28 Ağustos 2017 Pazartesi

Madem Ömür Kısadır


Madem Ömür Kısadır

 

Merhaba sevgili gönül dostlarımız,

 

Bu hafta hangi konuda yazsak diye düşünürken Büyük islam alimi Bediüzzaman Said Nursi’ye (1878-1960) ait bilgisayarıma indirdiğim Risale-i Nur uygulaması gözüme çarptı.

 



Risale-i Nur Külliyatı engin bir ilim deryası. Öyle faydalı açıklamalar yapmışki, imanım tahkike gidiyor hamdolsun. Bediüzzaman’dan Allah razı olsun.

 

6000 sayfalık Risale-i Nur Külliyatı içine dalınca çıkamadık. Bendeniz artık iyice aşina oldum. Osmanlıca terimlerin çoğunu anlayabiliyorum çok şükür. Risalelerden alıntı yapmak istedik.

 

Fakat bölmek istemedik, zira açıklamalar uzundu. Aşağıdaki metin kısaydı ve çok özetti. Paylaşmak ve yazının paragraf aralarında çok kısada olsa naçizane Celalin Penceresinden bakarak yorumlar yapmak istiyoruz, buyrun:

 

Beşİncİ Mes'ele:

 

Dünya madem fânidir. Hem madem ömür kısadır. Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur. (Salih ameller, hayırlı işler ve ibadetler) Hem madem hayat-ı ebediye (sonsuz cennet hayatı) burada kazanılacaktır. Hem madem dünya sahibsiz değil. Hem madem şu misafirhane-i dünyanın gayet Hakîm ve Kerim (Hikmet sahbi ve cömert) bir Müdebbiri (Büyütüp besleyip terbiye eden Rab anlamında Allah) var. Hem madem ne iyilik ve ne fenalık, cezasız kalmayacaktır.

 

Allah bizi bu dünyaya imtihana gönderdi ve dünyaya gelirken elimize verilen tek sermaye sınırlı ömür dakikalarıdır. Bu kısa ömrün her saniyesi kıymetlidir.

 

Zira sonsuz cennet hayatımız bu kısa ömürde biriktireceğimiz sevaplarla şekillenecektir. Burada kazandığımız her sevap toprağa dikilen bir tohumdur. Ahirette biçeceğiz inşallah. Bunun için Efendimiz SAV:

 

“Dünya ahiretin tarlasıdır.” Buyurmuştur.

 


Ve bu paragrafın son cümlesi şu ayete işarettir:

 

“Kim zerre kadar bir iyilik yaparsa karşılığını görür. Kim zerre kadar bir kötülük işlerse o da onun karşılığını görür.” (Zilzal Sûresi, 7-8)

 

Hem madem   لاَ يُكَلِّفُ اللّٰهُ نَفْسًا اِلاَّ وُسْعَهَا (Allah, kulunu güç yetiremeyeceğinden fazlasıyla sorumlu tutmaz. Bakara, 286) sırrınca teklif-i mâlâyutak (Allah’ın güç yetirilemeyecek emri) yoktur.

 

Evet bu ayet gereğince Allah bana neden yatarak namaz kıldın, diye sormaz; ama neden yatarak da olsa namazını kılmadın, diye sorar. Çünkü buna gücüm yeter.

 

Hem madem zararsız yol, zararlı yola müreccahtır. (tercih edilir.) Hem madem dünyevî dostlar ve rütbeler, kabir kapısına kadardır.

 

Cehenneme parayla gidilir. İçki, kumar, zina, uyuşturucu parayla işlenilen günahlardır. Fakat cennete giden yol zararsız ve bedavadır. Caminin giriş ücreti duydunuz mu?

 

Gerçek dost bizi cennete götürmek için bize nasihat edendir.

 

Elbette en bahtiyar odur ki: Dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, malayani (boş, dünya ve ahirete faydası olmayan işler) şeylerle ömrünü telef etmesin; kendini misafir telakki edip (kabul edip) misafirhane sahibinin (yani Allah’ın) emirlerine göre hareket etsin; selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin.

 

(Risalei Nur Külliyatı, Gençlik Rehberi, Beşinci Mesele)

 

Evet en mutlu insan, ölüme heran hazır olan müslümandır. Bu mümin ise, vaktini boş işlere harcamaz, Allah’ın emri olan ibadetlerini yapar ve hayırlı, salih ameller işler.

 


Ve bu mümin ölse, selametle kabir kapısını açıp sonsuz mutluluk yurdu cennete girer.

 

******

 

ŞÜKRETKİ NİMETLER ARTSIN

 

Hepimiz fani dünyada sabır ve şükür imtihanındayız.

 

Başımıza bir musibet gelip çaresi olmadığında mecburen sabrediyoruz.

 

Ama Celalin penceresinden bakarsak bence Allah şükreden kulunu daha çok seviyor.

 


Evet, Allah’a o kadar çok şükretmem gereken şeyler varki, binlerce Elhamdülillah…

 

Çok şükür yaşıyorum. Taş, bitki, hayvan olarak değil insan olarak yaratıldım.

 

Budist, Hindu (Öküze tapan), Yahudi, Hıristiyan olarak değil,

Eski Peygamberlerin bile ümmetinden olsak dediği Allah’ın en sevdiği kulu

Son Nebi, ahir zaman peygamberi Hz Muhammed Mustafa SAV ümmeti olarak,

Müslüman olarak yaratıldım.

 

Fitnelerin kol gezdiği bu ahir zamanda, gerçek İMAN ve İLAHİ AŞK’la şereflendim.

 

Ev, iş, araba, (yürüme dışında) beden sağlığı,

Sağnak sağnak nasip olan yiyecekler

Mesela içtiğim bu çay…

 
Dostluk gibisi yok. Hayat dostlarla güzel
 Canım dostum Aydın Kaynarca bey D-Smart getirdi sağolsun, maça baktık, malesef FB'miz elendi. (24 Ağustos 2017 Perşembe) Sağlık olsun inşallah.
İslam sosyal bir dindir, asla ruhbanlık yoktur. Biz sinemaya da gideriz, maça da bakarız fakat NAMAZIMIZI da asla ihmal etmeyiz.

Saymaktan aciz olduğum verdiğin maddi manevi nimetler için SANA BİNLERCE HAMDOLSUN ALLAH’IM… Çok şükür bugünüme…

 

Lütfen bugün yediğimiz bir nimeti düşünelim ve şükür hissiyle dolalım ve…

 

Ve yürekten ELHAMDÜ-LİL-LAHİ RAB-BİL ALEMİN (Alemlerin Rabbi olan Allah’a Hamdolsun) diyelim ki Allah da nimetlerimizi artırsın.

 


“Rabbinizin şunu duyurduğunu da hatırda tutun: Eğer şükrederseniz, ben de sizin için (nimetlerimi) mutlaka artıracağım. Ve eğer nankörlük ederseniz hiç kuşkusuz benim azabım çok çok şiddetlidir.” (İbrahim suresi, 7. Ayet)


Herşeye rağmen yaşamak çok güzel...

 

Celalin Penceresinden

 

 

21 Ağustos 2017 Pazartesi

Peygamberimizi Sevmek


Peygamberimizi Sevmek

 

Güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle…

 
Emekli olduğum şirket Karel'de 1995-2001 aynı odada çalışmıştık mühendis dostum Süha Can ile. Sonra o ayrılıp Adana'ya gitmişti. Bu haftasonu Ankara'daki evimize çat kapı ziyaretime geldi, çok sevindim. Özlemişim. (19 Ağustos 2017 Ctesi)

Sahip olduğumuz dünyayı nasıl güzelleştirebiliriz? Çevreye, insanlara ve canlılara saygı. sevgi azaldı ve yaşadığımız dünyanın sonunu biz insanlar getiriyoruz.

 

Acizane gördüğüm temel sorun, insanların egoları ve bencillikleri. Bunu yenmenin yolu kendi içimizi aynaya bakarak düzeltmektir. Aynadan maksat örnek alınacak insandır.

 

Peki nasıl bir kişiliği örnek almalı, ki egolardan ve bencillikten kurtulabilelim?

 


En iyi rehber kim olabilir bencillikten uzak ve daimi insan sevgisiyle dolu olan? Bu sorunun cevabını Yüce Allah Kuran’da şöyle bildiriyor:

 

“Andolsun ki, Allah'ın rızasını ve ahiretin saadetini uman ve Allah'ı sürekli hatırda tutan kimseler için Allah'ın Resulü'nde sizin için pek güzel bir örnek vardır.“ (Ahzab suresi, 21. ayet)

 

Efendim artık biliyorsunuz, bendeniz naçiz bir ilim aktarıcısıyım. Bu yazılardaki bilgiler değerli hocaların sohbetlerinden derlediklerimizdir, yorumlar ise, yazıların sonunda yazdığı gibi naçiz “celalin penceresinden” hayata bakıştır.

 

Evet insan ister baba, dede, eş, evlat, devlet başkanı, ordu komutanı, cami imamı, belediye başkanı, ister işçi, işveren,  ne olursa olsun, Cenab-ı Hakk’ın dediği gibi Peygamber Efendimiz SAV herkes için en güzel bir örnektir.

 

Aslında hadisleri kabul etmeyip Kuran yeter diyenlere bir cevaptır bu ayet. Hadis-i Şerifler olmadan Peygamber Efendimizin SAV bu örnekliğini nasıl öğreneceğizki?

 

Bunun için Efendimizin SAV hayatını ve hadislerini, yani sünneti, ister kitap okuyup, ister sohbet dinleyip en güzel şekilde öğrenmeli ve hayatımızda uygulamalıyız.

 


İmanımızın kemal seviyeye ulaşması için Peygamberimizi SAV çok çok sevmeliyiz.

 

RESULULLAH (S.A.V)’I NASIL SEVECEĞİZ.

 

  Bir gün Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Hz. Ömer (r.a)’e: 

 

- “Beni seviyor musun?” diye sordu. Hz. Ömer (r.a):

 

- “Evet Ya Resulullah”  dedi. Peygamberimiz (s.a.v):

 

- “Ya Ömer beni ne kadar seviyorsun?”

 

- “Seni çok seviyorum Ya Resulullah.”

 

- “Ey Ömer! Beni ne kadar seviyorsun?” diye tekrardan sordu kainatın sultanı (s.a.v).

 

Hz. Ömer (r.a);

 

- “Seni çook seviyorum Ya Resulullah” der. Peygamberimiz (s.a.v):

 

- “Ya Ömer! Beni malından, evladından, canından hatta nefsinden de çok seviyor musun?” diye sorunca, Hz. Ömer (r.a) bir anlık duraklar ve kendini muhakemeye alır. Hemen akabinde Hz. Ömer (r.a):

 

- “Evet Ya Resulullah! Ben seni malımdan, evladımdan, canımdan ve de nefsimden de çok seviyorum”  deyince Fahri Kainat Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v):

 

- “El-ân Ya Ômer! El-ân.” (Şimdi tamam oldu Ya Ömer) dedi. (kamil bir mümin oldun)

 
Sahabeler Peygamberimize böyle hitap edermiş: Anam babam sana feda olsun Ya Resulullah !

ŞİRK DEĞİLDİR

 

Peygamber Efendimizi SAV çok sevmek şirk değildir. Şirk, Allah’a sıfatlarında ortak koşmaktır.

 

(Habîbim, yâ Muhammed!) “De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, o hâlde bana tâbi' olun ki, Allah (da) sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın! Çünki Allah, Gafûr (çok bağışlayan) dır, Rahîm (çok merhamet eden) dir.” (Al-i İmran suresi, 31. ayet)

 

Biz müminler sadece Allah’a tapıyoruz, peygamberimizi ise Allah’ın emri olduğu için çok seviyoruz.

 

Allah, Efendimizin sünnetlerine, yani hal ve davranışlarına uymayı Allah’ı sevmenin bir şartı kabul ediyor. Ayetin devamında, sünnete uyanları yani Peygamber Efendimizi sevenleri, Allah’ın seveceğini ve günahlarını bağışlayacağını belirtiyor.

 

Geçen hafta sevgili Hayat Nur Artıran hocamız Twitter’dan Hz Mevlana’nın Peygamber Efendimiz SAV hakkında şu sözünü paylaştı:

 

Nebîler sultanının güzel ahlakını hiç durmadan sürekli şerhetsem yüzlerce kıyamet geçer yinede onun güzel vasıfları bitmez !"

Hz.Mevlânâ



Fakat, Hıristiyanların çoğunluğu ise şirk koştu. Haşa! Hz İsa’ya AS Allah’ın oğlu dediler.

 

“Allah'ın çocuk edinmesi düşünülemez. O bundan yücedir, uzaktır. Bir işe hükmettiği zaman ona sadece "ol!" der ve o da oluverir.” (Meryem Suresi, 35. Ayet)

 

“Muhakkak ki İsa'nın babasız dünyaya geliş durumu, Allah katında Âdem'in durumu gibidir. Allah, Âdem'i topraktan yarattı, sonra ona “Ol” dedi. O da, hemen oluverdi.” (Ali İmran suresi, 59. ayet)

 

“Hakkında şüpheye düştükleri hak söze göre Meryem oğlu İsa işte budur.” (Meryem Suresi, 34. Ayet)

 

ALLAH VE RESULÜNE İTAAT

 

Bazı ayetler var ki, Allah’ın peygamber Efendimizi SAV ne kadar çok sevdiğini anlıyoruz.

 

 1) -(Ey Muhammed! Onlara) Deki: “Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın...”(Al-i İmran / 31)

 

 2)-(Ve yine) de ki: “Allah’a ve Rasule itaat edin; eğer yüz çevirirlerse, şüphesiz Allah kafirleri sevmez.” (Al-i İmran / 32)

 

 3) -“Allah’a ve Peygambere itaat edin ki rahmet olunasınız.” (Al-i İmran /132)

 

 4 Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin...” (Nisa / 59)

 

 5)-“Her kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse,” (Nisa / 69)

 

 6)-“Her kim o Peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisa / 80)

 

 7) -“Ey iman edenler! Allah’a ve Rasulüne itaat ediniz....” (Enfal / 20)

 

 8) -“Allah’a ve Rasulüne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin...” (Enfal / 46)

 

 10) -“Oysa aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Peygamberine davet olunan mü’minlerin sözü ise, “işittik ve itaat ettik” demeleridir...” (Nur / 51)

 

 11) -“Kim, Allah’a ve Peygamberine itaat eder ve O’ndan korkar, sakınırsa, işte kurtuluşa erenler de bunlardır.” (Nur / 52)

 

 12) -“(Ey müslümanlar!) Namazı dosdoğru kılın; zekatı verin ve Peygambere itaat edin ki rahmet olunasınız.” (Nur / 56)

 

 13) -“İçinizden kim Allah’a ve Rasulüne itaat eder ve salih amel işlerse,...” (Ahzab / 31)

 

 14) -“...kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur.” (Ahzab / 71)

 

 15) -“...Peygamber size neyi verirse, onu alın; neden sizi nehyederse, ondan da sakının...” (Haşr / 7)

 

 16 ) -“Allah’a itaat edin; Rasüle de itaat edin.” (Teğabun / 12)

 

***

 
Ağustos 2017 Hatırası - Yeğenlerim Nuriye İrem (15) , İsa (10) , Ceren (9) , Azra (6) ile

Evet gördüğümüz gibi Yüce Allah yanında Efendimizin SAV değeri o kadar çok ki…

 

Bu yüzden Efendimizin SAV hadislerini iyi öğrenip uygulamalıyız ki O’nu çok sevelim.

 

“Şüphe yok ki, Allah ve melekleri, Peygamber'e salât ederler (destek verirler/onun şanını ve davasını yüceltirler). Ey inananlar! Siz de ona çokça salât edin (onun davasına destek verin, onun şanını yüceltin) ve tam bir teslimiyetle ona selam verin!” (Ahzab suresi, 56. ayet)

 

Inşallah yazdığım yazılar ile dini tebliğ edip O’nun SAV davasına destek veriyorumdur.

 


Seni çok seviyorum Ya Resullullah !

O’na çok salavat okuyalım: Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammed.

 

Bu yazıyı sevgili ilahiyatçı Efkan Vural hocama gösterdim, güzel olmuş yayınlayabilirsin, dedi. Allah razı olsun.
 
Celalin Penceresinden