Dostluk Mesafe Tanımaz
Bugün sizlere Facebook’ta
kurduğum bir dostluktan bahsedeceğim.
Geçtiğimiz yıl, nisan 2014’te bir akşam Facebook’tan bir mesaj
geldi. O sırada babam yatağa oturtmuştu, çay içiyordum, önümdeki bilgisayardan
yazıştık.
Yirmi yaşındaki genç, bu
sayfadaki yazıların çoğunu babasıyla beraber okuduğunu ve etkilendiğini, babası
gibi namaz kılmak istediğini belirtti ve Abi, bir sorum olacak, dedi.
Abi ben kas hastasıyım,
yürüyemiyorum. Abdest alamam, namazı nasıl kılayım, dedi. Ben, ilahiyatçı
komşum sevgili Efkan Vural hocamın
bana öğrettikleriyle dedim ki:
Abicim, Efkan hocam bana
teyemmüm abdestiyle namaz kılabileceğimi söyledi, deyip Youtube’a yüklediğimiz
teyemmüm videosunu gönderdim. İzledi ve tekrar şunu sordu:
Abi, Teyemmüm videonu
izledim fakat ben, tam senin kadar iyi kullanamıyorum ellerimi ve kollarımı;
babam yardımcı olsa Teyemmümde olur dimi?
Tabi ki olur aslan
parçası, sen yeter ki huzuru iste, dedim. Gencin adı Hüseyin Demir. Çanakkale merkezde oturuyorlarmış. Onaltı yaşındaki
kardeşi Hakan’da onun gibi kas hastasıymış.
Beraber Playstation’da
oyunlar oynayıp günboyu sohbet ediyorlarmış.
Birkaç ay sohbet ettik, çok kibar, saygılı akıllı bir gençtir. Bir sabah, abi nolur dua et, kardeşim
Hakan’ı hastaneye yatırdılar, babam hastanede refekatçi, annem de bana bakıyor,
çok üzülüyorum abi, dedi.
Günlerce namazlarımda
ağlayarak dua ettim. Bir akşam Hüseyin, abi kardeşim hastaneden çıktı, eve
döndü çok şükür, abi duaların için teşekkürler, dedi.
Hüseyinim, sadece ben değil,
annen,baban ve sen dua ettiniz. Hem babanın evladına duası, peygamberin
ümmetine duası gibidir, dedim. Allah senden razı olsun abi, dedi.
Biz Ereğli’den Ankara’ya döndükten birkaç hafta sonra bir sabah
namazına uyanmıştım. Namazdan sonra
yattığım yerde akıllı telefonuma baktım. Facebook’tan bir mesaj gelmişti.
Listemde olmayan kişi,
Ben Hüseyin Demir’in kuzeniyim. Hüseyin yoğun bakıma kaldırıldı, size mesaj
gönderdi. Celal abi nolur bana çok dua etsin, diyor dedi.
Hüseyin’in babası Reşat abinin telefonunu aldım, sık sık durumunu
sordum. Haftalarca her namazımda baklava
yiyerek dua ettim. (Ağlamak bana baklavadan lezzetli geliyor) Reşat abiye
moral verdim. Ama çok zor bir durum...
Yazımız çok uzun olmasın diye detaylara girmiyorum.
Haftalar sonra Facebook’tan paylaşımını gördüm. Artık çok şükür evimdeyim. Bana dua eden
herkesten Allah razı olsun. Herşeye rağmen yaşamak çok güzel...
Hüseyin’le yazıştık. Geçmiş olsun abicim, durumun nasıl, dedim. Abi nefes alabilmem için boğazımı deldiler.
Bir boru ile oksijen cihazına bağlandım, onunla nefes alıyorum.
Nefes alabilmek,
verebilmek çok güzel, halime çok şükür abi, dedi. Büyükler der ya bir nefeste
Allah’a iki şükür borcumuz var. Hüseyin’in anlattığı tam da bu işte...
Geçtiğimiz mart ayı içinde (2015) kas hastaları sağlık bakanlığı
önünde bir protesto yaptılar. Kas hastalarının ilaçını SGK listesinden
çıkarmışlar. Pahalı olan ilaçları
alamayan onlarca kas hastası genç hayatını kaybetti.
Hüseyin babasından
Ankara’ya gitmesini rica etmiş. Dönüşte mutlaka Celal abiye uğra baba demiş.
Reşat abi ve patronu Sezai abi geldiler, Allah razı olsun.
Sezai abinin akıllı
telefonuna evin konumunu gönderdim, evimize geldiler. Reşat abi uzun yolda araç
kullamadığı için Sezai abi, Reşat abiyi Ankara’ya getirmiş, sağolsun.
Reşat abigil Ankara’ya
arabayla gelmiş. Çünkü biran önce eve döneceklermiş. Çünkü evde eşi ve baldızı
sırayla oksijen cihazının başında nöbet tutuyorlarmış.
Elektrikler kesilirse
otomatik akü devreye giriyormuş. Fakat satıcı % yüz garanti edememiş. Bu yüzden
Reşat abi işten gelince yemeği yiyip, namazı kılıp hemen yatıyormuş.
Gece ikide kalkıp nöbeti
sabaha kadar eşinden devralıyormuş. Hem Reşat abi, hem eşi için zor bir hayat,
Allah yardımcıları olsun, onları ahirette Firdevs cenneti ile sevindirsin...
Reşat abi, Sezai abinin
yanında çalışan inşaat ustasıymış. Hüseyin, Sezai amca bize hertür maddi ve
manevi desteği verdi, Allah razı olsun ondan, dedi.
Hüseyin koyu Beşiktaşlıdır...
Allah bizi lütfu ve keremi ile cennetine alırsa, orada diğer kas hastası GS’li
dostum İbrahim Oğuz’la birlikte FB’li Celal olarak stadyumda maç yapacağız
inşallah...
Hiçbir zaman ümidimizi
kesmedik. Kas hastalığı için Karabük Üniversitesinde arı iğnesinden ilaç
üretmeye çalışıyorlar. İtalya’da benim FA hastalığı için araştırma merkezi
var...
Yazımızı uzunca bir şiir olan ‘Tefviznâme’ şiirinin beş
kıtasını paylaşarak bitiriyoruz:
Hak şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Ârif anı seyreyler...
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Sen Hakka tevekkül kıl
Tefviz et ve rahat bul
Sabreyle ve râzı ol
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Deme şu niçin şöyle
Yerincedir o öyle
Bak sonuna sabreyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hiç kimseye hor bakma
İncitme gönül yıkma
Sen nefsine yan çıkma
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Vallâhi güzel etmiş
Billâhi güzel etmiş
Tallâhi güzel etmiş
Allah görelim n'etmiş
N'etmişse güzel etmiş
Erzurumlu İbrahim Hakkı
Hz. (1703 -
1780)
Celalin
Penceresinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder