Namaz usanç veriyor’a
cevap
(SAYFAYI AÇINCA OTOMATİK ÇALMAYA BAŞLAYAN
ENSTRUMENTAL MÜZİKLERİ DİNLEYEREK
YAZILARI OKUMANIZI TAVSİYE EDERİZ.
PENCERENİN ALTINDAKİ MUSIC PLAYER İLE DURDURUP AÇABİLİRSİNİZ.
İNŞALLAH PARÇALARIN HEPSİNE HAYRAN OLACAKSINIZ.
DEFALARCA DİNLEMEK İSTEYECEKSİNİZ... )
Geçenlerde, Facebookta
gezinirken şöyle bir durum paylaşımı gördüm ve hemen altına yorumumu
yazdım. Demişti ki:
“Ders
calısmaktan bıktım usandım hıc normal bı hayatım yok ne zaman atanıp rahata
erıcem benn ALLAHIMM SEN YARDIM ET BANA VE BENIM GIBI KULLLARINAAA AMINNNNN”
Evet üniversite sınavı çilesi bitti, üniversitede
final stresi bitti ama hala ders çalışıyordu. Ben ne zaman atanacam da, normal hayatım olacak, diye sitem dolu bir
mesaj…
Benim yorumum: “AMİN KARDEŞİM SANA BİR İPUCU...
HERŞEY ALLAH'IN EMRİNDEDİR. SEN ALLAHA NAMAZLA KENDİNİ SEVDİR YETER… O SANA BİR
İŞ NASİP EDER… O’NA YÖNEL, AĞLA, DUA ET.. BEN ŞAHİDİM, NİCE GÖZYAŞIYLA ETTİĞİM
DUALAR KABUL OLDU” olmuştu.
Cevabında aynen şunu yazdı ki, işte benim bu
yazıyı yazmama sebep oldu. “namaz
kılamıyorum cnku vaktım kalmıyor ne yazkkı :(“
Bu yazıda inşallah büyük islam alimi Bediüzzaman Said Nursi’nin, Sözler isimli eserindeki 21. Söz’deki namazın usandırması ile ilgili nefsine yaptığı beş ikazından
yararlandım.
Birinci ikaz:
Ey bedbaht
nefsim! Acaba ömrün ebedî midir! Hiç kat'î senedin var mı ki, gelecek seneye
belki yarına kadar kalacaksın? Sana usanç veren, tevehhüm-ü ebediyettir. (hiç ölmeyeceğini sanmak)
Keyf için,
ebedî dünyada kalacak gibi nazlanıyorsun. Eğer anlasa idin ki, ömrün azdır hem faidesiz gidiyor.
Elbette onun yirmidörtten birisini, (5 vakit namaz, abdestle birlikte günde bir
saatimizi alır) hakikî
bir hayat-ı ebediyenin saadetine medar olacak (sonsuz
hayatın mutluluğuna sebep olacak) bir güzel ve hoş ve rahat ve
rahmet bir hizmete sarfetmek (NAMAZA) ; usanmak şöyle dursun, belki ciddî bir iştiyak ve hoş bir zevki
tahrike sebeb olur.
Bu ikaz kısa
ve anlaşılır olduğu için açıklamadan aynen yazdım. Diğer ikazları özet
yazacağım.
İkinci ikaz:
Ey
şikem-perver nefsim! (sürekli şikayet eden nefsim) Acaba hergün hergün ekmek yersin, su içersin, havayı teneffüs edersin;
sana onlar usanç veriyor mu? Madem vermiyor; çünki ihtiyaç tekerrür (tekrarlanma) ettiğinden, usanç değil belki
telezzüz ediyorsun. (lezzet alıyorsun) Öyle ise: Hane-i cismimde (bedeninde) senin arkadaşların olan kalbimin gıdası, ruhumun âb-ı hayatı (ruhun hayat suyu) ve latife-i Rabbaniyemin hava-yı
nesimini cezb ve celbeden namaz dahi (ilahi his
rüzgarını çeken namaz) , seni usandırmamak gerektir.
Bu ikazda hergün hergün beşer defa namaz kılmayı
gözünde büyütenlere bir örnek veriyor. Yemek, içmek bedenin gıdası ise;
namaz da kalbin ve ruhun gıdasıdır, deniyor.
Yemek yemeyen insan, aç kalıp güçten düşüyorsa, namazsız insan da güçten düşüp nefis ve şeytanın telkinlerine karşı zayıflar ve stres, sıkılma, depresyon, mutsuzluk sürekli artar.
Üçüncü ikaz:
Ey sabırsız
nefsim! Acaba geçmiş günlerdeki ibadet yükünü ve namazın güçlüğünü ve musibet
zahmetini, bugün düşünüp ızdırap çekmek, hem gelecek günlerdeki ibadet
vazifesini ve namaz hizmetini ve musibet elemini, bugün düşünüp sabırsızlık
göstermek hiç akıl kârı mıdır?
Çünki geçmiş
günlerin zahmeti, bugün rahmete dönüşmüş; elemi gitmiş, lezzeti kalmış. Yükü,
keramete katılmış ve sıkıntısı ise sevaba dönüşmüş. Öyle ise namazdan usanmak
değil, belki yeni bir şevk, taze bir zevk ve devama ciddî bir gayret almak
lâzımgelir.
Gelecek
günler ise madem gelmemişler. Şimdiden düşünüp usanmak; aynen gelecek günlerde
açlığı ve susuzluğu bugün düşünüp bağırıp çağırmak gibi bir divaneliktir.
Madem
hakikat böyledir. Gerçekten akıllı isen, ibadet cihetinde yalnız bugünü düşün ve günün bir saatini, ücreti pek büyük, yükçe pek az, hoş ve güzel ve
ulvî bir hizmete sarfediyorum, de.
İşte ey
sabırsız nefsim! Sen üç sabır ile mükellefsin. Birisi: ibadet üstünde sabırdır. Birisi: günaha düşmemek sabırdır.
Diğeri: Musibete karşı sabırdır. Aklın varsa, "Ya Sabur" de, üç sabrı omuzuna al. Cenab-ı Hakk'ın sana
verdiği sabır kuvvetini eğer yanlış yolda dağıtmazsan, her meşakkate ve her
musibete kâfi gelebilir ve o kuvvetle dayan.
Dördüncü ikaz:
Ey sersem
nefsim! Acaba şu vazife-i ubudiyet (kulluk vazifesi olan namaz) neticesiz midir, ücreti az mıdır ki, sana usanç veriyor? Halbuki bir
adam sana birkaç para verse veyahut seni korkutsa, akşama kadar seni çalıştırır
ve usanmadan çalışırsın.
Acaba bu
misafirhane-i dünyada âciz ve fakir kalbine gıda ve zenginlik ve elbette
kabrinde gıda ve ışık ve herhalde mahkemen olan Mahşer'de sened ve berat (kurtuluş diploması) ve ister istemez üstünden
geçilecek Sırat Köprüsü'nde nur ve burak olacak
bir namaz, neticesiz midir veyahut ücreti az mıdır?
Bir adam
sana yüzbin liralık bir hediye va'detse, yüz gün seni çalıştırır. Vaadini
tutmama ihtimali vardır, o adama itimad edersin, usanmadan işlersin.
Acaba
vaadinden dönmesi imkansız olan bir zât, Cennet gibi bir ücreti, sonsuz
mutluluk gibi bir hediyeyi sana va'd etse, pek az bir zamanda, pek güzel bir
vazifede seni istihdam etse; sen hizmet etmezsen veya isteksiz ve usançla,
yarım yamalak hizmetinle şunu demek
istersin:
“Va'dinden şüpheliyim ve hediyeni hafife alıyorum” İşte o zaman pek şiddetli ceza alacağını düşünmüyor musun? Dünyada
hapsin korkusundan en ağır işlerde bıkmadan hizmet ettiğin halde; Cehennem gibi
bir sonsuz hapsin korkusu, en hafif ve latif bir hizmet için (NAMAZ için) sana gayret vermiyor mu?
Beşinci ikaz:
Ey
dünyaperest nefsim! Acaba ibadetteki usancın ve namazdaki kusurun dünya
işlerinin çokluğundan mıdır veyahut geçim derdiyle vakit bulamadığından mıdır? Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki,
bütün vaktini ona sarfediyorsun!
Asıl vazifen
hayvan gibi çabalamak değil; belki hakikî bir insan gibi, hakikî bir hayat için
çalışmaktır. Bununla beraber dünyalık işlerin, çoğu sana ait olmayan ve fuzuli
bir surette karıştığın ve karıştırdığın boş meşgalelerdir. En lazım olan NAMAZI
bırakıp, güya binler sene ömrün var gibi en lüzumsuz malûmat ile vakit
geçiriyorsun.
Meselâ: çoğunlukla
vaktimizi maç, film, dizi, siyaset, dedikodu, oyun, facebook, twitter, yemek,
tuvalet, uyumayla geçiriyoruz.
Eğer desen: "Beni namazdan ve ibadetten alıkoyan
ve usanç veren öyle lüzumsuz şeyler değil, belki geçimim için zarurî işleridir."
Öyle ise ben
de sana derim ki: Eğer yüz liralık bir gündelik ile çalışsan; sonra biri gelse,
dese ki: "Gel on dakika kadar
şurayı kaz, yüzbin lira kıymetinde bir pırlanta ve bir zümrüt bulacaksın."
(Mesela ikindi namazı çay saatinde on dadikamızı
alır)
Sen ona: "Yok, gelmem. Çünki on lira
gündeliğimden kesilecek, nafakam azalacak" desen; ne kadar divanece
bir bahane olduğunu elbette bilirsin.
Aynen onun
gibi; sen şu işyerinde, nafakan için işliyorsun. Eğer farz namazı terketsen, bütün çalışman, yalnız dünyevî ve
ehemmiyetsiz ve bereketsiz bir maaşla sınırlı kalır.
Eğer sen istirahat, öğle tatili, çay molası ve
teneffüs vaktini, ruhun rahatına, kalbin teneffüsüne sebep olan namaza
sarfetsen; o vakit, o çalışman ibadet olur.
Sonuç olarak: Ey nefis!
Bil ki dünkü gün senin elinden çıktı, gitti. Yarın ise senin elinde senet yok
ki, Bakarsın yarın olurda sen olmazsın. Öyle ise hakikî ömrünü, bulunduğun gün
bil.
Günün 24 saatinin bir saatini, SSK primi gibi, hakiki gelecek için yapılmış ahiret sandığı olan bir mescide veya bir seccadeye at.
Uçağın kaptan pilotu idareyi yardımcı pilota devrederek namazını kılıyor. Sanırım uçağı kıbleye çevirmiyor :)) |
Günde
7 saat
uyku,
2 saat
yemek,
yarım saat
tuvalet,
3 saat lak
lak,
4 saat TV,
4 saat
internet ile meşgulüz!
Hergün bir
saat; dünya nimetlerini hediye eden ZÂT'a teşekkür zor mu ?
Günde 5
vakit namaz abdest ile beraber günlük 1 saatimizi alır...
Vicdanınıza
bir sorun.
*** Dün gitti yok, yarın daha
gelmedi oda yok, tık şu an var.
Şu an ikindi namazını kıldım. Akşam namazına daha çok var.
Şu an ikindi namazını kıldım. Akşam namazına daha çok var.
Şeytan
önceden çok vesvese verirdi.
Her
gün 5 vakit, 5 vakit, of yine namaz... of biter mi diye... Çare bu söz :
Dün gitti yok, yarın daha gelmedi oda yok, tık şu an var. An bu an
Dün gitti yok, yarın daha gelmedi oda yok, tık şu an var. An bu an
Celalcelik@gmail.com Ankara (
Konya-Ereğli )
http://celal1973.blogspot.com/
http://celal1973.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder