Mesnevi Okumaları – 35 – Donmuş Ejderha ile Yılancının Hikayesi
Merhaba
sevgili gönül dostlarımız,
Yüce
Allah’tan hayırlarla dolu güzel bir HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.
Allah'ın,
Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.
Efendim bu hafta yine Hz Mevlana’nın asırlardır
Hak aşıklarının gönlüne ılık meltemler estiren Hikmet pınarı bir Kuran tefsiri
olan eşsiz eseri Mesnevi’den alıntılara devam ediyoruz.
Şimdi yine sözü çok uzatmadan 35. Mesnevi
yazısına başlamak istiyoruz:
DONMUŞ EJDERHAYI
ÖLÜ SANDI
Yılancının donmuş, uyuşmuş bir ejderhayı iple bağlayıp Bağdat'a getirmesi.
® Bir
yılancı, efsunları ile yılan tutmak için dağlık yerlere gitti. 995
® O, karda
kışta, dağlarda iri bir yılan arayıp durmada idi.
® Orada pek
büyük bir ejderha gördü. Ejderha ölmüştü ama, şeklinden, yılancının gönlü korku
ile doldu.
® Yılancı,
halkı hayrete düşürmek için o ejderhayı aldı, Bağdat'a getirdi.
® Zavallı,
birkaç kuruş kazanmak için o direk gibi olan ejderhayı sürükleyip duruyordu.
®
"Ben size ölü bir ejderha getirdim ama, onu yakalamak için çok zahmetler
çektim." diyordu.
® Yılancı
onu ölmüş sanıyordu. Hâlbuki ejderha diri idi. Dikkatle bakıp onun canlı
olduğunu anlayamamıştı.
® O
sağuktan, kardan donmuş, kaskatı kesilmişti. Ölü gibi görünüyordu ama diri idi.
® Onu
Bağdat'a kadar getirdi. Çarşıda dört yol ağzında bir gürültü koparmak, halkı
başına toplamak istiyordu.
ÖLÜ EJDERHAYI GÖRMELERİ İÇİN HALKI
TOPLADI
® Sonunda
o yılanı aldı, Dicle Nehri kıyısında bir peykenin üstüne koydu ve kocaman bir
ejderhanın getirilmiş olduğu haberi Bağdat içinde çalkalanmaya başladı.
®
"Bir yılancı" diyorlardı. "Görülmemiş, kocaman bir ejderhayı
avlayarak Bağdat'a getirmiş!"
® Yüzbinlerce
ahmak toplandı. Onlar ahmaklıklarından onun gibi donmuş bir yılana av oldular.
®
Ejderhayı görmeye gelen kişiler de, yılancı da, şehirde işini gücünü görmek
için dağılmış olan halkın toplanmasını bekliyorlardı
© Yılancı;
"Seyre gelen halk çoğalsın da, eline geçecek para daha da artsın." diye
düşünüyordu.
® Yüzbinlerce
meraklı kişi toplandı. Onlar halka olmuşlardı. Herkes ayak parmaklarının
uçlarına basarak boyunu yükseltiyor, ejderhayı görmek istiyordu.
®
Kalabalıktan, heyecandan erkeğin kadından haberi yoktu. Kıyamet günü gibi,
halkın ileri gelenleri ile cahil ve avamdan olanları birbirine karışmıştı.
® Yılancı
yılanı sardığı kilimi kımıldattıkça, toplanan halk boyunlarını uzatıyordu.
® Soğuktan
donmuş, uyumuş olan ejderha, bir takım paçavraların, kilimin altında idi.
® Yılancı ihtiyatı
elden bırakmamış, onu kalın iplerle, halatlarla bağlamıştı.
DONMUŞ EJDERHA GÜNEŞİN HARARETİYLE CANLANDI
© Fakat,
halkın toplanması beklenirken iyice zaman geçmiş ve Irak güneşi yılanın üstüne
vurmuştu..
® Sıcak
memleketin güneşi ejderhayı ısıtınca, onun bedenindeki soğukluk, uyuşukluk
gitmişti.
® Ölü
sanılan ejderha dirilmiş, kımıldanmaya başlamıştı.
®
Ejderhanın kımıldanışı yüzünden de, halkın şaşkınlığı bir iken yüzbin oldu.
©
Seyirciler, şaşkınlıktan naralar attılar. Ejderhanın kımıldanışını görünce, hepsi
de bağırışarak kaçışmaya başladılar.
® O
bağırışmalar arasında yılan iplerini,-bağlarını kopardı. Kopan iplerin
çatırtısı her taraftan duyuluyordu.
® O çirkin
ejderha, kükremiş arslan gibi bağlarını kopardı ve örtülerinin altından
sıyrılıp çıktı.
©
Ejderhanın korkusundan kaçışan seyirciler arasında, bir çok kişi ayaklar
altında kaldı, ezilip öldü. Yere yıkılıp kalanlardan, ölenlerden yığınlar
meydana geldi.
® Yılancı;
"Ben; dağlardan, kırlardan ne getirmişim?" diye korkusundan olduğu
yerde kaskatı kaldı, kaçamadı.
® Ejderha
yılancıyı yuttuktan sonra, kendisini bir direğe sardı ve direği sıkarak yuttuğu
yılancının kemiklerini kırdı.75
75 Bu hikâyedeki yılancı; nefsin hevâ ve hevesine uyan, dünyalıktan başka bir şeyi düşünmeyen gafil kişiyi göstermektedir. Ejderha ise;
Hz. Mevlâna'nın buyurduğu gibi "nefs-i emmâre"yi göstermektedir.
SENİN NEFSİN BİR EJDERHADIR
® Ey
insanoğlu; senin nefsin de bir ejderhadır! Ölmüş görünse bile ölmemiştir; günah
işlemek için eline fırsat geçmediğinden ötürü, gamdan uyuşmuş bir hâlde, donmuş
gibi beklemektedir!
© Nefis
güçlense, fırsat bulsa hemen Firavunluğa başlar; yüzlerce Musa'nın, yüzlerce
Harun'un yolunu keser!76
Mesnevi’nin
Farsçadan dilimize çevrilmiş en güzel tercümesi olan bu kitapta Sertarik
Mesnevihan Hz. Şefik Can (1909-2005) dedemiz bu beyitle ilgili sayfanın altına şu dipnotu
yazmış:
76 Şu'arâ Sûresi'ııin 27'nci âyetinin meali şöyledir: "Eğer Allah kullarının nzıklarmı genişletseydi ve insanlara her
istediğini verse idi,
insanlar yeryüzünde azar, isyan
ederlerdi."
Keza Peygamber Efendimiz
(s.a.v.) bir hadîslerinde;
"Allah bir kulunu çok severse, sizin
hastanızı çok su içmekten koruduğunuz gibi Allah da o sevdiği kulunu dünya malına sahip olmaktan kurtarır." Hz. Ali de bir şiirinde; "Servet sahibi
olma, yüksek mevkilere geçmek için didinip durma; onları elde etmemen, günah işlememene sebeptir."
diye buyurur.
® Nefis
ejderhası; yokluğa, yoksulluğa, fakirliğe düşerse, küçük bir kuvvet hâline
girer. Fakat mal mülk, yüksek mevki yüzünden nefis sivrisineği çaylak kesilir.
® Sen
nefis ejderhasını ayrılık karları altında tut; akimi başına al da, onu güneşin
altına getirme!
© Dikkat
et ki, ejderhan donmuş bir hâlde kalsın; eğer o canlanırsa, sen onun bir
lokması olursun!
® Onu mat
et de, mat olmaktan, manen ölmekten emin ol! Ona acıma; o, acımaya ve iyiliğe lâyık
değildir!
® Çünkü
üstün şehvet güneşinin harareti vurunca, o pis baykuş kanatlanır uçar!
® Onunla
yiğitçe savaşa giriş de, buna karşılık Allah, sana manen kendisi ile buluşmayı
ihsan etsin!
® Sen o
nefse cefâ etmeksizin, riyâzatlar ve mücâhede çektirmeksizin, onu uslu, vefalı
bir hâlde tutmayı mı umuyorsun?
® Her
soysuz ve aşağılık kişiye nefsi zabtetmek nasib olur mu? Ejderhayı öldürmek
için Mûsâ olmak gerek!
© Hz.
Musa'nın ejderha şekline giren asasından korktukları için, yüzbin-lerce kişi
kaçarken ayak altında kalmış, Hakk'ın takdiri ile ezilmişlerdi.
DÜŞÜNCELER
Bu
hikâyedeki yılancı; nefsin hevâ ve hevesine uyan, dünyalıktan başka bir şeyi düşünmeyen
gafil kişiyi göstermektedir. Ejderha ise; Hz. Mevlâna'nın buyurduğu gibi
"nefs-i emmâre"yi göstermektedir. Allah ondan razı olsun.
Şefik Can dedemizin tercümesinden alıntılar yapmama izin veren,
Rahmetli Şefik Can Hocamızın talebesi, yaşayan son Mesnevihan sevgili Hayat Nur
Artıran Hanımefendiye çok teşekkür ederiz.
Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak inşallah.
Cenabı Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize
nasip etsin.
Celalin Penceresinden
https://www.ereglihaberleri.com/Kose_Yazilari-Donmus_Ejderha_ve_yilancinin_hikayesi-k16403.html
http://blog.milliyet.com.tr/donmus-ejdarha-ile-yilancinin-hikayesi/Blog/?BlogNo=595282
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder