AKINTIYA
KARŞI YÜZENLER KİMLERDİR?
Somon balığı tatlısuda yetişip
denize göç eden, ve sonra yumurtlamak için tekrar tatlısulara dönen göçebe
balıklardır. Bu göçlerinde inanılmaz bir çaba ile imkânsız görünen engelleri
aşarlar; hatta alçak şelaleri metrelerce yukarıya atlıyarak ya da hiç desteksiz
boşluğa dökülen suyun içinde akıntıya karşı yüzerek aşarlar.
Somon balığı ile yukarıdaki bu
bilgiyi okuyunca dünyayı ve hayatı düşündüm. Hani somon balığı tatlısuda
yetişip denize göç ediyor ya, bana şunu hatırlattı:
Bebekler ve çocuklar cennete
benzer ana baba evinde yetişiyor, sonra büyüyünce evden ayrılıyor ve gerçek dünyayla
tanışıyor.
Sonunda tekrar tatlısuya dönmek tabirini ise, ibadet ve hayırlar yaparak Allah'ın sevgisini kazanmaya ve dolayısıyla sonsuz gençliğe yani cennete ulaşmaya çalışmaya benzetiyorum.
Sonunda tekrar tatlısuya dönmek tabirini ise, ibadet ve hayırlar yaparak Allah'ın sevgisini kazanmaya ve dolayısıyla sonsuz gençliğe yani cennete ulaşmaya çalışmaya benzetiyorum.
AKINTIYA KARŞI YÜZMEK sözüyle
hayalimde müthiş bir tablo çizdim. Dünyayı akan bir ırmağa benzettim. Bütün
insanlar akıntıya kapılmış gidiyorlar. Fakat o ırmak cehenneme dökülüyor.
Akıntının geldiği yönde ise cennet var. Gaflet uykusundan uyanmış, bu gerçeği
görmüş İMAN sahipleri ise akıntıya karşı yüzüyorlar.
Dünya onları bozamıyor. Akıntının içindeler ama akıntıya direniyorlar. Maçlara bakıyorlar ama sabah namazına da kalkıyorlar. Alışveriş merkezinde yemek de yiyorlar ama bol bol hayırlar da yapıyorlar.
Dünya onları bozamıyor. Akıntının içindeler ama akıntıya direniyorlar. Maçlara bakıyorlar ama sabah namazına da kalkıyorlar. Alışveriş merkezinde yemek de yiyorlar ama bol bol hayırlar da yapıyorlar.
Akıntıya karşı yüzdükleri
içindir ki, akıntıda giden milyonlarca insan, GERÇEK İMAN SAHİPLERİNE deli
gözüyle bakıyorlar. Bu devirde böyle şey olur mu diyorlar.
İnşallah onlarda gerçeği görürler. Ve gerçeği görmelerini sağlamak için çalışmalıyız. Ama küstürmeden, kızdırmadan ve sevdirerek... O insanların içinde sevdiklerimiz de var.
İnşallah onlarda gerçeği görürler. Ve gerçeği görmelerini sağlamak için çalışmalıyız. Ama küstürmeden, kızdırmadan ve sevdirerek... O insanların içinde sevdiklerimiz de var.
Ha şimdi diyeceksiniz ki
dinimiz kolay değil mi? Haklısınız. Evet akıntıya karşı yüzmek zordur. Ama o
somon balığı diğer balıklardan farklı olarak akıntıya karşı yüzebilen özellikte
yaratılmıştır. O benzetmemi şöyle
bağlarsam sanırım daha iyi anlaşılır:
Bütün insanlar başlangıçta
yani bebek ve çocukken günahsızdır. Gençliklerinde işledikleri iyi ya da kötü
ameller neticesinde Allah onlara çeşitli kabiliyetler verir.
Devamlı günah işleyen insanlar, nefis ve şeytana çabuk kanar, akıntıya karşı koyamaz ve dünyaya dalar giderler. Güzel işler yapanlara ise Allah hidayet verir ve doğru yolu gösterir.
Yani o insanlara sabır, şükür, vefa, sevgi gibi duygularla doldurur ki somon balığı gibi akıntıya karşı yüzebilirler. Peki hep böyle mi gider? Hayır, işledikleri günahtan samimi tövbe edenleri Allah somon balığına çevirebilir. Bu kapı açıktır.
Devamlı günah işleyen insanlar, nefis ve şeytana çabuk kanar, akıntıya karşı koyamaz ve dünyaya dalar giderler. Güzel işler yapanlara ise Allah hidayet verir ve doğru yolu gösterir.
Yani o insanlara sabır, şükür, vefa, sevgi gibi duygularla doldurur ki somon balığı gibi akıntıya karşı yüzebilirler. Peki hep böyle mi gider? Hayır, işledikleri günahtan samimi tövbe edenleri Allah somon balığına çevirebilir. Bu kapı açıktır.
Diyeceksiniz ki ya sen nasıl
akıntıya karşı yüzüyorsun? Allah bana neden hidayet verdi diye kendi hayatımı
uzun uzun düşündüm.
Sadece engelli olup sabrettiğim için değil, ben hayatım boyunca hep cömerttim, okurken cebimdeki beş lirayı, açken yediğim yemeği bile dostlarımla paylaştığım çok oldu. Engelli olunca da hiç isyan etmedim, bunlara bağlıyorum.
Sadece engelli olup sabrettiğim için değil, ben hayatım boyunca hep cömerttim, okurken cebimdeki beş lirayı, açken yediğim yemeği bile dostlarımla paylaştığım çok oldu. Engelli olunca da hiç isyan etmedim, bunlara bağlıyorum.
Allah bizi gafletten
uyandırsın ve akıntıya karşı yüzenlerden eylesin.
C. Çelik / Ankara ( Konya-Ereğli )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder