8 Mart 2015 Pazar

Ölüm Bir Son Değildir


Ölüm Bir Son Değildir


 

Geçen bir hadis-i şeriften iltibasla Muhabbeti Artıran şey: Selam isimli bir yazı yazmıştık.

 

Acizane bunu uygulamaya çalışırım. Her sabah Facebook’a bakar, o gün, doğum günü olanlara hemen bir kutlama mesajı yazarım.

 

Fakat 3 Mart 2015 sabahı yaptığım paylaşımıma yapılan yorum bu yazıya sebeptir.

 

 

Celal Çelik ten ‎Hakan Batur 'a    3.3.2015 :

 

Hakancım doğum günün kutlu olsun. Allah sevdiklerinle beraber sağlıklı hayırlı uzun ömür versin.

 

T... A... : Hakan Batur ile arkadaş :

 

sizi üzmek gibi olacak ama hakan artık hayatta değil




 

Hiihh ALLAH rahmet etsin bizleri cennette kavustursun inşallah. Ailesi ne Allah sabrı cemil versin başınız sagolsun

 

T... A... · Hakan Batur ile arkadaş :

 

Amin Inşallah sağolun zor bi Durum

 

***

 

Ölüm,... insanlık tarihi başladığından beri değişmeyen ve değişmeyecek tek gerçek, ölüm...

 

Rabbimiz bu gerçeği  Kuran’da defalarca kez bildiriyor...  Mesela;

 

Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz. (Enbiya sûresi 35. âyet)

 


Ölümün bir son olmadığına aslında en iyi cevabın bu ayette olduğunu farkettim.

 

Evet diyor ki: Her nefis ölümü tadacaktır.”    Tadacaktır. Yani bir şeyin tadına bakılması geride daha çok olduğunu gösterir.

 

Yemeğe oturmadan önce çorbanın tadına baktım, nefisti... gibi...

21 sene acılara sabretti.  İnşallah şimdi Hakan kardeşim cennet bahçelerindedir.

 

Bediüzzaman Said Nursi ölümü o kadar güzel anlatmış ki,

ölüm, imanlı müslümanlar için bir nimettir. :

 

***

 

Ölüm, sureten göründüğü gibi dehşetli değil. Çok risalelerde gayet kat'î, şeksiz, şübhesiz bir surette, Kur'an-ı Hakîm'in verdiği nur ile isbat etmişiz ki:

 

    Ehl-i iman için ölüm,

·        vazife-i hayat külfetinden bir terhistir;

·        hem dünya meydanındaki imtihanda, talim ve talimat olan ubudiyetten (kulluktan) bir paydostur;

·        hem öteki âleme gitmiş yüzde doksandokuz ahbab ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir;

·        hem hakikî vatanına ve ebedî makam-ı saadetine girmeye bir vasıtadır;

·        hem zindan-ı dünyadan bostan-ı cinana (cennet bahçelerine) bir davettir;

·        hem Hâlık-ı Rahîm'inin fazlından, kendi hizmetine mukabil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir.

 

   Madem ölümün mahiyeti hakikat noktasında budur; ona dehşetli bakmak değil, bilakis rahmet ve saadetin bir mukaddemesi nazarıyla bakmak gerektir.

 

    Hem ehlullahın bir kısmının ölümden korkmaları, ölümün dehşetinden değildir. Belki daha fazla hayır kazanacağım diye, vazife-i hayatın idamesinden kazanacakları hayrat içindir.

 

Evet ehl-i iman için ölüm, rahmet kapısıdır.

Ehl-i dalalet için, zulümat-ı ebediye kuyusudur.

 

(25. Lema - Hastalar Risalesi 9. Deva )

 

***

 

Facebook’tan profilini inceledim. Sanırım 7 Şubat 2015’te vefat etmiş. Kendisi 1994 doğumlu 21 yaşında bir kas hastasıydı. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet, derecesi yüksek olsun.

 


Yazımızı,  onun Facebook profiline yazan Doktor Ceylan E. Hanımın duygulu yazısıyla bitiriyorum:

 

Bu mesleğe girdiğimden beri kaybettiğim çok hastam oldu, hepsine ağladım , her seferinde lanet olsun bu mesleğe dedim, ama bu seferki en ağırı oldu. Ölüm kimseye yakışmıyor.

 

Hele de daha 21 yaşında ve hayat doluysa. Her zaman bilsek te bu haberi er yada geç alacağımızı, ona hiç yakıştıramadık. O da hep biliyordu aslında ama hep güçlü oldu.

 

Hakan benim sadece hastam değil kardeşim, arkadaşımdı. Artık ayağım ağrıyor abla, ne yapıyım, karnım ağrıyor abla, ne yapıyım, diye sormayacak, Çünkü bütün acıları bitti. Nur içinde yat Hakanım

 

 

Celalin Penceresinden

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder