Ölüm Bir Son
Değildir
Geçen bir hadis-i
şeriften iltibasla Muhabbeti Artıran
şey: Selam isimli bir yazı yazmıştık.
Acizane bunu uygulamaya
çalışırım. Her sabah Facebook’a bakar, o
gün, doğum günü olanlara hemen bir kutlama mesajı yazarım.
Fakat 3 Mart 2015 sabahı yaptığım
paylaşımıma yapılan yorum bu yazıya sebeptir.
Celal Çelik ten Hakan Batur 'a 3.3.2015 :
Hakancım doğum günün
kutlu olsun. Allah sevdiklerinle beraber sağlıklı hayırlı uzun ömür versin.
T... A... : Hakan Batur ile arkadaş :
sizi üzmek gibi
olacak ama hakan artık hayatta değil
Hiihh ALLAH rahmet
etsin bizleri cennette kavustursun inşallah. Ailesi ne Allah sabrı cemil versin
başınız sagolsun
T... A... · Hakan Batur ile arkadaş :
Amin Inşallah sağolun
zor bi Durum
***
Ölüm,... insanlık
tarihi başladığından beri değişmeyen ve değişmeyecek tek gerçek, ölüm...
Rabbimiz bu gerçeği Kuran’da defalarca kez bildiriyor... Mesela;
“Her nefis ölümü
tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak
bize döndürüleceksiniz. ” (Enbiya sûresi 35. âyet)
Ölümün bir son olmadığına
aslında en iyi cevabın bu ayette olduğunu farkettim.
Evet diyor ki: “Her nefis ölümü tadacaktır.” Tadacaktır.
Yani bir şeyin tadına bakılması geride daha çok olduğunu gösterir.
Yemeğe
oturmadan önce çorbanın tadına baktım, nefisti... gibi...
21
sene acılara sabretti. İnşallah şimdi
Hakan kardeşim cennet bahçelerindedir.
Bediüzzaman Said Nursi ölümü o kadar güzel
anlatmış ki,
ölüm, imanlı
müslümanlar için bir nimettir. :
***
“ Ölüm, sureten göründüğü gibi dehşetli
değil. Çok risalelerde gayet kat'î, şeksiz, şübhesiz bir surette, Kur'an-ı
Hakîm'in verdiği nur ile isbat etmişiz ki:
Ehl-i iman
için ölüm,
·
vazife-i
hayat külfetinden bir terhistir;
·
hem dünya
meydanındaki imtihanda, talim ve talimat olan ubudiyetten (kulluktan) bir
paydostur;
·
hem öteki
âleme gitmiş yüzde doksandokuz ahbab ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir;
·
hem hakikî
vatanına ve ebedî makam-ı saadetine girmeye bir vasıtadır;
·
hem zindan-ı
dünyadan bostan-ı cinana (cennet bahçelerine) bir davettir;
·
hem Hâlık-ı
Rahîm'inin fazlından, kendi hizmetine mukabil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir.
Madem ölümün mahiyeti hakikat noktasında
budur; ona dehşetli bakmak değil, bilakis rahmet ve saadetin bir mukaddemesi
nazarıyla bakmak gerektir.
Hem ehlullahın bir kısmının ölümden
korkmaları, ölümün dehşetinden değildir. Belki daha fazla hayır kazanacağım
diye, vazife-i hayatın idamesinden kazanacakları hayrat içindir.
Evet ehl-i iman için ölüm, rahmet kapısıdır.
Ehl-i dalalet için, zulümat-ı ebediye kuyusudur. “
(25. Lema -
Hastalar Risalesi 9. Deva )
***
Facebook’tan profilini
inceledim. Sanırım 7 Şubat 2015’te
vefat etmiş. Kendisi 1994 doğumlu 21
yaşında bir kas hastasıydı. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet, derecesi
yüksek olsun.
Yazımızı, onun Facebook profiline yazan Doktor Ceylan E. Hanımın duygulu
yazısıyla bitiriyorum:
Bu mesleğe girdiğimden
beri kaybettiğim çok hastam oldu, hepsine ağladım , her seferinde lanet olsun
bu mesleğe dedim, ama bu seferki en ağırı oldu. Ölüm kimseye yakışmıyor.
Hele de daha 21 yaşında
ve hayat doluysa. Her zaman bilsek te bu haberi er yada geç alacağımızı, ona
hiç yakıştıramadık. O da hep biliyordu aslında ama hep güçlü oldu.
Hakan benim sadece hastam
değil kardeşim, arkadaşımdı. Artık ayağım ağrıyor abla, ne yapıyım, karnım ağrıyor
abla, ne yapıyım, diye sormayacak, Çünkü bütün acıları bitti. Nur içinde yat
Hakanım
Celalin
Penceresinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder