Annem için evlenmedim
Bugün (7
Mayıs 2014 Çarşamba) kıymetli dostum Aydın
Kaynarca bey bizi ziyaretiyle mutlu etti. Sohbet sırasında birde
Facebook’tan İsmail Coşar’ın bir kasidesini
dinledik.
Aydın bey, İsmail
Coşar’la yaptığı bir sohbeti anlattı. Bu Pazar anneler günü olması
hasebiyle anne ile ilgili bir yazı düşünürken, bu anı tevafuk etti, inşallah
yazmak istedik...
Annesiz
büyüyen dostum Aydın Kaynarca beyin babası da 2006 yılınca ölmüş. Aydın bey, ablası ve onu
büyüten rahmetli halası (babasından 10 ay
sonra yangında ölmüş) ile beraber babasına İsmail Coşar Hocadan mevlid
okutmak istemişler.
Bir haftasonu Kocatepe Camiinde İsmail Coşar mevlid okumuş. Sonra Kocatepe’nin
altında yemek vermişler. Aydın bey, yanına oturan İsmail Coşar’la o yemekte sohbet
etmişler.
Aydın bey, nasıl
böyle güzel bir sese sahip olduğunu sormuş. İsmail Hoca derinden bir iç
çekmiş. Muhakkak bu ses Allah’ın lütfu, ama rahmetli anamın hem fiili, hem de kavli dualarının çok etkisi vardır.
Kavli (sözle)
dua tamam da, fiili dua nasıl hocam? Ben çok küçüktüm. Rahmetli anacım hafız
olmamı çok istediği için beni Kuran
öğrenmem için köyümüzün camisinin imamına götürdü.
Sesimin gür olması nedeniyle imam, anneme bu çocuğun sesi pişerse çok güzel Kuran okur, demiş.
Annem peki nasıl deyince, imam çok ağlayıp sesimin açılması için bir yol
tavsiye etmiş.
Anacım geceleri, beni saatlerce bahçemizdeki bir büyük su fıçısının içine
koyardı. Ben
karanlıktan ve korkumdan ağlardım, sonra durur durur, saatlerce bağırarak ağlardım...
Tabi o zaman nedenini bilmeden sadece sabredip ağlıyordum.
Yıllar sonra hafızlıktan mezun olup sesine hayran olunan ve aranılan bir
delikanlı hafız olunca anacığımın
değerini anladım.
Evet arkadaşlar, hani Rabbimizin dediği gibi başımıza gelen şer gibi görünen nice olaylarda
hayır gizlidir. Aslında başımıza gelen her musibette, çaresini arayarak aktif sabretmeliyiz.
Eminim, hastalıklarımıza sabretmemizin
vesilesiyle Allah imanımızı arttırıyor, hamdolsun. Aktif sabır, şükretmektir. Şükretmenin en kestirme yolu NAMAZdır.
İnternette araştırma yaptık, İsmail Coşar’ın web
sitesini bulduk. Orada kısaca özgeçmişi
var, fakat bu su fıçısına değinmemiş. Sayfasındaki maile bu yazıyı gönderdik
ve onay aldık.
Websayfasında annesinin ettiği duanın kabul
olduğunu anlatıyordu: İsmail
Coşar, bu yaşlarda Kandil günlerinde annesi Edibe Hanım ile radyodan Kuran-ı
Kerim dinler ve sesini duyduğu hafızların “kendisine dost olması” yönünde anne
duası alırdı.
İsmail Coşar ve annesi |
Yine dostum Aydın bey, İsmail hocanın, uzun yıllar
evlenmediğini söylediğini
aktardı. Hanımı annesini üzebilir, kalbini
kırarsa diye annesine duyduğu sevgi, saygı ve endişesinden dolayı yani annesi için
evlenmemiş.
Websayfasında 1950 Bursa doğumlu, evli,
iki oğlu var diyor, ama sanırım
geç evlendiği için olsa gerek sadece iki çocuğu var.
Geçen kasımda babam anjiyo oldu ve birsüre Cuma
namazlarına götüremedi. İnternetten Diyanet
TV’den Kocatepe camisinden naklen Cuma namazını dinledik.
İsmail
Coşar hocanın okuduğu iç ezanla kaçkez gözyaşına boğulduk. Sadece bendenizi değil
yıllarca binlerce kişiyi ağlatmıştır. Gözyaşı
kalbin kirini yıkar, temizler. Allah
razı olsun.
İsmail Coşar şu an 64 yaşında, Allah sağlıklı,
hayırlı, bereketli uzun ömür versin. Nice
uzun yıllar hayırlı hizmetler nasip etsin. Mahşerde peygamberlerle beraber
haşr eylesin.
Evet yazıyı uzatmamak için anne ile ilgili ayet
ve hadislerle bitiriyoruz.
''Biz insana anne ve babasına iyi davranmasını emrettik.'' (Lokman suresi , 14.ayet)
“Rabbin, Ondan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: “Öf” bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.” (İsra Suresi, 23.ayet)
Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: “Hz. Peygamber (sas) bir gün: “Burnu
sürtülsün, burnu sürtülsün, burnu sürtülsün” dedi. “Kimin burnu sürtülsün ey
Allah’ın Resulü?” diye sorulunca şöyle buyurdu: “Ebeveyninden her ikisinin veya sâdece birinin yaşlılığına ulaştığı
halde (rızasını alıp da) Cennet’e giremeyenin.” (Müslim, Birr 9)
Onlar için istiğfar edip, amel defterlerini açık tutabilirsiniz?
Ebu Üseyd Mâlik İbn Rebra es-Sâidî (radıyallahu anh) anlatıyor:
“Bir adam: “Ey Allah’ın Resulü, anne ve babamın vefatlarından sonra da onlara
iyilik yapma imkânı var mı, ne ile onlara iyilik yapabilirim?” diye sordu.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam):
“Evet vardır” dedi ve açıkladı: “Onlara dua, onlar için Allah’tan istiğfar (günahlarının affedilmesini)
taleb etmek, onlardan sonra vasiyetlerini yerine getirmek, anne ve babasının
akrabalarına karşı da sıla-i rahmi yerine getirmek, anne ve babanın dostlarına
ikramda bulunmak.” (Ebu Dâvud, Edeb 129)
Yukarıdaki anektod, ayet ve hadisler anne
hakkında fazla söze gerek bırakmıyor.
Sayfamızı ziyaret eden ve maillerimizi okuyan tüm
gönül dostlarımızdan anne olan, anne
adayı olan tüm annelerin anneler gününü kutlar, yaşı ne olursa olsun,
ellerinden öperiz.
Hakka yürümüş tüm annelerimizin Allah kabirlerini
pür nur etsin. Makamlarını cennet, derecelerini yüksek eylesin...
Celalcelik@gmail.com Ankara ( Konya-Ereğli )
http://celal1973.blogspot.com/
http://celal1973.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder