Hayatımızın Futbol oyunu
Elbette
hepimiz futbol maçı izlemişizdir. Futbol bir takım oyunudur ve yardımlaşarak
yani paslaşarak oynanır biliyorsunuz.
Oyunun amacı, karşı kaleye
gol atmaktır. Maçın bitiş düdüğü çaldığı anda, daha çok gol atmış olan takım, oyunu
kazanmış olur.
Hayatı
bir futbol oyununa benzetebiliriz. Stadyum ve oyun sahası dünyamızdır. Stadyum
sahibi, takım başkanı ve hakem adil ve tek olan Allahu Teala'dır.
Oyuncular
biz insanlarız. Hergün sahaya yeni oyuncular giriyor ve bazıları dışarı
alınıyor. Yani Allah'ın takdiriyle hergün binlerce insan doğuyor ve ölüyor.
Bu
oyunda karşımızdaki rakip takım ise nefis ve şeytanlardan kuruludur. Onların amacı, ibadet etmemizi ve
yardımlaşmamızı engellemektir.
Sahadaki
yardımlaşma sadaka ve zekatlarla oluyor. Tıpkı futbolcunun gol pası vermesi,
veya yere düşen takım arkadaşını kaldırması gibi diyebiliriz.
Bizim ibadet etmemiz ve
yardımlaşmamız, rakip kaleye gol atmak demektir. Ama futbol oyunundan tek
farkı, burada yardımlaşarak ve ibadetlerle gol atmamız birtek bizim kendi
şahsımıza yarıyor.
Yani
her insanın attığı gol yada yediği gol, kendi hanesine yazılıyor.
Maçın bitiş düdüğü,
kıyamettir
ve her oyuncunun attığı veya yediği gollerinin ücretinin ödenme zamanıdır. Yani
büyük mahkemedir.
Her
maçta olduğu gibi dünya sahasında da seyirciler vardır. İki tür seyirci vardır.
Birincisi gördüğümüz hayvanlar, ikincisi göremediğimiz meleklerdir.
Ama
şu var ki bütün seyirciler, büyük mahkemede attığımız gol veya yediğimiz
gollere şahitlik yapacaklar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder