Dünyanın
Ahirete Nispetle Oranı Sıfırdır
Malumunuz,
şu kısacık dünya hayatımızda, başımıza gelen olaylarla, parayla, evlatla, vs
türlü şeylerle imtihan oluyoruz. Ve biliyorsunuz, bu imtihanımızın neticesi
mahşerdeki büyük mahkemede açıklanacak.
Mahşer, kıyametten
sonra Allah’ın bütün ölüleri yeniden diriltip, bu dünya hayatının hesabının sorulacağı toplanma meydanıdır. Ve o
mahşerdeki karar ebediyyen geçerlidir.
Ya
ebedi cennet, yahut ebedi cehennem (Allah
korusun)
Bugün bir ayet okudum ve
bazı felsefi düşünceler sardı ruhumu:
“...
Kim Allah'a ve Peygamberine itâat ederse Allah onu altlarından ırmaklar akan
cennetlere koyar. Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. İşte büyük kurtuluş
budur.” (NİSA suresi, 13.ayet)
Ne diyor Rabbimiz, dikkat
edin: Onlar, orada ebedî olarak
kalacaklardır. Yani sonsuza kadar.
Rahmetli
Prof. Dr. Mahmut Esad Coşan’ın bir sohbetinden dinlemiştim. Diyordu ki:
Malum
dünya fanidir. Yani sonludur. Ahiret ise halidun’dur. Yani ebedidir, sonsuzdur.
Bir
nispet yapsak, bu bunun kaçta kaçıdır, desek. Diyelim yüz sene
yaşadınız. Cennetliksiniz diyelim. Cennet ebedidir. Trilyon yıl bile azdır.
Dünyanın
ahirete nispetle oranı sıfırdır. Bir sayının sonsuza bölümü sıfırdır. Sonsuz
sayıda eşit parçaya bölmek gerek. Matematik ilmi bunu söylüyor.
Zaten bu sıfır oluşunu şu
hadisten daha iyi anlıyoruz. Efendimiz SAV
şöyle buyuruyor:
"Şayet
dünyanın Allah katında, sinek kanadı kadar bir değeri olsaydı, kâfire ondan bir
yudum su içirmezdi.” (Tirmizî,
Zühd 13)
Hz.
Bediüzzaman “Dünyanın Cenab-ı Hakk'ın yanında bir sinek kanadı kadar
kıymetinin olmayışı”nın, ebedi ve baki
olan ahiret alemine nispetle olduğuna dikkat çeker.
Bu
dünya hayatı fani, geçici ve yok olmaya mahkum bir mahiyete sahiptir. Dünyanın
ve eşyanın üç yüzü, yani üç manası ve mahiyeti vardır.
Bunlardan
birincisi ve en önemlisi, dünyanın Cenab-ı Hakk'ın isimlerinin bir aynası
olmasıdır. Dünyada var olan her şey bir Yaratıcının eseri ve sanatıdır.
O isimlerin insanlar tarafından okunmasında, görülmesinde bir ayna vazifesi
görür.
Dünyanın
ikinci yüzü ise ahirete bakar, ahiretin tarlasıdır. Yani, insan hayır,
hasenat, ibadet, iman gibi manevi tohumları bu dünyada eker, ahirette mahsulünü
alır. Cenneti kazandırır.
İşte
bu iki yüzü ile dünya tahkir edilmez, kötülenmez, kıymetsiz görülemez. Hadis-i
şerifi yanlış anlamayalım, Dünya, büsbütün kıymetsiz değil, bu iki yüzü yönüyle
sevilir.
Ahiret
alemine nispetle dünyanın zerre kadar kıymeti olmayan tarafı üçüncü yüzüdür. Bu
da gayrimeşru keyf ve zevklere saplanmış olan insanların dünyasıdır.
İşte
dünyanın bu yüzü, dünyayı ölmeyecekmiş gibi sevenlerin dünyasıdır.
Bu dünya hayatı, mü'minlere ahirette verilen ebedi nimetlerin yanında bir zerre, bir sinek kanadı kıymetinde bile değildir.
Bu dünya hayatı, mü'minlere ahirette verilen ebedi nimetlerin yanında bir zerre, bir sinek kanadı kıymetinde bile değildir.
Neden hırsla kadına, paraya, makama
sarılıyoruz ki? Hepsi geçici değil mi?
Dünyada 10-20 TL bile menfaat için
saatler harcayanlar, o saatlerde yapacakları ibadet ile -eğer
kazanabilirlerse inşallah- sonsuza kadar
kalacakları cennetteki makamlarını daha da yükseltebilirler aslında...
Daha yazılacak çok şey var ama
yapacağınız her işte ölçünüz şu olsun:
Dünyanın ahirete nispetle
oranı sıfırdır.
Celalin
Penceresinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder