Hayatımızın asıl
gayesi ne olmalıdır?
Küçüklüğümüzden beri duyduğumuz bir söz
var: “Oku, doktor, mühendis ol, kendini kurtar”
Sahiden doktor olmak asıl gaye mi
olmalı? Efendim İslam büyüklerinin sohbetlerinden,
okuduğum kitaplardan süzülen bilgilerimi kısaca paylaşacağım. Bende bilgi yok.
Yazıları beğeniyorsanız bu Allah’ın bana lütfettiği bir ikramıdır hamdolsun.
Tasavvufta Dervişin gayesi şu olmuştur; “İlahi
ente Maksudi ve rızake Matlubi”
Ya Rab benim gaye ve isteğim senin rızandır
; yaptığım ibadet ve taatimin gayesi ne cennet arzusu ne de cehennem
korkusudur, diye, Allah’a teslim olmuştur.
Bizim de hayatımızın en büyük ve asıl gayesi
Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır. Yani Allah’ın sevgisini kazanmak... Eğer
Allah bizi severse cennetine koyar zaten ve cehennemden korur. Neden bize bir
iyilik edene “Allah senden razı olsun” diyoruz ; çünkü asıl amacın bu olduğunu
atalarımız dilimize pelesenk etmişler. Çoğu zaman dil alışkanlığıyla söylüyoruz.
Yani hayatımızın asıl gayesi Allah’ın
rızasını kazanmaktır. Hayatımızdaki diğer tüm gayeler, asıl gayemize ulaşmakta
basamak olmalıdır.
Allah bir mucize olarak şifa verir, belki nasip eder ilerde çocuğum olursa ona
şunu öğreteceğim:
“Evladım, Allah bu dünyayı bizi imtihan
etmek için yaratmış, bizi hayırla da şerle de imtihan etmektedir. Yaşamımızın
en büyük gayesi Allah’ın sevgisini kazanmaktır. Hayatımızdaki diğer bütün
amaçlar, asıl bu gayeye ulaşmak içindir.
Sen şimdi SBS ye, ilerde de üniversite sınavlarına
gireceksin. Daha sonra iyi bir işin, eşin, çocukların olacak inşallah. Ama tüm
bunlara ulaşmakla asıl gayemize ulaştık diyemeyiz. Bak bir örnekle açıklayayım daha iyi anlarsın
evladım:
- SBS imtihanına niçin gireceksin?
- Fen lisesini kazanmak için.
- Bir üst amacın nedir?
- Fen lisesinde okuyup üniversite sınavında Tıp fakültesini
kazanabilmek için.
- Daha bir üst amacın nedir?
- Doktor olarak çok para kazanmak, güzel bir kızla evlenmek,
güzel bir ev, araba…
- Yanlış çocuğum. Daha üst amacın şu olmalı. Doktor olarak
Allah’ın insanlara şifa vermesinde bir sebep olacak ve neticede Allah’ın
sevgisini kazanacaksın inşallah.
- Zaten Allah’ın sevgisini kazanırsan, Allah sana dünyalık ev,
araba… nasip eder.
- Eğer sen yaptığın güzel işlerle ve samimi ibadetlerinle
Allah’ın sevgisini kazanabilirsen, O sana gönlünün aşık olacağı güzel bir
eş hediye eder emin ol.
- Asıl gayeni hiçbir zaman unutma. Yani hayatının zirve gayesi
Allah’ın rızası olmalıdır.
Benim yazdığım tüm bu yazılar, dualar,
sohbetlerimin amacı siz sevdiğim dostlarımı bir an da olsa dünya
meşgalelerinden uzaklaştırıp düşündürmek içindir. Ki inşallah düşününce belki hayatınızda yeni
kararlar alırsınız, sadaka gibi, namaz gibi, günahı terk gibi…
Neden mi bunu istiyorum? Sizleri çok
sevdiğim için. Allah’ın cenneti geniştir. Bu yazıları önce kendi nefsime
yazıyorum. İnşallah hepberaber Allah’ın sevgisini kazananlardan oluruz...
***
Bazı insanlar vardır. Evlenmeyi ve çocuk
sahibi olmayı hürriyetlerini kısıtlama olarak görürler. O yüzden de
evlenmezler. Canları isteyince İstanbul’a, Antalya’ya gider gezerler. Üstelik
bu insanların içinde dindarlar da vardır.
Efendimiz SAV “Ümmetimin fesadı zamanında kim sünnetime temessük ederse
(yapışırsa), ona yüz şehid sevabı vardır.”
Evlenmek sünnettir. Bu ahir zamanda bu sünneti uygulamak bizim için çok
önemlidir.
Zina gibi müthiş bir günahtan korunmuş
oluruz. Hayatımız düzene girer. Biz ölünce arkamızdan dua edecek ve kabrimize
sevap gönderecek hayırlı evlatlar bırakabiliriz.
Ve ana gayemiz “Allah’ın rızası”na
bu sünneti uygulamakla daha da yaklaşabiliriz.
Ben emekli bir engelliyim. Allah bir
sebeple bana şifa verse hemen evlenirim. Yani o yüz şehit sevabına talip
olurum. Evlenmek demek Allah rızası istikametinde hayatı paylaşmaktır. Ama hem
eşimin, hem benim hürriyetini kısıtlamak şöyle dursun, helal dairesinde her şey
serbesttir.
En Büyük Hürriyet ; İslâm'a Esir
Olmaktır.. [Necip Fazıl Kısakürek]
Eşimle dokuz ay hayırlı işlerle , Bir ay da
ramazanda oruç, teravih gibi ibadetle meşgul oluruz. Kalan iki ayımızı ise
yazın aile, akraba ziyareti ve gezilerle geçiririz.
Ben emekliyim evet ama iyileşsem yine
çalışırım. Emekli maaşı yeter ama inşallah bir esnaf dükkanı açarım. Rabbimin
nasip edeceği kazançla hayırlar yapar, yazınki gezileri finanse ederim.
Evlenmeyen o hür! insanlar eminim
sıkılıyorlardır. Çünkü bir şey sürekli devam etse kıymeti kalmaz. Hergün
baklava yiyen baklavadan usanır. Hayatımız gezmekle geçse bir süre sonra
bıkarız.
Mesela Allah bana şifa verirse, yazın o iki
ayı inşallah çok güzel değerlendiririm. Bir dağ oteline gidip, o muhteşem Karadeniz
yaylalarını seyrederek tefekkür ederdim. Eşimle Eyüp Sultan’da dua eder, Sultan
Ahmet’te namaz kılar, boğazda balık-ekmek yerdik.
Eşimle Çanakkale şehitliğini, Edirne
Selimiye camisini, Urfa Balıklıgöl’ü, Kapadokya’yı, Konya Mevlana’yı,
Adana’daki, Manisa’daki arkadaşlarımı ziyaret etmeyi çok isterim.
Allah hayatımızın asıl gayesini hiçbir
zaman unutturmasın. Nefse, şeytana uydurmasın.
Allah hayatımızı rızası dairesinde
yaşayıp cennet ve cemalullah ile şereflenen salih kullarından eylesin,
Efendimize SAV komşu eylesin. Amin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder