21 Ocak 2015 Çarşamba

Hastalık Neden ‘Sağlık Nimeti’nin Lezzetini Artırıyor?


Hastalık Neden ‘Sağlık Nimeti’nin Lezzetini Artırıyor?


 

Geçen hafta, Arada, yazılarıma ilham olması açısından Bedizzaman Said Nursi hazretlerinin eseri Risale-i Nur’dan çeşitli bölümleri okur ve üzerinde düşünürüm, demiştim.

 

Bazen hastalığımın verdiği sıkıntılar artınca ‘Hastalar Risalesi’ni okurum. Minik bir kitaptır. Herbiri kısa ama düşündüren Yirmibeş Deva yazısından oluşmaktadır.

 

Geçen hafta olduğu gibi yine Risale-i Nur’dan bir pasaj aktaracağım. Hepsi, insana manevi ilaç olan ve iyi ki hastayım dedirten Hastalar Risalesi’nden, Yedinci Deva’yı paylaşacağım.

 

Acizane iki yıl önce benim gibi engelli kardeşlerim okusun teselli bulsunlar diye ‘Hastalar Risalesi’ni bir blog sayfasında paylaştım.

 


 


Risale-i Nur’un dili biraz ağırdır, derler ama bu risale gayet sade ve anlaşılır. Yine de bazı kelimeleri bilmeyenler olabilir diye, parantez içinde manalarını yazdım.

 

Şimdi, başlıktaki sorunun cevabını aşağıda bulacaksınız inşallah... Okursanız sevinirim:

 

 

                 YEDİNCİ DEVA: Ey sıhhatının lezzetini kaybeden hasta! Senin hastalığın sıhhatteki nimet-i İlahiyenin (sağlıktaki ilahi nimetin) lezzetini kaçırmıyor, bilakis tattırıyor, ziyadeleştiriyor. (arttırıyor) Çünki bir şey devam etse tesirini kaybeder. Hattâ ehl-i hakikat (gerçeği bilen alimler) müttefikan (hepbirden) diyorlar ki: اِنَّمَا اْلاَشْيَاءُ تُعْرَفُ بِاَضْدَادِهَا yani: "Herşey zıddıyla bilinir."

 

Meselâ, karanlık olmazsa ışık bilinmez, lezzetsiz kalır. Soğuk olmazsa hararet (sıcaklık) anlaşılmaz, zevksiz kalır. Açlık olmazsa, yemek lezzet vermez. Mide harareti olmazsa, su içmesi zevk vermez. İllet (dert) olmazsa, âfiyet zevksizdir. Maraz (hastalık) olmazsa, sıhhat (sağlık) lezzetsizdir.

 

Madem Fâtır-ı Hakîm (her şeyi bir hikmetle yaratan Allah) insana her çeşit ihsanını (bağışladığı iyiliklerini) ihsas etmek (hissetirmek) ve herbir nevi (türden) nimetini tattırmak ve insanı daima şükre sevketmek istediğini, şu kâinatta çeşit çeşit hadsiz enva'-ı nimeti (sayısız çeşitte nimeti) tadacak tanıyacak derecede gayet çok cihazat ile insanı techiz etmesi (insanları, duygular, hisler, göz, kulak, gönül gibi maddi ve manevi cihazlarla donatması) gösteriyor ki; elbette sıhhat ve âfiyeti verdiği gibi; hastalıkları, illetleri, dertleri de verecektir.

 


Senden soruyorum: "Bu hastalık senin başında veya elinde veya midende olmasaydı; sen, başın, elin, midenin sıhhatindeki lezzetli, zevkli nimet-i İlahiyeyi hissedip şükreder miydin? Elbette şükür değil, belki düşünmeyecektin; şuursuz o sıhhatı gaflete (bilmeden o sağlığı boş boş dünya işlerine) belki sefahete (eğlenceye) sarfederdin. (harcardın) " (Hastalar Risalesi – Yedinci Deva) 

Lem'alar ( 209 )

 

 

Celalin Penceresinden

 

 

2 yorum:

  1. Allah (cc) Razı olsun Abi, Yazıların bizlere ışık oluyor. Ben şahsım olarak yazılarını okuduktan sonra daha çok sabrediyorum ve şükrediyorum. Sabır Cennetin Anahtarıdır değilmi canım abim benim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. amin cümlemizden, Evet Erhan kardeşim. Allah sabrını artırsın, cennette makamın yüksek olsun abicim

      Sil