10 Aralık 2014 Çarşamba

Bugün Hangi İyiliği Yapsak?


Bugün Hangi İyiliği Yapsak?


 

Geçenki yazımda sevgili Hayat Nur Artıran hocamızın kitabından alıntı yapmıştım:

 

Ebu’l-Hasan Harakani Hazretlerinin halini Feridüddin Attâr hazretleri şöyle tarif ediyor:

 

“Âbid sabahleyin kalkar, ibadetini artırmaya çalışır; Zâhit de zühdünü artırma peşine düşer; Bu Ebu'l Hasan da bir kulun gönlünü mutlu etme derdindedir…”

 

Nur hocamız bu tespiti anlattıktan sonra diyordu ki;

 

“Kulluk budur, bir kulun gönlünü hoş etmeye çalışmak... Ne ibadetini artırmak, ne zühdünü artırmak, ne de zühd ve takvasıyla mağrur olmak...

 

Asıl ibadet, her sabah uyanıldığında, “Ya Rab, acaba bugün hangi kuluna hizmet edebilirim? Hangi kulunun gönlünü hoş edebilirim? diyebilmektir. ”

 



Evet acizane bunu yıllardır uygulamaya çalışıyorum. Bu hafta bu konuda yazacağım.

 

Yazacaklarımın bazısını uyguluyorum, fakat bazılarını fakir yapamasa bile, inşallah sizlere örnek teşkil etmesi açısından yazmak istiyorum. Çünkü sağlıklı olsaydım ben de yapardım...

 

***  Cuma sabahları sevdiklerimize Hayırlı Cumalar SMS’i göndererek sevindirebiliriz.

 

***  Otobüs veya metroda yaşlı ve bayanlara yerimizi verebiliriz.

 

***  Haftasonları mahallemizde veya başka bir mahallede fakir bir aileye erzak paketi yaptırarak (zeytin, peynir, çay, şeker, pirinç, yağ, ... vs.) ve gidip o aileyi sevindirebiliriz. Mahalle muhtarlarına sorulabilir.

 


***  Sokakta veya bir mekanda karşılaştıklarımıza gülümseyerek selam verebiliriz.

 

***  Kaldırımda yürürken bir görme engelli burdan geçerken ayağı takılıp düşebilir diyerek kaldırım ve yollardaki engelleri kaldırabiliriz.

 

***  Önümüzde yürüyen teyze yükünü taşımakta zorlanıyorsa, dur teyze bende aynı yere gidiyorum ver ben taşıyayım, diyebiliriz.

 



***  Ramazanlarda otobüs, metrodakilere su ve kumanya verebiliriz veya karlı günlerde arabamıza termosla çay alıp sıkışan trafikte ilerleyemeyen araçlardaki üşüyen yaşlılara çay ikram edebiliriz.



***  Bayram öncesi veya okulların açılmasından önce fakirlerin genelde gittiği mağazalara gidip kulak misafiri olabiliriz. Mesela, çocuk bir ayakkabı beğenir ve babası mahcup bir edayla, ama kızım paramız yok, der. Bunu duyunca o ayakkabıyı alsak ve onlara yetişip hediye etsek ne güzel olur... Hem onlar sevinir, hem de içimiz huzurla dolar... 

 

***  Cebimizde sürekli şeker bulundursak, işten dönüşte sokakta oynayan çocuklara verebiliriz, babam gibi...

 

***  Akşam yemeğinden sonra yemek için pastaneden aldığımız tatlıdan, yarım kilo fazla alarak komşumuza tabakla yollayabiliriz.  

 

 

***  Mahallemizdeki hasta komşu ve engellileri ziyaret edip sohbet ederek moral verebiliriz.

 

***  Facebooktan dostlarımıza mesaj yazıp hal hatır sorabiliriz.  





 

***  Havalar soğuyunca aç kalan kuşlar için penceremizin önüne veya balkonumuza ekmek kırıntıları koyabiliriz. 

 



***  Kendimizin uyguladığı ve mutlu olduğu şeyleri Facebooktan paylaşalım ki, arkadaşlarımızda mutlu olsun. Namaz, kek tarifi, bir engelliye selam verdim öyle sıcak gülümsedi ki, gibi...

 

***  Cuma namazı çıkışı Kuran kursu için yardım toplayan kadına bozuklukları değil, 10-20 tl verebiliriz.

 
 

 


***  Aç bir kediye süt içirebiliriz.
 



 

 

***  Özellikle engelli simitçilerden 5-6 fazla simit alarak hem onu sevindiririz, hem kendimiz yeriz, hem işyeri arkadaşlarımızla paylaşır, hem de akşam çayın yanında çocuklarımız için çok güzel bir ikram olur.

 

Bütün bu ve benzer iyilikler ile, hem muhataplarımızın gönlünü hoş etmiş oluruz, hem de müthiş sevaplar kazanırız. Çünkü sayılan konularla ilgili pekçok ayet ve hadis vardır...

 

Hergün küçükte olsa birkaç iyilik yapalım.

Çünkü Allah zerre miktar iyiliği bile zayi etmez.

 

Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlemişse, onun mükâfatını alacaktır. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük yapmışsa, onun cezasını görecektir.

(Zilzal suresi 7,8. ayet)

 

 

 

Celalin Penceresinden

 

 

1 yorum:

  1. İyilik yapmak için sevgi şart. Müminler arasında olması gereken sevgiyi Peygamber Efendimiz (S.A.V.) ne de güzel ifade etmiş:
    - Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Nefsim yed-i kudretinde olan zâta yemin ederim ki, imân etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe imân etmiş olmazsınız! Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yaygınlaştırın!" [Müslim, İmân 93, (54); Ebû Dâvud, Edeb 142, (5193); Tirmizî, İsti'zân 1, (2589).]

    - Mikdam İbnu Mâdikerib (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Biriniz kardeşini (Allah için) seviyorsa ona sevdiğini söylesin." [Ebû Dâvud, Edeb 122, (5124); Tirmizî, Zühd 54, (2393).]

    Bu vesileyle de belirtelim, sizi Allah için seviyoruz Celal Bey. Yazılarınız için çok teşekkürler.

    Zafer

    YanıtlaSil