30 Mayıs 2016 Pazartesi

Neden Kuran’da Ebu Leheb’in ismi anıldı?


Neden Kuran’da Ebu Leheb’in ismi anıldı?

 

Sevgili dostum ilahiyatçı yazar Efkan Vural hocama bu yazıyı sorduk. Celal, Sen iyi bir ilim taşıyıcısısın, aynı zamanda yorumların da çok güzel, sakıncası yok, dedi.

 



Bu yazıda dört adet naçiz yorumumuzu paylaşmak istiyoruz:

 

BİRİNCİ YORUM

 

Bendeniz her perşembe akşamı Türkçe Mealli Yasin suresi videosu izlemeye gayret etmekteyiz. Meali her okuduğumuz zaman değişik bir şey farkediyoruz. 

 



Yasin suresi 4. ayette Rabbimiz Peygamber Efendimize SAV hitaben diyor ki;


-Ala sıratım mustegıym. Yani, Sen dosdoğru yol üzerindesin.

Bir defasında şunu farkettik:


Biz her Fatiha suresi okuduğumuzda; ihdinas sıratel mustegıym, deriz.


(Allah'ım) Bizi dosdoğru yol üzerine ilet.

Aslında biz her Fatiha okuduğumuzda şöyle dua etmiş olmaz mıyız?

“Allah'ım bizi Peygamber Efendimizin SAV ahlȃkıyla ahlȃklandır.”   Amin...  

 

İKİNCİ YORUM

 

Celalin Penceresinden bakarak acizane ikinci yorumumuz ise şöyledir:

 

Biliyorsunuz Peygamber Efendimizin SAV iki erkek, dört kız toplam altı çocuğu vardır. Efendimiz, Hz. Fatıma dışındaki beş evladını kaybetmiş, kendi elleriyle kabre koymuştur.

 


Efendimizin SAV evlatlarını kaybetmesi elbet çok acıdır, ama hayra yorup iyimser bakarsak:

 

Efendimiz SAV Hakk’a yürümeden önce yaşarken, tüm çocuklarının annesi eşi Hz. Hatice (R.a) annemizi ve iki oğlu, üç kızı, beş çocuğunu ahirete göndermiştir.

 

Efendimiz SAV, Dünya, bir yolcunun bir ağaç gölgesinde dinlenmesi gibi geçicidir, der.

Yine bir Hadiste, İstemez misin Ya Ömer, Dünya onların, ahiret de bizim olsun, buyurmuştur.

 

Allah, Habibi Muhammed Mustafa’sının SAV ahirete gözü arkada gitmesini istememiş sanki…  

 

Çünkü Efendimiz SAV Allah’ın bildirmesiyle ilerde Hz. Hüseyin’in şehit edileceğini öğrenmişti.

Efendimizin SAV vefatından önce Hz. Fatıma ile konuşması yorumumuzu güçlendirdi.

 

Resulullah (s.a.v), hasta yatağında iken kızı Fatîma ona geldi.

Allah Resulü, ona:

 

“Hoş geldin, kızım! dedi. Onu sağ tarafına oturttu.

 

Hz. Ayşe annemiz şöyle der: ‘Resulullah(s.a.v):

 

— Fatîma kızım! Bana doğru eğil, dedi. Fatîma, Ona doğru eğildi. Bir süre onunla fısıldaştı. Sonra Fatîma, Ondan ağlayarak doğruldu.

 

Allah Resulü, tekrar ona: ‘bana doğru eğil!’ dedi.  Fatîma yine eğildi. İkinci kez de fısıltıyla Onunla konuştu. Bu defa Hz. Fatîma, Ondan gülümser bir halde ayrıldı.”

 

Hz. Fatîma, bu fısıldamanın hakikatini ancak Resul-i Ekrem (s.a.v)’in vefatından sonra açıkladı ve dedi ki:

 

— Birincide: “Cebrail, bana Kur’an’ı her yıl bir defa okuturdu. Bu yıl ise iki defa okuttu.” dedi.

 

— Baba! Bu ne anlama geliyor?

 

— Sanıyorum bu sene, benim yaşamımın son senesi olacak.

 

Bu durum Fatîmat’uz- Zehra’yı sarsar ve o, çok üzülür. Gözleri yaşarır.

Akabinde Allah Resulü sözlerini şöyle tamamlar:

 

— Ve sen kızım! Benim ailemden ilk kişi olarak bana sen kavuşacaksın.

 

Cennet hanımefendisi Hz. Fatîma, Resulullah’ın vefatından altı ay sonra (Hicretin 11. yılında Ramazan ayının dördünde Salı gecesi) vefat etti.

 

 

Annem ve babamında endişesi, bizden sonra Celal’e kim bakacak…

 

ÜÇÜNCÜ YORUM

 



Bendeniz, yatalak engelliyim, babam yatağım üstünde oturuma getirince, oturarak,
fakat eğer yatıyorsam da, (ki genelde yatıyorum) sırtüstü yatarak,


teyemmüm abdesti ile NAMAZlarımı kılıyorum.

 

Bazen aklıma geliyor, acaba Allah kabul ediyor mu diye...

Evet ediyor şüphem yok, yoksa içime böylesine huzur vermezdi.

 

Hem, Bakara suresi 286. ayette ;

"Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar." diyorsun Rabbim;
Benim ancak buna gücüm yetiyor.

 

DÖRDÜNCÜ YORUM

 

Bu son yorumum yazının başlığıdır. Yani, neden Kuran’da Ebu Leheb’in ismi anıldı?

 

Evet Ebu Leheb’in ismi anıldı. Çünkü namazlarda ve diğer zamanlarda Tebbet suresi okuyan müslümanlar, Rabbimize o anları yeniden hatırlatıyor ve Rabbimizin O’na öfkesi yineleniyor.

 

Bu yorumu, “Nefsini bilen Rabbini bilir” hadisince babamın bir halinden etkilenerek yaptık.

 



Birgün babacığım bir devlet bankasında sıra numarası alır, beklemeye başlar. Fakat sıra birtürlü gelmez. Görevli, sırası gelmese de bankoya gelen herkesin işini yapmaktadır.

 

Babam memura gider, durumunu sitem ederek şikayet eder. Fakat o sırada başka bir memur; Beyfendi istemiyorsan bu bankaya gelme, der. O an babamın öfkesi kabarır.

 

“Sen kimsin, bu bankanın sahibi misin, ben vatandaşım, bu banka benim” diye sinirlenerek bağırır ve yetkililerle sözlü münakaşa eder.  

 

Babacım yıllarca bu olayı konu haksızlıktan açılınca herkese bahseder. Fakat her defasında, o anları tekrar yaşıyor gibi sinirlenir ve o memura söylediği sözleri bağırarak anlatır.

 

Ebu Leheb, Peygamber Efendimizin SAV öz amcasıdır. Fakat islama girmek bir yana, en büyük islam düşmanıdır; hertürlü haince tuzaklarla Efendimize SAV çok eziyet çektirdi.

 

Öylesine hainlikler etmişlerki, Efendimizin SAV aleyhine yıllarca çirkin iftiralarla çok karapropaganda yaptığını; karısının da Efendimizin SAV yürüyeceği o toprak yollara dikenler serptiğini, tarihçiler anlatırlar.

 

Evet Kuran’da Ebu Leheb’in ismi anıldı. Çünkü namazlarda ve diğer zamanlarda Tebbet suresi okuyan müslümanlar, Rabbimize o anları hatırlatıyor ve Rabbimizin O’na öfkesi yineleniyor.

 

Çünkü Rabbimiz Erhamür-Rahimin’dir. Merhametlilerin en merhametlisi…

 

Müslümanlar “Tebbet yeda Ebi Lehebin ve Tebb” (Ebu Leheb’in elleri kurusun, kurudu da), dedikçe, Habibine SAV ettiği eziyetleri tekrar hatırlıyor, Rabbimizin öfkesi yineleniyor ve merhamet etmiyor, azabını artırıyor.

 

Tebbet suresi bir mucizedir. Çünkü Ebu Leheb daha yaşarken cehennemlik olduğu bildirildi.

 


Mucize aslında şudur:

 

Rabbimiz onun alevli ateşe yaslanacağını, dolayısıyla kafir olarak öleceğini bildirdi.

 

Kaskatı kalbi nefret ve kin dolu islam düşmanı Ebu Leheb, eğer yalandan da olsa islamı kabul ettiğini söyleseydi, Kuran ayetini geçersiz yapabilirdi Haşa!

 

Tebbet Suresi

Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb
2- Mâ eğnâ anhü mâlühû ve mâ keseb
3- Seyeslâ nâren zâte leheb
4- Vemraetühû hammâletelhatab
5- Fî cî dihâ hablün min mesed

 

Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.


1- Ebu Leheb'in elleri kurusun/kahrolsun. Zaten kurudu/kahroldu.
2- Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.
3- O, bir alevli ateşe yaslanacak.
4- Karısı da odun hamalı olacak!
5- Gerdanında fitillisinden bir ip olduğu halde.

 

 

Allah bizi Efendimizin SAV sünnetine uyan rızasına erdirdiği salihlerden eylesin.

 

 

Celalin Penceresinden

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder