İyi geçinmek ibadettir
Ben
pek televizyon izlemiyorum ama radyom hep açıktır. Cep telefonumun kulaklık
girişine taktığım hoparlör ile yatağımda
çeşitli radyolarda müzik ve sohbetleri dinleyebiliyorum.
Geçen
gün yine bir radyo programını dinlerken bir
psikolog şöyle dedi: “Ben okuduğum
bir Hadis-i Şerif ile hayatımın yönünü değiştirdim. O hadis şuydu, ‘İnsanlarla
iyi geçinmek ibadettir’ “, demişti...
Ben
de o an düşüncelere daldım ve bu konu hakkında bir yazı kaleme alarak faydalı
olmak istedim. Bahsi geçen hadisi google’da arattım. Fakat tam metnini bulamadım
çünkü Peygamberimizin SAV onbinlerce hadisi var, malesef çoğu hala kitaplarda
ve internette olanlar belki % 10
dur.
Ben
de değişik kelimelerle arattım ve benzer şu hadisi buldum:
“Allah bana farzları yerine
getirmemi emrettiği gibi, insanlarla “müdara”yı, yani iyi ve güzel geçinmeyi de
emretti.” Hadis (Deylemi)
İyi
geçinen insanlar, hem sünnet sevabı, hem ibadet sevabı alırlar inşallah.
Konuyla ilgili yıllar önce okuduğum bir köşe yazarının yazısı hatırıma geldi. Arattım, buldum.
Yazıda
bir islam aliminin verdiği nasihatten
bahsetti, yazıda şöyle diyordu:
“Onun cevabını da, Hocamızdan anladığım kadarıyla cevap vereyim. Kendimce ben bunlara "Geçim için beş nasihat"
dedim.
1. Her
şeyi görme.
2. Her
şeyi duyma.
3. Empati
yap, kendini muhatabının yerine koy, onu anlamaya çalış.
4.
Kimseye takma, takılma. Sadece Allah'ın rızasına kilitlen, hakkını
arkadaşlarına helal et, yoluna devam et.
5.
Üslûbuna dikkat et, üslûbunu namusun gibi koru.
Biliyorum, bunları yapmak
kolay değil. Olgunluk gerekiyor, sabır gerekiyor, hoşgörü gerekiyor. Ama hepsi
için en hayatî unsur sevgidir. Kabul
etmeliyiz ki, sevmek zordur. Allah için sevmek, sevebilmek çok büyük
mertebedir.
Bunu yapabilen; nefsinden
de, gururundan da, bütün beklentilerinden de vazgeçer. Vazgeçtikçe derinleşir.
Derinleştikçe sığ görünmeye çalışır, Allah'a yaklaşır.
Allah bizi birbirimizle
imtihan ediyor ve imtihanda başarılı olanlara mükâfat vaat ediyor. “
Ben
acizane bu maddeleri hayatımda tatbik etmeye çalışıyorum. Bazen bildiğim bir
olayı karşımdakini kırmamak ve iyi geçinmek için sanki hiç yaşanmamış gibi
unutuyor, muhatabıma hiç bahsetmiyorum. Empati yapıyorum, içimden hakkımı helal
ediyorum.
Yukarıda
iyi geçinmek için ‘Herşeyi duyma’ maddesi ile ilgili büyük veli Hatem-i Asam’ın
başından geçen şu olay hicri 237’de Belh’te yaşanmıştır.
“Huzurunda karnındaki yeli
tutamayıp da kaçıran adamın utandığını anlayan şarkın büyük velisi:
- Evlad der, yaşlandığımdan
kulağım ağır duyuyor, sesini yükselterek konuş benimle.
Utancından kıpkırmızı
kesilen ziyaretçi ise bu defa, kusurunun işitilmediğini düşünerek rahat bir
nefes alır.
Ne var ki, bu işitmeme
örneğinden sonra Hatem’e, kusurları işitmeyen sağır Hatem manasına gelen
“Hatem-i Asam” ismi verilir, tarih boyunca hep “Hatem-i Asam” diye yâd edilir
Belh’in büyük velisi.”
Bir
Hadis-i şerifte aklın zirvesi Allah’a
iman olarak bildirildikten ve en değerli konuma iman konulduktan sonra
bunun ardından insanları sevmek, onlar
tarafından sevilmek ve onlarla hoş geçinmek zikredilmiştir.
“Aklın
gereği,
Allah’a
imandan sonra, O’nun için sevmek,
sevilmek
ve insanlarla dost geçinmektir.”
(Mecmeu’z-Zevâid,
8/17; Biraz farkla, Beyhakî, Sünen, 10/109; Taberanî, el-Mu’cemü’s-Sağîr, 2/21)
Allah’a
gönülden iman eden kimse Allah’ı daha çok tanımaya çalışır. O’nu tanıdıkça daha
çok sever ve sevdikçe de O’na daha çok ve daha derin kulluk eder. Böylece hep
Allah’a daha yakın olmaya çalışır.
Allah’a
samimiyetle bağlanan böyle akıllı bir kul, ibadetlerle O’na bağlılığını
gösterdiği gibi Allah’ın kulları olan insanları da Allah’tan ötürü sever ve
O’nun rızası için insanlara iyilikte bulunur, onlarla dostça geçinir. Nitekim
hadis-i şeriflerde;
“İnsanlara karşı hep güzel
ahlakla muamelede bulun!” (Tirmizi, Sünen; Ahmed b.
Hanbel, Müsned)
“Müslüman, müslümanın
kardeşidir, ona zulmetmez ve ona ihanet edip yardımsız bırakmaz. Her kim, bir
mü’min kardeşinin ihtiyacını görürse, Allah’da onun ihtiyacını görür.” (Buhari, Müslim) denilmiştir.
Allah
için O’nun kullarını seven ve davranışlarını Allah’ın rızasına göre
programlamış bu mü’min ve akıllı insanlar, Allah’ın bir mükafatı olarak
insanlar tarafından sevilir ve sayılır. Kur’an-ı Kerim’de bu husus şöyle
anlatılmıştır:
“Rahman Allah, iman edip
salih amel yapanları (hem kendi katında, hem de mahluklar nezdinde) sevimli
kılacaktır.” (Meryem Suresi, 96)
Güzel paylaşımlarınız için teşekkür ederim. Çevrenizden has dostlarınız, bahçenizden güller eksik olmasın. Muhabbetle kalınız.
YanıtlaSilamin, çok teşekkür ediyorum Recep bey, bilmukabele...
SilSevgilerimle... Celal