Zaman su misali
Engelli kadrosundan 2010’da emekli olduktan
sonra birikim ve tazminat parasını ekleyip, bir de kredi çekip memleketimiz Ereğli’den
bir ev
aldık.
Her sene
Ankara’dan mayıs sonunda Ereğli’ye gidip eylül sonunda dönüyoruz.
Dün, 14 eylül 2013 Cumartesi günü Ankara’ya
döndük. Zaman su misali akıyor. Dört ay ne çabuk geçti.
Mayıs sonunda Ereğli’ye gitmiştik. Haziran
ortasında dostum Aydın Kaynarca bey Ankara’dan beni ziyarete geldi.
Bazı akrabalarım bile -bırakın hastalığı, engelliliği- insan kabul edip ziyaretime
gelmezken dostum ta Ankara’dan geldi. Allah razı olsun.
Ereğli düz bir alana kurulu şehir olduğu için
akülü sandalyem ile her Cuma Ulu camiye cuma namazına gittim. Namazdan sonra çay
bahçesine gittim.
Başlarken nasıl
bitecek dediğim ramazan bitti. Kız kardeşim, eniştem, erkek kardeşim, yengem ve
dört yeğenim geldi, beraber piknik falan hepsi gittiler.
Evet zaman su misali, bu yaz tam kırk yaşımı doldurdum. (1973-2013)
Hastalığımda epey ilerledi. Artık heran ölüm
gelebilir. Kıldığım her namazı son namazım olabilir diye kılıyorum ve dua ediyorum.
“Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan
olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize
döndürüleceksiniz.” (ENBİYA suresi /35.ayet)
“Sen elbette öleceksin, onlar da elbette
öleceklerdir.” (ZÜMER suresi /30.ayet)
maşaallah çok güzelll abim
YanıtlaSil