Mesnevi Okumaları – 56 – Kuşun Öğütleri
Merhaba
sevgili gönül dostlarımız,
Yüce
Allah’tan hayırlarla dolu güzel bir HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.
Allah'ın,
Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.
Efendim bu hafta yine Hz Mevlana’nın asırlardır
Hak aşıklarının gönlüne ılık meltemler estiren Hikmet pınarı bir Kuran tefsiri
olan eşsiz eseri Mesnevi’den alıntılara devam ediyoruz.
Şimdi yine sözü çok uzatmadan 56. Mesnevi
yazısına başlamak istiyoruz:
KUŞUN
BİRİNCİ ÖĞÜDÜ
Tutulan bir kuşun; "Geçmiş gitmiş zamanına pişman olma, içinde bulunduğun vaktin kıymetini bil, bundan
yararlanmaya çalış; pişmanlıkla vaktini geçirme!" diye vasiyette
bulunması.
• Geçmişe acımak, geçmişe özlem duymak yanlış bir
iştir; giden geri gelmez! Onu yâdetmek de boş şeydir!736
Mesnevi’nin
Farsçadan dilimize çevrilmiş en güzel tercümesi olan bu kitapta Sertarik
Mesnevihan Hz. Şefik Can (1909-2005) dedemiz bu beyitle ilgili sayfanın altına şu dipnotu
yazmış:
736 Hz. Mevlâna bu konuya daha önce de temas etmişti.
"Ey arkadaş! Sûfî, bulunduğu vaktin oğludur; 'Bu iş, yarın olsun, yarına kalsın!' demek, tarikat anlayışına uymaz!" (Mesnevi, c.
I, 133)
Şeyh Sadî de aynı fikirdedir: "Ey Sadî! Dün geçip gitti; yarın da şu anda mevcut değildir! Sen; ikisinin arasındaki, bulunduğun vakitten yararlan!"
Ömer Hayyam da;
"Geçmiş eyyamı sakın yâdetme, Gelecekten dahi
feryad etme, Her iki devri unutmuş olarak, Hoş geçir hâlini, berbat etme!"
demiştir.
• Kuşun biri, hile ve tuzakla yakalanmıştı. Kuş,
kendini yakalayana dedi ki: "Ey efendi!
• Sen hayatında bir çok sığır ve koyun
yemişsindir; bir çok deve de kurban etmişsindir!
• Sen onlann etleri ile bile doymadın, benim
bedenimle de doymazsın!
• Beni serbest bırak da, sana üç öğüt vereyim;
vereyim de, bil bakalım akıllı mıyım, aptal mıyım?
• O üç öğüdümün birincisini senin elinde vereyim,
ikinci öğüdümü samanla kanşık balçıktan yapılmış damının üstünde vereyim.
• Üçüncüsünü de ağacın üstüne konunca söylerim.
Sen, bu üç öğüt yüzünden mesut olursun!
• Elinde iken vereceğim öğüt şudur: Olmayacak
şeye, kim söylerse söylesin, inanma!"
KUŞUN
İKİNCİ ÖĞÜDÜ
• Kendini yakalamış olanın eli üstünde iken o
değerli öğüdü söyleyince azad oldu, uçtu, duvarın üstüne kondu.
• "Bir de geçmiş gitmiş şeye gam yeme! Bir
şey senden geçip gittikten sonra, onun hasretini çekme!"
• Ondan sonra dedi ki: "İçimde on dirhem
ağırlığında çok kıymetli, eşi bulunmaz bir inci vardır!
• O inci, seni de, çocuklannı da devlete ve
saadete kavuştururdu!
• Fakat, kısmetin değilmiş; dünyada eşi
bulunmayan o inciyi kaçırdın!"
• Bunun üzerine avcı, gebe kadın doğururken nasıl
feryat ederse, tıpkı onun gibi feryat etmeye koyuldu.
• Kuş; "Sakın geçmiş bir şeye gam yeme!
demedim mi?" dedi.
• "Mademki inci elinden gitti, neden gam
yiyorsun? Sözümü anlamadın mı; yahut sağır mısın?
• Sonra, bir de sana; 'Olmayacak şeye sakın
aldanma!' demedim mi idi?
• A arslanım; benim kendim üç dirhem gelmez bir
serçe kuşu iken, içimde on dirhemlik inci nasıl bulunabilir?"
• Adam kendine geldi de; "Pekiyi!"
dedi. "Haydi, o üçüncü öğüdü de söyle!"
• "Evet!" dedi kuş: "Öbür öğütleri
tuttun da, üçüncüsünü sana bedava söyleyeyim, öyle mi?
• Gaflet uykusuna dalmış bir bilgisize öğüt
vermek, çorak bir yere tohum ekmektir!
• Ahmaklığın, bilgisizliğin yırttığı şeyi, artık
yama tutmaz! Ey öğütçü; oraya hikmet tohumu pek ekme!"
DÜŞÜNCELER
Mesnevi’nin
4. Cildindeki bu bölümde Hz Mevlanamız, Kuş hikayesi ile bize ahmak insanlara
nasihat vermenin çorak toprağa tohum ekmek olduğunu anlattı. Allah oondan razı
olsun.
Hikayede
Kuş akıllı insanın, ahmakta gaflet uykusuna dalmış, Allah’ı zikretmeyen insana
işarettir. Akıllı insan gafil insane ne kadar öğüt versede, bir kulağından
girer, bir kulağından çıkar.
Hz.
Mevlanamız Ey Öğütçü, diye gafil, ahmak insanlara hikmetli sözler söyleyerek
imana getirmeye çalışan imanlı, akıllı insanlara sesleniyor; Onlara Hikmet
tohumu pek ekme, diyor.
Hz. Şefik Can dedemizin tercümesinden alıntılar yapmama izin veren,
Rahmetli Şefik Can Hocamızın talebesi, yaşayan son Mesnevihan muhterem Hayat
Nur Artıran Hanımefendiye çok teşekkür ederiz.
Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak inşallah.
Cenabı Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize
nasip etsin.
Celalin Penceresinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder