9 Kasım 2015 Pazartesi

Hangi Tarikat veya Cemaattensin?


Hangi Tarikat veya Cemaattensin?

 

Allah’ın beni hidayete erdirmesinden sonra, yani uzay okyanusunda yüzen dünya gemisine neden bindirildiğimi hatırladığım zaman, kendimce bir araştırmaya girdim.

 

Farklı mezhepler, farklı tarikatlar ve değişik cemaatler vardı. İslam dini tek değil miydi, bu ayrılığın sebebi neydi. İlahiyatçı dostum Efkan Vural hocama sordum.  

 


Celal, mezhep, tarikat; arapça yol demektir. Amaç, Allah’ın rızasını kazanmaktır.

 

Yüz olarak birbirinin birebir aynı insan hiç yokken, düşünce yapısı olarak da birbirinin aynısı insan hiç yoktur. Her insan karakterine uygun bir yolla Allah’a ulaşabilir.

 

Onun için Necmeddîni Kübrâ Hazretleri buyurur ki: “Allâh’a giden yollar, mahlûkların nefesleri kadar çoktur.” 

 

Tarikatlar, bu amacımıza hızlıca ulaşabilmek için nefsin terbiye metodlarını ve çeşitli ibadet ritüellerini bir sisteme oturtmuş dini topluluklardır, dedi. 

 

Mesela burası Ankara. Ankara’ya nasıl ulaşırsın? İsteyen İstanbul yolundan, isteyen Samsun yolundan, isteyen Eskişehir yolundan veya Konya yolundan şehre girebilir.

 

Ya da isteyen trenle veya uçakla gelebilir, diye ekledi.    Hmm, Anladım hocam.

 

Peki, ben de bir tarikata girmeli miyim? dedim. Hayır Celal, bu devirde artık gerekmez.

 

Eskiden internet, kitap, radyo, TV, vs. yoktu, insanlar dini bilgileri bir mürşitten alıyorlardı.

 

Celal, sana dini bilgileri güzelce öğrenmen için bir tavsiyem ve uyarım olacak; Bol bol kitap oku, çok sohbet dinle…  Ama, …

 

Ama kitap alırken, radyo, TV ve internetten sohbet dinlerken tek ölçün şu olsun;

 

Bir insan, Kuran ve hadislere uygun konuşmuyor ve anlattıklarını yaşamıyorsa, onun kitabını okuma ve sohbetini hemen kapat.

 

Bir insanın  havada uçması veya  suyun üzerinde yürümesi önemli değildir. Önemli olan, o kimsenin Kur’an ve sünnete uymasıdır.

 

Çünkü Peygamber Efendimiz SAV buyuruyor ki: “Ben size iki emanet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarılın. Onlar: Kuran ve sünnetimdir.”

 

Evet, Efkan hocamın bu tavsiyesini yıllardır tutuyorum. Balarısı gibi her çiçekten öz topluyorum. Ehli sünnet pekçok alimin sohbetlerinden hergün yeni bilgiler öğreniyorum.  

 

Namaz kıldığımı bilen ve Facebook’ta paylaştığım resim ve videoları gören bazı arkadaşlar, beni bir cemaatten sanıyorlar ve; Sen hangi tarikat veya cemaattensin, diyorlar. 

 

Onlara şunu derim:

 

Lütfen önyargınızı kırın. Paylaştığım resimdeki söz, Nakşibendi tarikatının bir kolunun lideri rahmetli Prof. Dr. Mahmut Esad Coşan Hocaefendiye (1938-2001) ait bir sözdü.  

 


Dünkü paylaştığım video ise, Bediüzzaman Said Nursi’nin (1876-1960) eseri Risale-i Nur’da geçen bir konuyu müzakere eden Nur talebelerinin sohbetindendi. 

 






Bunlar, Hz. Mevlana ve benzer daha pekçok ehli sünnet alimin sözlerini paylaştım.
  

 

Evet, balarısı gibi her güzel çiçekten temiz bir öz topluyorum. Fakat ben hiçbir cemaate girmedim, ki zaten giremem; Ben yattığım yerde namazını kılan yatalak bir engelliyim. 

 

Suizan ederek günaha girmeyin. Ünlü fizikçi Einstein, “İnsanların önyargılarını yıkmak, atomu parçalamaktan daha zordur”, der.

 

 

Celalin Penceresinden

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder