Yine İnşallah
Demeyi Unuttum
İki
sene önce İNŞALLAH ile ilgili başıma gelen olayı şöyle anlatmıştım:
Bu kelimeyi
kullanmamızı Allah istiyor. İnşallah kelimesi kullanılmadan söylenen sözler
ilahi rahmetten mahrum olur. ‘İnşallah’ kelimesi Kuran’da ‘inşaAllah’ diye de
geçmektedir.
Şanlıurfa’da görev
yapan astsubay Erkek kardeşim Faik Çelik ve ailesi her yaz gibi, Ereğli’de anne
babası ve abisini ziyarettelerdi. (Ağustos
2013)
Bilmeyenler için
söyleyeyim, ben tekerlekli sandalyede engelliyim ve her konuda yardıma
muhtacım. Kardeşim yazları birkaç hafta babamı dinlendirmek için benimle
ilgilenir, Allah razı olsun.
O Perşembe akşamı, “Abi
yarın sana banyo yaptıracam” , diyordu.
Cuma sabahı bana
tekrar: “Abi, hadi kahvaltını bitirdiysen seni tuvalete götüreyim, vinçle
kaldırıp klozete oturtunca banyonu yaptırayım”, dedi.
Ben, yok boşver şimdi
yapmayalım, pazar yapalım, dedim. Kardeşim ısrar ediyordu, ben ise zahmet
olmasın diye karşı çıkıyordum. Babam odaya girdi.
Hadi kardeşin sana
banyo yaptırsın, bugün mübarek Cuma günü, yıkanmak sevap; Pazar günü bir daha
yaparsınız, dedi. Ama hiçbirimiz ‘inşallah’ demiyorduk.
Kardeşim beni
sandalyeden vinçle kaldırıp klozete oturtunca fark ettik ki, daha bir dakika
önce akan sular birden kesilmişti. Ben film şeridi gibi geçen konuşmalarımızı
düşündüm.
Ve olayın farkına
vardım. Biz yapacağımız banyoyu inşallah diyerek Allah’ın iznine bağlamamıştık.
Kardeşime dedim ki: Allah, Kuran’da bizden, yarın yapacağım deme, inşallah
yarın yapacağım de, diye emredip inşallah dememizi istiyor.
“Hiçbir şey için
"Bunu yarın yapacağım" deme. Ancak Allah dilerse (yapacağım de).
Unuttuğun zaman Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni,doğruya daha yakın olana
eriştirir."de. “ (Kehf
suresi, 23-24.ayetler)
Gel kardeşim hatamızı
kabul edelim, af dileyelim, dedim. Nasıl, dedi. Söyleyebildiğimiz kadar “Estağfirullah”
diyelim, içimizden de, Affet Rabbim özür dilerim, Sen affedicisin, diyelim,
dedim.
İkimizde kafamızı
suçlu gibi öne eğip kaç kez dedik hatırlamıyorum.
Beş dakika sonra sular
geldi. Elhamdülillah deyip banyomuzu yaptık ve dersimizi aldık.
Anlattığım bu olaya
tesadüf diyenler olabilir. Benim yorumum şöyle:
Her olay Allah’ın
dilemesiyle olur ve sayısız gizli nedenleri (hikmet) olabilir. Ben her zaman
olayların hikmetinin bana bakan yönü ne olabilir diye düşünürüm ve dersimi
alırım.
Suyun tam o an
kesilmesi ve beş dakika içinde geri gelmesinin maddi sebebini düşündüm. Allah
bilir belki de o an bir vana sökülüp takılacaktı ve sokağın suyunu kapatıp
açtılar.
Maddi sebebi ne olursa
olsun, olaylara hikmet nazarıyla bakan pek çok ibret bulabilir.
***
Nasrettin
hocaya atfedilen inşallah söylemenin önemini belirten bir hikaye vardır.
Nasrettin Hoca bir akşam
karısına;
- "Yarın hava
yağmurlu olursa ormana, açık olursa çift sürmeye gideceğim." demiş.
- "İnşallah de
Efendi" demiş karısı. Hoca karısını dinlememiş bile.
Ertesi gün hava yağmurlu
olmuş. O'da ormana gitmek için erkenden çıkmış. Bir süre sonra bir sipahiye
rastlamış. Sipahi sormuş:
- "Filan köye nasıl
gidilir?". "Bilmem" deyip orman yolunu tutmak istemiş Hoca.
Sipahi, kamçıyla vurarak:
- "Çabuk önüme
düş!. Beni o köye götüreceksin" diye emretmiş. Hoca istemeye istemeye
yolunu değiştirip adamı epey uzaktaki köye götürmüş. Evine de ancak akşam
dönebilmiş. Kapıyı çalıpta karısı "kim o?" diye seslenince
Hoca:
-
"Aç hanım aç. İnşallah ben geldim." demiş...
***
İnşallah
kelimesi “Allah izin verirse” , “Allah’tan bir mani gelmezse” , “Allah ömür
verirse” , “Allah nasip ederse” gibi anlamlara gelir.
Bugün aynı olay tekrar
başıma geldi. (19.03.2015) Aslında ben her zaman inşallah derim ama bugün nedense unuttum. Ben işin asıl
hikmetini çözdüm inşallah.
Bugün
normalde haftalık banyo günümüz. Ben her sabah o gün yapacaklarımı planlarım: İşte, namaz şu
kadar, yemek şu kadar, tuvalet bu kadar, dua
bu kadar süre, gibi...
Bugün kafamda şu planı
yaptım: Saat 11 gibi banyoya girerim. Banyo esnasında aldığım abdestle öğle
namazımı kılarım; yine o abdestle dua listeme uzun uzun dua ederim, diyorum içimden...
Fakat
hiç ‘inşallah’ demedim. Saat 11’de babam banyoya giremeyiz, sular kesildi,
dedi.
Ben
hatamı anlamıştım, yukarıdaki anlatılan gibi defalarca ‘Tevbe Estağfirullah’
dedim. Yine beş dakika sonra sular geldi.
İşin hikmetlerinden biri
şudur bence: Hatamı kabul ettim, şeytan
gibi hatamda ısrar etmedim, af diledim. Allah affeti, sular geldi, Allah’ın
beni sevdiğini hissettim. Ama bence...
Ama
bence asıl hikmetin, Allah’ın bana bu yazıyı yazdırması için sebep yaratması
olduğunu düşünüyorum. Çünkü inşallah demem unutturuldu.
SANIRIM
HEPİMİZ YAZIDAN GEREKLİ MESAJI ALDIK İNŞALLAH :)
Celalin
Penceresinden
Emribil maruf Nehyi anil Münkere devam inşaallah...Yüreğine sağlık Aziz Dostum....
YanıtlaSil