21 Ekim 2012 Pazar

Eğer Günahsız olsaydık


Eğer Günahsız olsaydık

 
Geçenlerde internette bişey okudum.

Bir anne bayan arkadaşına çocuğundan dert yanıyordu.

 
"Çocuğum çok mükemmel bir çocuk. Sabah kalkınca yatağını kendi topluyor, pijamasını katlayıp dolabına koyuyor. Kahvaltıda kendi çayını kendi dolduruyor. Ödevlerini zamanında yapıyor ve sürekli ders çalışıyor. Ama şekerim ben istiyorum ki çocuğum biraz dağınık olsun da arkasından toplayayım, ona sürpriz yemekler yapayım, istiyorum. Tamam yaramaz olmasın ama azıcık hata yapsın ve gelsin benden af dilesin istiyorum. Anneliği yaşamak istiyorum."

 
Bu yazıyı okuyunca Peygamber Efendimizin SAV bir Hadis-i Şerifini hatırladım :

 
"Eğer siz hiç günah işlemez olsaydınız, Allah sizi toptan helak eder, başka insanlar yaratır, onlar günah işlerler, tövbe ederler, kendisi de onları bağışlardı." (Müslim, tevbe,9)
 

Fakat lütfen bu hadisi yanlış anlamayalım. Yani günah işlemeyi teşvik etmiyor. Aksine, Allah bizi günah işlemeye meyilli yaratmıştır; bizim günah işleyeceğimizi biliyor ve bizi tövbe-istiğfar etmeye teşvik ediyor.

 

Tıpkı hata yapınca annesinin eteğine sarılıp ağlayan çocuk gibi, Allah, bizim de hata yaptığımızda kendisine yönelip, tövbe edip af dilememizi istiyor. Kuran'da elliden fazla ayette Rabbimiz tövbe etmeyi teşvik etmektedir. Mesela:

 

"Kötülük işleyip bunun ardından tövbe edenler ve iman edenler; hiç şüphesiz Rabbin, bundan (tövbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir. " (Araf suresi, 153)

 

Efendimiz SAV buyurur ki:


"Her insan hata yapar. Hata edenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir."


 
Asrımızın imani problemlerine çözüm sunan Kuran tefsiri Risale-i Nur ile tövbe edip hayatına temiz bir sayfa açan Mersin’li Nimet isminde bayan kardeşimizin kendi ağzından tövbe hikayesini aktarmak istiyorum:

Babam gazino çalıştırırdı


 
“ Nurlarla nurlandım. Evet şuan Risale-i Nur hayatıma gireli 5 sene oluyor ve ben 40 yaşındayım. Ama aslında 5 yaşına girdim diyebilirim. Babam gazino çalıştırır ve sık sık hapishanelerde geçerdi ömrü; beş kardeş nasıl büyüdük anlamadan 17 yaşında evlendim.

Kuafördüm eşimde ses sanatçısı. Babam gazinocu ve ben nefsin hoşuna giden bir dünyanın içindeydim süslenmek giyinmek gezmek ve geceleri eşimle sahne ortamı ama oradan gelince ellerimde titreme olur bütün gece sabaha kadar huzursuz bir şekilde uyurdum.

Vicdanım rahatsızmış meğerse, günlerim günler, fallar, pikniklerle geçerken 3 çocuk oluverdi. Ayet-el kürsüyü ezberledim diye kendimi tam bir Müslüman sanarken aşağı taşınan bir komşum dikkatimi çekti evi doluyor taşıyordu.

 
Bir gün kapısına dayandım bende sizinle oturabilir miyim diye kendimi davet ettirdim eve.Tesettürlü hanımlar pek güzel gözüküyorlardı. Oysaki en son tesettüre girecek kişi bendim ve onların o hanımefendilikleri beni büyülemişti.

Altı ay o komşumla onun sohbetlerini gezdim ve birinci sene tesettüre girdim, ikinci sene Kuran okumaya başladım ve üçüncü sene haccım çıktı.

Ben sadece rabbimin kapısını tıklattım oda sonuna kadar açtı buyur kulum dedi beni muhatap aldı binlerce şükür ki risaleler o kapının tokmağı oldu.

Şuan cuma günleri benim evde sohbet ediyoruz diğer günlerimde hep dolu artık ne elim titriyor nede vicdanım rahatsız elhamdülillah 5 yaşını bitirmek üzereyim üstadım sen kışta geldin ama bizler baharı yaşayacağız inşallah.

Nimet / Mersin / Bayan Kuaförü “

 

 

HEPİMİZİN GÜNAHLARI VARDIR. ALLAH HEPİMİZİ GÜNAHINA TÖVBE EDİP GECELERİ RABBİNE GÖZYAŞLARIYLA DUA EDEN SALİH KULLARDAN EYLESİN.

 

C. Çelik / Ankara ( Konya-Ereğli )
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder