İbadetten
Önce İman gerekir
Geçen Facebook'taki dini
bir sayfada bir yazı gördüm. Diyordu ki:
Ben ve eşim namaz
kılıyoruz fakat bizim oğlanı, otuz
yaşına geldi, hala namaza başlatamadık. Yıllardır namaza başla artık, bak
ölüm ansızın gelir, diye diye dilimde tüy bitti, bir dövmediğim kaldı.
Ama
hâlâ namazını kılmıyor, nolur bana yol gösterin, bir fikir verin, ne
yapmalıyım? Oğlumun ahireti adına çok endişeliyim... diye haklı bir sızlanışta
bulunuyordu.
Aslında bence bu genel
bir sorundur. Ve sorun gençlerimizde değil,
bizdedir.
Ahirzamandaki
bu gençler, imani problemleri çözemediler ki, namaz kılmayı düşünsünler. Çünkü,
kafalarında pekçok şüphe ve soru var.
Bence, cami vaazlarında ve televizyon
programlarında gençlerin imani şüphelerini giderici sohbetler yapılmalıdır. Mesela
gençlerin çoğunun aklında şöyle şüpheler var:
Acaba
Allah var mı, meleklerin varlığı, kader nedir, ölümden ve kıyametten sonra
yeniden dirilmenin aklen izahı mümkün mü, Kuran’ı gerçekten Allah mı indirdi,
Hz Muhammed’in SAV peygamberliğine delil nedir, gibi konularda....
Mesela, çok fazla yorum
yazıldığı için o yazıya yorum yapmadım fakat Facebooktaki o abinin oğluyla
yüzyüze görüşşek şöyle derdim:
Öncelikle Allah’ın
varlığını ve birliğini anlatırdım...
"Bir
köy muhtarsız olmaz, bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz, bir harf kâtipsiz
olamaz; biliyorsun. Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket
hâkimsiz olur?”
Allah’ın varlığına
inandıktan sonra, 1400 sene önce inen,
bugünkü teknoloji ile ancak anlaşılabilen bazı Kuran ayetleri, Kuran’ın bir
insan sözü olmadığına delildir, derdim.
Yüzlerce örnek verilebilir,
yazı uzamasın sadece bir adet örnek vereyim:
Mesela; Öldükten sonra yeniden
dirilişle ilgili 1400 sene önce yaşayanların ne demek istenmiş olabileceğini
tam olarak anlayamadıkları ve ancak günümüzde anlaşılan o ayet:
"Evet,
Biz onu, parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya
kadiriz." (Kıyame suresi, 4.
ayet)
Günümüzde
anlaşılmıştır ki, gelmiş geçmiş milyarlarca insanın parmak izi farklı olup,
parmak izi yani parmak ucu adeta bir kimlik kartıdır.
Bu misalleri anlattıktan
sonra, O, ancak gökleri ve yeri yaratan,
herşeye hükmeden bir ZAT-ı ZülCelal’in sözü olduğu anlaşılır.
Kuran’ın
Allah’ın sözü olduğunu kabul ederek, Hz Muhammed’in SAV peygamberliği ve
Cebrail’in ve meleklerin varlığı otomatik anlaşılmış olur.
Ve artık Allah’ın varlığına ve Kuran’a
inanan bir kişi Allah’ın Peygamberimiz SAV elçiliğiyle ile bildirdiği yasak ve
emirlerine de uyar.
Allah içme! dediği için içki içmez,
ve tamamen faydamıza olan emrettiği
NAMAZı kılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder