13 Ekim 2012 Cumartesi

Facebook'u bu açıdan düşündünüz mü hiç?


FACEBOOK'U BU AÇIDAN DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ HİÇ?



Günümüzde facebook kullanmayan yok gibidir. Ben her zaman bazı durumları birşeye benzetirim ve bununla ilgili bir yazı yazarım. Mesela ruh ve bedeni, araba ve şoföre benzetiyorum. Şoför arabadan ayrıldığı anda, o araba bin yıl geçse de yerinden kımıldayamaz ve çürür.

Neyse konumuz bu değil. Ben size bugün facebooktan yola çıkarak bazı düşüncelerimi yazacağım.

 

Vaktinizi almam umarım, okursanız sevinirim.

 

Yıllar geçtikçe teknoloji ilerliyor ve zekamız gelişiyor. Facebook ve internet çok muazzam bir buluştur.

Hiç düşündünüz mü? Facebookta milyonlarca insan kayıtlı ve milyonlarca insanın birbiriyle yazışmaları, videoları, fotoğrafları, yorumları, beğendikleri ve paylaştıkları karıştırılmadan kaydediliyor. Bu ne karmaşık sistemdir.

 

Facebook sanal dünyadır ama bu dünya hayatı ile benzer yönleri çoktur. Facebook'ta her kullanıcı ayrı bir dünyadır.

Kendimden örnek vereceğim: Benim 284 arkadaşım var. Benim paylaştığım şeyleri o an sadece benim arkadaşlarım görüyor. Sadece onlar beğeniyor ve yorum yazıyor. Bu benim dünyamdır.

Geçenlerde yeni bir arkadaşla tanıştım. Facebooktan baktım, daha önce neler neler paylaşmış. Bunun gibi tanışmadığımız her facebook kullanıcısı bir alemdir.

 

Bunları düşünürken Kuran'dan pek çok ayet hatırıma geldi. Ayet isimlerini hatırlamıyorum fakat ayet cümlelerini google'da aratsak buluruz eminim. "Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadır." ayeti bana facebooku hatırlatıyor.

 

Geçenlerde bir dostum Facebook dedi, tüm kullanıcılarının yaptığı her hareketi her saniye kaydediyor. Neden dedim. Çünkü o yazdıkları ilerde delil gibi kullanılacaktır, dedi.


Mesela gencin biri diyelim, hakaret dolu resimler paylaşmış ama 30 yıl sonra o genç bir bakmışsın genel müdür veya politikacı olmuş veya bakan olmuş. Facebook dünyanın her yerinde paylaşımlarımızdan hakkımızda bilgi sahibi oluyor ve günü gelince karşımıza çıkaracak.

 

Bu bana yine bir ayeti hatırlattı. "Gerçekten biz ölüleri diriltiriz, onların önceden yapıp gönderdiklerini ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Zaten biz her şeyi açık bir kütükte, bir "imam-ı mübin"de (ana kitapta, yani Levh-i mahfuzda) sayıp tesbit etmişizdir. "


Evet Facebook'u kuran insanlar bile milyonlarca insanın, beğendiklerini, resimlerini, yorumlarını karıştırmadan kaydedebiliyorsa ; Rabbimiz, gelmiş geçmiş milyarlarca insanın yaşam videolarını ve sözlerini kaydedemez mi?

Ve yeniden diriltip mahşerde bu dünyanın hesabını soramaz mı? Gücü herşeye yetene zor mu?

 

Rabbimiz, Kuran'da bize akrabaya ilgiyi ve yakınlığı emrediyor. Ben Facebook'ta herkesin doğum gününü kutluyorum, durumlarına yorum yapıyorum, paylaştıkları güzel şeyleri beğeniyorum. Arada mesaj gönderip hatırlarını soruyorum.

Bu da akrabayla ilgilenmeye girer diye düşünüyorum. Dolayısıyla facebook sevap kazanmaya vesile olmaz mı?

 

Hani bir ayet var ya: "Kim zerre miktarı iyilik yapmışsa onun sevabını görür. Kim de zerre miktarı kötülük yapmışsa onun cezasını görür."

Yani paylaştığımız bir sözle insanları mutlu ediyoruz. Bazen yaptığımız bir yorumla insan, hatasını anlayıp tövbe ediyor. Bazen de paylaşılan bir resim, yazıyla insanları günaha sevkediyoruz. Ben bir çok islami gruba üyeyim ve hergün birkaç ayet ve hadis öğreniyorum.

Mesela "Mümin erkek ve kadınlar gözlerinin haramdan korurlar" ayetini okuyan bir genç, çıplak resimlere bakmaktan vazgeçebiliyor.

Böylece Allah facebook'u, günah veya sevap kazanmamıza vesile ediyor. Naçizane bu düşünceme katılır mısınız?

 

Lütfen Facebook'ta eğlenirken dikkat edelim, paylaştıklarımızı yorumlarımızı düşünerek gönderelim ki günaha girmeyelim.

 
Allah'a emanet olun.

C. Çelik / Ankara ( Konya-Ereğli )


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder