Ailemizin İlk
Mutluluğu İrem’im
Bu
yazıda yeğenim İrem’den bahsedeceğiz. Çünkü dün onun doğum günüydü. (11 Nisan
2002 doğumlu) İnşallah bu yazı ilerde okuyunca İrem’e nostalji yaşatır.
Yazıya
Hayatımı anlattığım Kitap’tan kısa kısa bölümler kopyalarak başlıyoruz:
Hastalığım
iyice ilerleyip tekerlekli sandalyeye mahkum olunca, babam ikinci el bir araba
aldı. Hergün sabah beni işyerine götürüp masama oturtuyor; oradan Etimesgut
Şeker Fabrikasındaki kendi işine gidiyordu.
Akşamları
da, kendi işinden erken çıkıp beni alıyordu. Babamın amiri, babamın durumunu
bildiği için hoşgörüyordu ama babam vicdanen çok rahatsız olmuştu. Zaten il
dışına da gidemiyordu. Bu vicdan huzursuzluğuna, Ancak üç yıl dayanabildi, 2001
yazında emekli oldu.
Kardeşim
Faik Çelik, Altı yıldır şanlı ordumuzda Uzman Çavuş olarak çalışıyordu. 2001’de
dört yıldır Şırnak’ta görev yapıyordu. Bir izine geldiğinde yüzük takılmıştı.
Babam
Şırnak’tan tayin olduğu yeri öğrenmek için onu aradı. Müjdeyi verdi. Baba, size
haber etmedim umutlanmayın diye... Dün açıklandı, astsubaylığı kazanmışım, bir
sene Ankara’da okuyacağım... Bu habere annem ve babam çok sevindi.
Annem
ve babam önceden epey huzursuzlardı. Televizyondan doğudaki çatışmalarda şehit
olan askerlerin haberlerini izlerken çok ağlıyorlardı. Bir de o Şırnak’tayken
ben hastanede yatmıştım. Şimdi ise
seviçlilerdi; oğulları ve gelini yanlarında olacaktı.
Kardeşim,
Bursa ve Şırnak’ta aldığı maaşlarıyla kooperatiften bir ev sahibi olmuştu. Aslında,
Babacığım, maaşını harcama, değerlendirelim, bizde yardım ederiz, demişti. Ve
ev bize yakındı. Emekli ikramiyesi
aldığı için, borçlanmadan 2001 yazında erkek kardeşimi evlendirdi.
İREM
DOĞDU
Bir
yıl sonra 11 Nisan 2002’de Ankara’da çok sevdiğim ilk yeğenim, İrem'im dünyaya
geldi. Aslında İrem’in tam adı Nuriye İrem Çelik’tir. Nuriye annemin adıdır.
(2007
yılında da İrem’in şeker kardeşi İsa Çelik (babamın adı) Nizip’te doğdu. İsa da
çok akıllı ve sevgi dolu bir çocuk. )
İrem
doğduktan iki ay sonra Haziran 2002’de Dünya Futbol Şampiyonası vardı ve Türk
Milli Takımı Dünya Üçüncüsü olmuştu. İrem’im ailemize mutluluk getirmişti.
ANTALYA
MANAVGAT
Kardeşim
bir sene okuyup okulu bitince astsubay olarak Antalya Manavgat’a tayin oldu. O
zamanlar durumum daha iyiydi, henüz hastalığım fazla ilerlememişti. Annem ve
babamın omuzlarına kollarımı atarak zorda olsa arabadan eve yürüyebiliyordum.
Fakat
sıcak bana hiç iyi gelmiyordu. Patates çuvalı gibi yığılıp kalıyordum. Bu
yüzden İrem’i özleyince kışları ziyarete giderdik. Yıllık iznimi kışın kullanırdım.
Hem
zaten 2003’te Kuran meailini okumamla Allah hidayet ışığımı yakmıştı. Yazları
Antalya’ya gitmedik, çünkü Allah ayetinde “Mü’min erkekler ve kadınlar
gözlerini haramdan korurlar” (Nur suresi
30. ve 31. ayetler) , diyordu.
Allahu
Teala, okuduğum doğru dini yazıların, dinlediğim sohbetlerin, yaptığım
ibadetlerin vesilesiyle bu hidayet ışığımın voltajını hala hergün artırmaktadır
elhamdülillah...
GAZİANTEP
NİZİP
Erkek
kardeşim, kız kardeşimizin düğünü olduğu o yaz, 2007’de Gaziantep Nizip’e tayin
oldu. İrem’im anaokulu ve ilkokul birinci sınıfı orada Salkım kasabasında
okudu. Geçen dedi ki; Amca, orada sınıfımızda çok çok fakir birçok arkadaşım
vardı.
ARDAHAN
GÖLE
Faik,
2009 yazında Ardahan Göle’ye tayin oldu. İrem’im ilkokul ikinci ve üçüncü
sınıfı altı ay karların erimediği Ardahan’da okudu.
Hatta
ben Şeker komasıyla yoğun bakıma alındığım mart 2011’de zorlu araba
yolculuğuyla Ardahan’dan gelmişlerdi. Ben komadayken, İrem evimizin yanındaki
okula misafir öğrenci olarak bir hafta derslere devam etmiş.
ŞANLIURFA
BOZOVA
Ben
hastaneden çıkıp iyileştikten sonra o yaz, 2011’de kardeşim Şanlıurfa Bozova’ya
tayin oldu. Şu an Atatürk Barajı lojmanındalar ve İrem Baraj Ortaokulunda
okuyor. Bu yaz yediyi bitirip sekize geçecek inşallah. (11 Nisan 2015)
İrem’im
maşallah kardeşim gibi çok zekidir. O kadar okul hayatı bölünmesine rağmen her
gittiği yerde başarısını sürdürmüştür. 2014-2015 birinci dönem okul
birincisidir.
Deneme
sınavlarında hep birinci oluyor. Allah’ım nazarlardan koru boncuğumu... Bunlar
tesadüf değildir. Disiplinli ve planlı çok çalıştığı için Allah nasip ediyor.
Bu
yaz yine tayinleri var, Allah güzel bir kader çizecektir inşallah... Ya nasip!
Her
namazda yeğenlerim için yaptığım duayla yazıyı bitiriyorum:
Ey büyük Allah’ım! Anneciğime, babacığıma, kardeşim
Faik’e, kardeşim Berrin’e, yengem Değere, eniştem Oğuza, yeğenlerim İrem’e,
İsa’ya, Ceren’e, Azra’ya sağlıklı, hayırlı, bereketli uzun ömürler ver.
Yeğenlerimi ömürleri boyunca, insi, cinni şeytanların şerrinden, kaza, bela, musibetlerden, kötü
hastalıklardan, kötü ölümlerden, kötü arkadaşlardan, kötü alışkanlıklardan ve
nazardan koruyup muhafaza eyle Allah’ım. Ya Erhamer Rahimin...
Allah’ım onların okumasını nasip et. Okuyup, sevdiğin,
razı olduğun işleri, meslekleri yapmalarını nasip et. Dinimize, vatanımıza,
milletimize, ailesine hayırlı evlatlar eyle…
Allah’ım onları imanlı, ahlaklı namazı dosdoğru kılan
Salih kullarından eyle… Her gittikleri yerlerde ömürleri boyunca hep iyilerle
karşılaştır. Amin. Amin. Amin.
Celalin
Penceresinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder