Doktorların tavsiye
ettiği radyocu
Bugün
sizlere hergün dinlediğim bir radyo programcısından bahsetmek istiyorum. Radyo7’den Talha Bora Öge, nam-ı diğer
Gölge ...
Ben
yedi yıldır dinliyorum. Emekli olmadan işyerinde de kulaklıkla dinlerdim.
Program Radyo7’de bazı günler değişse de genelde 14:00’da başlıyor.
İşyerinde
hergün Radyo7’de sabahları Erkan Koç’u ve öğleden sonra Talha Bora Öge’yi dinliyordum ve mesai
hemen bitiveriyordu.
Dinlerken
anlatılanlardan bazen sesli gülüyor, bazen sesli ağlıyordum. Kulağımda kulaklık
olduğundan arkadaşlara belli etmemeye çalışır, hemen toparlanırdım. Emekliliğe ulaşmam da aslında onların da
payı var.
Talha
Bora Öge’nin öyle etkili, yumuşak bir ses tonu var ki, insana huzur veriyor.
Öyle de güzel şiirler yazmış ki, O’nun sesinden dinlerken şiiri sevdim.
Hergün
programında bir hikaye anlatıyor. Hani bir şarkıyı on defa dinleseniz lezzet
alırsınız. Gölge, daha önceden duyduğumuz
hikayeyi anlatınca bile o lezzeti alıyorsunuz.
Talha Bora Öge - Baba ve oğul
Hatta
ara ara anlattığı Serap’ın hikayesini
her dinlediğimde ağlıyorum.
Programında
haftanın beş günü de farklı bir köşe var ve sıkılmıyoruz. Gölge aynı zaman da
kitaplar yazıyor ve orkestrası ile yurdumuzun her ilinde şiir-türkü dinletisi konseri veriyor. Haftanın bir günü de
Radyo7’de dinleyiciye şiir-türkü konseri veriyor.
Programında
o kadar güzel anektodlar ve görüşler paylaşıyor ki, müthiş ibret alıyorsunuz. Programı dua ederek açıyor ve dua ederek
kapatıyor.
Haftanın
bir günü de dinleyiciler telefonla Radyo7’ye bağlanıp hayatlarının dönüm
noktalarını anlatıyor ki ibret alıyoruz... Yani
hayata başka açıdan baktıkları olayı...
Geçen
bir dinleyici bağlanınca hayatının dönüm noktasının, Talha Bora Öge’yi
dinlemeye başladığı zaman olduğunu söyledi. Anlattıklarının huzur verdiğini ve
çok dersler çıkardığını söyledi.
(Hatırlıyorum -belki altı sene önce- bir doktor canlı yayına bağlandı.
Hastalarıma radyonuzu ve sizin programınızı dinlemelerini öneriyorum, dedi.)
O
dinleyici Cuma namazlarına gittiğini fakat beş vakit namaza da başlaması için
dua rica etti. Talha bey ona hitaben şöyle dedi:
Kardeşim, genelde namaz kılmamaya üç şey bahane
edilir. Bir insan, ya dünya
meşgalesinden, ya hergün hergün
bıkkınlık veriyor, ya da ben bir
yaratıcıya inansam da islama ve de namaza inanmıyorum diye kılmıyorum, der.
Gördüğüm
kadarıyla sen namazı inkar etmiyorsun. Eğer hergün beş vakit namaz kılmak
usandırıyorsa, hergün yemek yiyorsun, su içiyorsun, ondan da bıkman gerekir. Çünkü bedenin gıdaya ihtiyacı gibi, ruhun
ve kalbinde namaza ihtiyacı vardır.
Günde bir saatimizi namaza
ayırırsak Allah ahirette sonsuz gençlik diyarı cenneti verecek inşallah. Beş vakit namaz, abdestle birlikte günde
bir saat tutar.
Eğer
dünya meşgalesinden kılmıyorsan, namazın ücreti az mı? Sen günde sekiz saat
mesaiyle aldığın ücretle kıyas et.
İnsan
namaza işyerinde de isterse fırsat
bulabilir. Öğle tatili, çay molası gibi...
Dinleyici
Allah razı olsun Talha bey, hiç böyle düşünmemiştim diyerek kapattı.
Bende
o doktor gibi sizlere Talha Bora Öge’yi dinleminizi tavsiye ederim. Ben
namazlarımda onun bir televizyon programı yapması için çok dua ediyorum.
Güzel
ülkemin güzel gençlerinin onu tanımasını çok isterim. Allah onu da
gençlerimizin hidayetinde ve imanlarının korunmasında vesile eylesin.
evet kardeşim bende hergün kulaklıkla dinliyorum. kimi zaman doluyorum kimi zaman gülüyorum. işallah evlatlarımız ve biz onun gibi oluruz. kardeşim sanada çok geçmiş olsun allah yardımcın olsun.
YanıtlaSilcelal kardeşim eklersen https://www.facebook.com/izzet.paker yazının sonuna eklemeyi unuttum.
YanıtlaSil