28 Ocak 2015 Çarşamba

Dünyayı Sen mi Kurtaracaksın?


Dünyayı Sen mi Kurtaracaksın?


 

Anlamıyorlar. Evet anlamıyorlar. Herzaman söylüyorum. Yıllar önce o yaşadığım beşeri aşk, 2003’ten itibaren ilahi aşka dönüştü...

 

Yıllar önce arkadaşlarımla her konuşmamda o kızdan bahsederdim. O şöyle baktı, şöyle gülümsedi, şunu söyledi. Beni sordu mu gibi herkese ondan bahsederdim. 

 

2003’te Kuran’ın Türkçe mealini düşünerek okumam ve gerçeğin farkına varıp uyanmamla birlikte, o aşk, ilahi aşka dönüştü. O yaşadığım aşk, şimdiki ilahi aşkımın bir stajıydı.

 

Şimdi, her konuştuğum kişiyle sözü hep Sohbet-i Canan’a getiriyorum. Yani, Allahu Teala ve Peygamber Efendimiz’den SAV bahsediyorum.  

 


Mevlana Hazretleri karga ve kaz gibi iki farklı kuşun beraber uçarak, beraber vakit geçirdiklerini görünce sebebini merak eder ve kuşları inceler. Ve farkeder ki, ikisi de topaldır.

 

Bunun üzerine Mevlana Hazretleri der ki:

“Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.” 

 

Evet sanırım fakirin ilahi aşkını hissedemiyorlar ve sonuçta beni anlayamıyorlar.

 

Nefis ve Yalan Dünyanın cazibesine kapılmış, ölümü, ahireti, hesabı unutan gafletle uyuyan insanlar, benim gibi gerçeği görüp uyansınlar diye, yazılar yazıyorum. (Şu an 251 yazı) 

 

Benim ilahi aştan gelen bu çabalarımı gören çoğu kimse şunu diyor: “Celal, bırak herkese namazı anlatmayı... Dünyayı sen mi kurtaracaksın? , bırak herkesin aklı, fikri var...” 

 

Evet benim yaptığım, tam da bu aslında. Akla kapı açıp, İnsanların düşünmelerini sağlamak... Zaten Cenab-ı Hak Kuran’ında, Dinde zorlama yoktur, Dünyayı imtihan etmek için yarattık, diyor.  

 

Çünkü, Cenab-ı Allah nasip ederse, duyulan veya okunan tek bir cümle gaflet perdesinin kalkmasına neden olur.

 

O güne kadar duyduğunuz eksiklik, belki de o cümlenin içinde saklıdır...        

 

Bana, yazılarından etkilenip namaza başladık, imanımız artıyor, şeklinde teşekkür mailleri geliyor.  Allah’a binlerce hamdolsun, naçizane fakiri böyle hayırlara vesile ettiği için... 

 

Hislerime tercüman olan, çok bilinen şu meşhur hikaye ile yazımızı bitiriyoruz:

 



DENİZ YILDIZININ HİKAYESİ

Bir Adam Okyanus Sahilinde Yürüyüş Yaparken,
Denize Telaşla Bir Şeyler Atan Birine Rastlar.
Biraz Daha Yaklaşınca Bu Kişinin,
Sahile Vurmuş Denizyıldızlarını Denize Attığını Fark Eder Ve


"Niçin Bu Denizyıldızlarını Denize Atıyorsun ?" Diye Sorar.
Topladıklarını Hızla Denize
Atmaya Devam Eden Kişi,
"Yaşamaları İçin" Yanıtını Verince,
Adama Şaşkınlıkla
"İyi Ama Burada Binlerce Denizyıldızı Var. Hepsini Atmanıza İmkan Yok.
Sizin Bunları Denize Atmanız Neyi Değiştirecek Ki ?" Der.


Yerden Bir Denizyıldızı Daha Alıp Denize Atar,
"Bak Onun İçin Çok Şey Değişti," Karşılığını Verir.  

 

 

Celalin Penceresinden

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder