8 Haziran 2017 Perşembe

Hepsi Kuran’dan Uzaklaştırmak İçin Mi?


Hepsi Kuran’dan Uzaklaştırmak İçin Mi?

 

Merhabalar Sevgili gönül dostlarımız,

 

Allah’a binlerce hamdolsun, sağlık nedenlerim dolayısıyla sadece Pazartesi ve Perşembe oruç tutabilsem de ramazanı yaşamak çok güzel… Bugün ben de orucum.

 

Ramazan dışında da Peygamberimiz SAV her hafta pazartesi perşembe oruç tutarmış..

 

Bunun sebebini bir hadisi şerifte şöyle açıklamıştır:

 

"Kulların iyi ve kötü bütün amelleri Allah'a pazartesi ve perşembe günleri arzedilir. Amellerim arzedilirken oruçlu olmayı istiyorum."

 

(Değerli bir hoca, Kulun amelleri arzolunurken yani yaptığı ibadet ve günahların haftalık raporları sunulurken Allah sorarsa, peki kulum şimdi napıyor, melekler oruçlu desinler, diye dedi.)

 

Ramazan dışında sadece Perşembe günleri oruç tutuyorum fakat zorlansamda ramazanda iki gün tutuyorum. Allah oruçlarımızı kabul etsin.
Efendim Perşembe yazılarına ara vermiştik ama bugünü boş geçmek istemedik:

 

Efendim Hepimiz Çanakkale Savaşını kazandığımızı biliyoruz, ama ister istemez akla şu soru geliyor, ve acizane bu sorunun cevabını araştırarak bulmaya çalıştık:

 

SORU: "İyi de birkaç yıl sonra 1918’de düşmanlar Çanakkale’yi geçip İstanbul’a girdiler. 250 bin şehit boşuna mı öldü?" 

 

CEVAP: İngilizler İstanbul’a, Osmanlı 1. Dünya savaşını kaybedince mütareke, yani anlaşma ile girdiler. Yoksa bugün İstanbul’da hiç tarihi cami bulamazdık, hepsini yıkarlardı.

 

Çanakkale’de büyük moral bulan Türk milleti ve askeri, Mustafa Kemal Paşa’nın komutasında İstiklal Savaşı’na başlamıştı, Müttefik güçlerin Rusyası da yıkılmıştı.

 

Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının komutasındaki kahraman Mehmetçikler, ALLAH’IN İZNİ VE İNAYETİYLE vatanımızı bir bir, il il, belde belde düşman işgalinden kurtardı.

 

Anadolu tamamen işgalden kurtarılınca büyük kayba ugrayan müttefik güçler, Türklerin bu imanından gelen güce karşı tutunamayacaklarını anladılar, kurtuluş savaşı sonundaki Lozan antlaşmasıyla İstanbul’u terketmek zorunda kaldılar.

 

Sonuçta düşman bu iman kalesini topla ve tüfekle yıkamayacağını anladı ve çekildi gitti...

 

FAKAT, Çanakkale’den döndükten sonra İngiliz Lordlar kamarasında bir toplantı yapmışlar. O dönemin bir ingiliz gazetesinin yazdığına göre ingiliz komutan demiş ki: 

 

(Elindeki Kuran'ı havaya kaldırarak) “Beyler! Biz bu Kuran'ı yok etmeliyiz. Buna gücümüz yetmezse onları bu kitaptan soğutup ahlakını bozmalıyız... Türkleri ancak ondan sonra yenebiliriz."

 


Acaba söylenenler olmuş mu? Artık bu çağda maddi kılıç kınına girmiştir. Şimdi en büyük ve tehlikeli silah: TELEVİZYON 

 

Şu an televizyon insanı öyle bir esir alıp bağlıyor ki. Ancak nefsimizi yenip kapatma düğmesine tıklayınca sadece o anlık kurtulabiliyoruz.

 


AKLIMA TAKILDI

 

Şimdi ramazanda kanallara göz atınca aklıma şunlar takıldı:

 

* Neden bütün kanallar ramazan oldu diye ara vermiyorlar da dizilerin yeni bölümlerini yayınlıyorlar?

 

* Neden Maçların saatini hep teravih namazına denk getiriyorlar?

 

* Bendeniz en çok Türk Sanat Müziği dinlemeyi seviyorum. Hergün olmayan sevilen TSM şarkıları neden hep teravih vakti yayınlanıyor?

 

Neyseki çok sevsemde ben hemen televizyonu kapatıp yattığım yerde teravih kılıyorum.

 

* Fakat, Pekçok tanıdığım teravih namazından gelince hemen Survivor denen programı açıyor, VE ADETA oruçla namazla çok sevap kazandık, birazda gözlerimizle harama bakarak günah kazanalım, diyorlar malesef…

 

Evet o komutanın isteği oluyor, Acaba TV yöneticileri insanları Kuran’dan ve namazdan uzaklaştırmak için bilerek mi yapıyorlar. Hepsi Kuran’dan uzaklaştırmak İÇİN mi sizce?

 


Evet KURAN’DAN UZAKLAŞTIRAN ve AHLAKIMIZI BOZAN en büyük silah TELEVİZYON!

 

KEŞKE TÜM SENE RAMAZAN OLSA

 

Sevgili ilahiyatçı yazar sevgili Osman Nuri Topbaş Hocaefendi derki:

 

Rasûlullah (sav) buyurdular:

 

“Cennet seneden seneye Ramazan için süslenerek şöyle der: Allâh’ım! Bizim için bu ayda kullarından bizde kalacak insanlar kıl!..” (Taberânî)

 

Allâh rızâsına uygun düşmeyen bir hayat, çöllerdeki seraplara benzer. Hakîkatten nasîbsiz bir hayâlden ibârettir.

 

Allâh’ın sonsuz kereminden umulur  ki, mübârek Ramazan ayları, Hz. Peygamber (sav)’in buyruklarına riâyetle onun kıymetini biraz daha fazla bilmemize, ona daha fazla değer verip daha fazla sevap işlememize ve daha az günâha girmemize sebep olur.

 

Hadîs-i şerîfte buyurulur:

 

“Eğer insanlar, Ramazan-ı Şerîf’in ne olduğunu lâyıkıyla bilselerdi,

senenin tamamının Ramazan olmasını arzu ederlerdi.”

 

(İbn-i Huzeyme, Sahîh, III, 190)

 
Amellere çokça sevap verildiği Mağfiret ve Bereket ayı ramazanda bol bol iyilik yapalım inşallah

Yazımızı Son Mesnevihan sevgili Hayat Nur Artıran Hanımefendinin geçenlerde attığı bir Tweet’indeki sözle bitirmek istiyoruz:

 

“Oruçlunun gülüşü oruçsuz kişinin secdedeki halinden iyidir !”   (Hz.Mevlânâ)

 

ALLAH ORUÇLARIMIZI KABUL ETSİN.

 

 

Celalin Penceresinden

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder