24 Kasım 2013 Pazar

İyi geçinmek ibadettir


İyi geçinmek ibadettir

 

Ben pek televizyon izlemiyorum ama radyom hep açıktır. Cep telefonumun kulaklık girişine taktığım hoparlör ile yatağımda çeşitli radyolarda müzik ve sohbetleri dinleyebiliyorum.  

 

Geçen gün yine bir radyo programını dinlerken bir psikolog şöyle dedi: “Ben okuduğum bir Hadis-i Şerif ile hayatımın yönünü değiştirdim. O hadis şuydu, ‘İnsanlarla iyi geçinmek ibadettir’ “, demişti...

 


Ben de o an düşüncelere daldım ve bu konu hakkında bir yazı kaleme alarak faydalı olmak istedim. Bahsi geçen hadisi google’da arattım. Fakat tam metnini bulamadım çünkü Peygamberimizin SAV onbinlerce hadisi var, malesef çoğu hala kitaplarda ve internette olanlar belki % 10 dur.

 

Ben de değişik kelimelerle arattım ve benzer şu hadisi buldum:

“Allah bana farzları yerine getirmemi emrettiği gibi, insanlarla “müdara”yı, yani iyi ve güzel geçinmeyi de emretti.” Hadis (Deylemi)

 

İyi geçinen insanlar, hem sünnet sevabı, hem ibadet sevabı alırlar inşallah. Konuyla ilgili yıllar önce okuduğum bir köşe yazarının yazısı hatırıma geldi. Arattım, buldum.

 


Yazıda bir islam aliminin verdiği nasihatten bahsetti, yazıda şöyle diyordu:

 

“Onun cevabını da, Hocamızdan anladığım kadarıyla cevap vereyim. Kendimce ben bunlara "Geçim için beş nasihat" dedim.

 

1. Her şeyi görme.

2. Her şeyi duyma.

3. Empati yap, kendini muhatabının yerine koy, onu anlamaya çalış.

4. Kimseye takma, takılma. Sadece Allah'ın rızasına kilitlen, hakkını arkadaşlarına helal et, yoluna devam et.

5. Üslûbuna dikkat et, üslûbunu namusun gibi koru.

 

Biliyorum, bunları yapmak kolay değil. Olgunluk gerekiyor, sabır gerekiyor, hoşgörü gerekiyor. Ama hepsi için en hayatî unsur sevgidir. Kabul etmeliyiz ki, sevmek zordur. Allah için sevmek, sevebilmek çok büyük mertebedir.

 

Bunu yapabilen; nefsinden de, gururundan da, bütün beklentilerinden de vazgeçer. Vazgeçtikçe derinleşir. Derinleştikçe sığ görünmeye çalışır, Allah'a yaklaşır.

 

Allah bizi birbirimizle imtihan ediyor ve imtihanda başarılı olanlara mükâfat vaat ediyor. “

 

Ben acizane bu maddeleri hayatımda tatbik etmeye çalışıyorum. Bazen bildiğim bir olayı karşımdakini kırmamak ve iyi geçinmek için sanki hiç yaşanmamış gibi unutuyor, muhatabıma hiç bahsetmiyorum. Empati yapıyorum, içimden hakkımı helal ediyorum.

 

Yukarıda iyi geçinmek için ‘Herşeyi duyma’ maddesi ile ilgili büyük veli Hatem-i Asam’ın başından geçen şu olay hicri 237’de Belh’te yaşanmıştır.

 

“Huzurunda karnındaki yeli tutamayıp da kaçıran adamın utandığını anlayan şarkın büyük velisi:

 

- Evlad der, yaşlandığımdan kulağım ağır duyuyor, sesini yükselterek konuş benimle.

 

Utancından kıpkırmızı kesilen ziyaretçi ise bu defa, kusurunun işitilmediğini düşünerek rahat bir nefes alır.

 

Ne var ki, bu işitmeme örneğinden sonra Hatem’e, kusurları işitmeyen sağır Hatem manasına gelen “Hatem-i Asam” ismi verilir, tarih boyunca hep “Hatem-i Asam” diye yâd edilir Belh’in büyük velisi.”

 

Bir Hadis-i şerifte aklın zirvesi Allah’a iman olarak bildirildikten ve en değerli konuma iman konulduktan sonra bunun ardından insanları sevmek, onlar tarafından sevilmek ve onlarla hoş geçinmek zikredilmiştir.

 

“Aklın gereği,

Allah’a imandan sonra, O’nun için sevmek,

sevilmek ve insanlarla dost geçinmektir.”

(Mecmeu’z-Zevâid, 8/17; Biraz farkla, Beyhakî, Sünen, 10/109; Taberanî, el-Mu’cemü’s-Sağîr, 2/21)

 

Allah’a gönülden iman eden kimse Allah’ı daha çok tanımaya çalışır. O’nu tanıdıkça daha çok sever ve sevdikçe de O’na daha çok ve daha derin kulluk eder. Böylece hep Allah’a daha yakın olmaya çalışır.

 

Allah’a samimiyetle bağlanan böyle akıllı bir kul, ibadetlerle O’na bağlılığını gösterdiği gibi Allah’ın kulları olan insanları da Allah’tan ötürü sever ve O’nun rızası için insanlara iyilikte bulunur, onlarla dostça geçinir. Nitekim hadis-i şeriflerde;

 

“İnsanlara karşı hep güzel ahlakla muamelede bulun!” (Tirmizi, Sünen; Ahmed b. Hanbel, Müsned)

 

“Müslüman, müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez ve ona ihanet edip yardımsız bırakmaz. Her kim, bir mü’min kardeşinin ihtiyacını görürse, Allah’da onun ihtiyacını görür.” (Buhari, Müslim) denilmiştir.

 



Allah için O’nun kullarını seven ve davranışlarını Allah’ın rızasına göre programlamış bu mü’min ve akıllı insanlar, Allah’ın bir mükafatı olarak insanlar tarafından sevilir ve sayılır. Kur’an-ı Kerim’de bu husus şöyle anlatılmıştır:

 

“Rahman Allah, iman edip salih amel yapanları (hem kendi katında, hem de mah­luklar nezdinde) sevimli kılacaktır.” (Meryem Suresi, 96)

 

 


 


 

 

2 yorum:

  1. Güzel paylaşımlarınız için teşekkür ederim. Çevrenizden has dostlarınız, bahçenizden güller eksik olmasın. Muhabbetle kalınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. amin, çok teşekkür ediyorum Recep bey, bilmukabele...
      Sevgilerimle... Celal

      Sil