Neye
Güveniyoruz?
Bu yazıda inşallah samimi bir şekilde sizlere bazı düşüncelerimi yazmak istiyorum.
Ben alışveriş merkezlerinde, sokaklarda,
televizyonlarda olsun yurdumuzun insanlarının, özellikle gençlerin bu
laubaliklerine şaşırıyorum. Laubali
sözünü bilerek kullandım.
Hani bilirsiniz ki bir öğretmen, derste konuyla
ilgisi olmayan söz ve tavırlar yapan öğrencisine, laubalilik yapma, diye kızar
ya. Ben de dine, cehenneme karşı
ilgisiz, duyarsız insanlara laubali diyorum.
O insanların acaba güvendiği birşey mi var? Oysa müslüman, hayatını hep korku ve ümit
arasında dengede tutmalıdır... Onları, o şiddetli ateş azabından kurtaracak
neleri var?
Fakire bazen diyorlar; Celal, sen hayatın boyunca hep sabrettin, şükrettin, namazını
kılıyorsun? Cennetliksin. Ama yemin ediyorum ben bu imanımı kaybetmekten
çok korkuyorum.
Çünkü o kovulmuş kibirli şeytan bu imanımızı kaybetmemiz için çok hücum ediyor. Dün dua listeme ağlayarak içten dular ettim.
Amin dedim, gözyaşımı daha silerken hemen fısıldadı:
Aferin bana, keşke herkes ben gibi birbirine dua
etse, gibi bir kibir geldi. Hemen Allah’a sığındım. Radyoda bir alim, minnacık bir kibir, dağ gibi sevabı yıkar, dedi...
Evet ben ibadetlerimin kabul edildiğini
bilmiyorum. Zaten Efendimiz SAV
bazılarının namazlarının ahirette yüzlerine fırlatılacağını söylüyor. Allah
korusun, bilemiyorum...
Dünyada güvendiğimiz zengin veya makam sahibi bir
tanıdığımız olur, torpil yapar. Ama ahirette cehennemden kurtulmak için, takva içinde yaşamamız gerekmez mi?
Evet ben imanımı kaybedip imansız ölmekten çok
korkuyorum. Çevremizde bazı tanıdıklarımız var. Bir zamanlar beş vakit namazlı, sakallı iken şimdi ateistler... Nasıl
korkmayayım?
Çünkü Cenab-ı Hak buyuruyor ki:
“İbrahim,
bunu oğullarına da tavsiye etti. Yakup da öyle yaptı (ve onun da oğullarından son dileği
şuydu:) -Ey oğullarım, Allah sizin için
bu dini seçti. Öyleyse, siz de ancak müslüman olarak can verin!” (Bakara suresi, 132. ayet)
Evet imanımı kaybetmekten korkuyorum. İmanla
ölsem bile namazlarımın yüzüme çarpılmasından korkuyorum. Fakat bu imanımla ruhumu teslim edebilirsem, birşey var ki, kurtuluşum
adına ümitliyim.
Ben,
Allah’ı (C.C.), Habibi Edibi Muhammed Mustafa’sını SAV, ve Habibi’nin SAV Ebubekir’ini,
Ömer’i, Osman’ı, Ali’si, Hasan’ı, Hüseyin’i, Fatıma’sı, Aişe’sini, (R.Anhum) ... Hepsini çok seviyorum.
Enes b.
Mâlik (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. Bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek:
Ey Allah’ın
Rasûlü kıyamet ne zaman kopacaktır? Diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.), namaza
kalktı ve namazını bitirince; “Kıyametin kopmasını soran kimse nerededir?
Buyurdu. Adam: Benim Ey Allah’ın Rasûlü dedi. Bunun üzerine Rasûlullah
(s.a.v.):
“Kıyamet
için ne hazırladın?” buyurdu. Adam: “Kıyamet için fazla namaz ve oruç
hazırlayamadım fakat ben Allah’ı ve Rasûlünü seviyorum” dedi. Bunun üzerine
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Kişi
sevdiğiyle beraberdir, sende sevdiğinle beraber olacaksın buyurdu. Müslümanların
Müslüman olmaları dışında bu söze sevindikleri kadar başka bir şeye
sevindiklerini görmedim.” (Ebû Dâvûd, Edeb:
113; Müslim, Birr: 50, Tirmizî: Bu hadis sahihtir.)
Evet
hayatımızı hep takva içerisinde geçirmeliyiz. Takva, Allah’a duyulan derin
saygı ve korkudur. Takva, günah ve haramlara düşmemek için hep tedbirli
yaşamaktır.
Hz. Ömer takvayı soran birine şöyle der:
“Takva, dikenli bir tarlada
elbisesi yırtılmasın, ayağına diken batıp ayağını kanatmasın diye dikkatli
yürümektir. ”
Acizane bendeniz de, günah ve haramlara
bulaşmamak için yemek, içmek ve ağzımdan çıkan her söze dikkat ederek takvalı
olmaya çalışıyorum ki, Allah’ın
sevgisini kaybetmeyeyim.
Bunu şöyle açıklayabiliyorum; Allah kısmet etti
hamdolsun, kıymetli Mevlevi Yazar Hayat
Nur Artıran hocamla telefonla sohbet ederek tanıştık.
Bendeniz onunla telefonla konuşmalarımızda ve
gönderdiğim SMS’lerdeki kelimelere çok dikkatli oluyorum ki, onu kırıp dostluğunu kaybetmeyeyim...
İnsanlar, dostunu kırmamak için bu kadar dikkat
ederken, onsekiz bin alemin Rabbi Allah’ı kırmış olmaktan hiç çekinmiyorlar ne
yazık ki...
Allah’ın yap dediği ibadetleri yapmıyorlar.
Mesela namaz kılmıyorlar.
Allah’ın yapma dediği haramları işliyorlar.
Mesela içki içiyorlar.
Celalin
Penceresinden
Yazınızı okuyunca akla şu ayet geliyor:
YanıtlaSil"Ve onlar gibi olmayın ki Allah'ı unutmuşlardır da Allah da onlara kendilerini unutturmuştur, onlardır ki hep fasıklardır." (Haşir, 59/19)
Allah bizi nefsimizin eline bırakmasın.
Yazınız için çok teşekkürler.
Zafer