın damında sert sert adımlar atıldığını
duydu. Kendi kendine "Buna kim cesaret edebilir?" dedi.
® Sarayın penceresinden; "Kim O? Bu insan
olamaz, bu saatte peri olmalı." diye bağırdı.
® Hiç bir yerde görülmemiş bir sürü insan damdan
başlarını eğdiler de; "Geceleyin kaybettiğimiz şeyi arıyoruz."
dediler.
® İbrahim; "Ne arıyorsunuz?" diye
sordu. "Develerimizi arıyoruz." dediler. İbrahim; "Kendinize
geliri;" dedi, "Dam üstünde deve aranır mı?"
® "Sen de.." dediler. "Saltanat
tahtı üzerinde oturup, Allah'ı bulmayı nasıl arıyor ve umuyorsun?"
® İşte bu hâdiseden sonra olan oldu. Hiç kimse
İbrahim Edhem hazretlerini görmedi,! o peri gibi, insanlara görünmez oldu.
® Onun mânâ yönü gizli idi. Ama gölge varlığı
halkın önünde idi. Zâten halk sakaldan, hırkadan başka ne görebilir ki?
® O kendi yakınlarının ve halkının gözünden
kayboldu. Anka kuşu gibi dünyaca meşhur oldu.
® Bütün âlem, canı Kaf dağına varan kuştan, yâni
velîlik mertebesine eren kâmil insandan bahseder durur.
MÜZİK AŞIKLARIN
GIDASIDIR
Unutulmayan mûsikî nağmeleri.
® Hikmet sahibi kişiler; "Biz" derler,
"Hoşa giden bu mûsikî nağmelerini gökyüzünün ve gökyüzünde bulunan
yıldızların dönüşünden aldık.
® Halkın tanburla çaldığı, ağızla söylediği
sesler, gökyüzünün dönüşünden çıkan seslerdir."
® Müminler derler ki: "Cennetin rûhânî
tesiri ile bütün çirkin sesler güzelleşir.
® Biz hepimiz, bütün insanlar, Âdem'in
cüz'leriyiz. Biz cennette iken o nağmeleri dinlemişiz. Ruhumuza sindirmişiz.
© Balçıktan yaratılmamız bizi bir şüpheye
düşürdü. Ama yine de hatırımızda o nağmelerden, o güzelliklerden bir şeyeikler
var."
® "Fakat" derler, "Mihnetler
toprağı ile yoğrulduktan sonra, bu yüksek, bu güzel, bu hafif nağmeler,
nereden, nasıl o manevî zevki ve neşeyi verecek?"
® Demek ki, güzel ses dinlemek, âşıkların
gıdasıdır. Bu güzel, bu hoş sesleri dinleyişte buluşma, kavuşma hayâli vardır.
Yâni ezeldeki ilâhî huzuru ve o tatlı hitabı hatırlama zevki mevcuttur.581
581 Yâni güzel ses duyulunca, onun aslı bulunan cennet sesleri, ilâhî hitap hatırlanır.
® Gönüldeki hayâller, güzel sesle gelişir, hattâ
o hayâller, güzel ses yüzünden şekillere bürünür.
DÜŞÜNCELER
Mesnevi’nin
4. Cildindeki bu bölümde Hz Mevlanamız, once İbrahiim Ethem hzlerinin nasıl
hidayete erdiğini anlattı, sonra musikinin hakikatini açıkladı. Allah ondan razı olsun.
Evet Hz
Mevlanımızın dediği gibi müzik aşıkların gıdasıdır. Sabah radyoyu açarım, namaz
saatleri hariç akşama kadar müzik dinlerim.
Hz. Şefik Can dedemizin tercümesinden alıntılar yapmama izin veren,
Rahmetli Şefik Can Hocamızın talebesi, yaşayan son Mesnevihan muhterem Hayat
Nur Artıran Hanımefendiye çok teşekkür ederiz.
Babacığımın akciğerindeki kitlenin küçültülmesi için 6 hafta sürecek kemoterapiye başlandı. - 11 Haz 2019 |
Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak inşallah.
Cenabı Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize
nasip etsin.
Celalin Penceresinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder