Regaip’te tövbe etti,
Berat’ta beraat etti
< BU HİKAYEYLE 2009 DA BİR HİKAYE YARIŞMASINA KATILMIŞTIM. DERECEYE GİREMEMİŞTİM. HİKAYEDEKİ KİŞİLER GERÇEKTİR. OLAYDA GERÇEKTİR . FAKAT SONUCU BÖYLE OLMADI NE YAZIK Kİ... YILLAR ÖNCE İNGİLİZCE KONUŞARAK İNTERNETTEN TANIŞTIĞIM LYDİA KARDEŞİMİN ANLATTIĞI HAYATINDAN ETKİLENMİŞ VE BU HİKAYEYİ YAZMIŞTIM.
AMA YILLAR SONRA GEÇENLERDE FACEBOOKTAN YAZIŞTIK. NE YAZIK Kİ KOCASINDAN BOŞANMIŞ... ZATEN ANNESİZ VE BABASIZDI. ŞU AN OĞLUYLA YAŞIYORMUŞ... >
Endonezya'nın başkenti,
Jakarta şehri,
Bay Pitasari, yıllardır
içki batağındaydı. İçtiğinde sürekli karısını dövüyor ve aşağılıyordu. Dünyalar
sevimlisi ilkokula giden, çok zeki ve duygusal Abdurrahman isminde çocukları
vardı.
Endonezya'nın ikiyüzelli
milyon nüfusunun %90'ı müslüman olmasına rağmen, her ülkede
olduğu gibi Bay Pitasari'de içki batağındaydı.
Tüm kazancını içkiyle harcıyordu. Eşi Leyla hanım mütedeyyin
(dinine bağlı) bir hanımdı ve sürekli eşine düzelmesi için dua ediyordu.
Birgün küçük Abdurrahman okuldan geldi. Sürekli ağlıyordu.
Teneffüsteyken birisi, çantasından, öğretmen istediği için, annesinden
alıp getirdiği dergi parasını çalmıştı. Babası yaklaşık türk parasıyla beş TL olan bu parayı tekrar vermedi,
azarladı ve üstelik kızarak tokatta attı.
Küçük Abdurrahman odasına çekildi, bütün gece ağlayarak –annesi dua etmenin faydalarını anlattığı
için- babasının ıslah olması için Allah'a dua etti.
Bir yılda beş kandil vardır. Mevlid kandili dışındaki
diğer dört kandil, üç aylar dediğimiz Recep, Şaban, Ramazan
içindedir.
Üç ayların başında, yani
Recep ayının ilk cuma gecesi Regaip kandili; Yine recep ayının 27. gecesi Miraç
kandili; Şaban ayının 15. gecesi Berat kandili, ve son olarak Ramazan ayının
27. gecesi ise, bin aydan hayırlı olan Kadir gecesidir.
Üç aylara girmeye dört gün vardı. O gece yağmurluydu, Bay
Pitasarı yine sarhoş bir şekilde eve geldi ve yorgun bir halde yatağa
sızdı kaldı.
Gece rüyasında öldüğünü ve kefenli halde kabire konduğunu gördü,
müthiş azaplar ve ateş... Rüyada
yalvarıyor ve dünyaya tekrar gönderilirse iyi insan
olacağını söylüyordu.
Kan ter içerisinde uyandı. Sanki rüya değil gerçekti. Çok
korktu. İki gün etkisinden kurtulamadı. Tabii bu iki gün hiç içki içmedi.
Sürekli bir düşünce halindeydi. Eşi de bu garip hallerine bir anlam
veremiyordu, çünkü konuşmuyordu, birtür iç hesaplaşma yapıyordu.
Regaip
kandili,
Televizyonda, bugün üç aylara girildiğini ve üç ayların
her yıl Allah'ın açtığı af panayırı olduğunu anlattılar. Zaten niyetine
almıştı. O akşam anlatılanların da etkisiyle eşinden kendisini af etmesini
istedi ve içki içmeye tövbe etti.
İki gün sonra, Regaip kandili gecesinde saatlerce ağlayarak
Allah’tan af talep etti. Ve o gece sabaha kadar islam ilmihali kitabını okudu,
ağladı.
Ertesi sabah boy abdesti alıp cuma namazına gitti. O ne müthiş
duyguydu , insanlar temiz kıyafetler giymiş, dedeler torunlar elele, insanların
yüzünde tebessüm...
Günlerce islam hakkında ve Peygamberimizin SAV hayatı hakkında,
sünnetleri hakkında birçok kitap okudu. Bu arada eşi Leyla hanım çok mutluydu
ve eşine en sevdiği yemekleri pişiriyordu.
Miraç
Kandili,
Öğrendiği kadarıyla, miraç gecesinde Peygamberimiz SAV alemler ötesine gidip bizzat Cenabı
Allah'ı, cennet ve cehennemi gözleriyle görmüştü.
Yine miraç gecesi Allahu Teala müslümanlara beş vakit namazı farz kılmıştı. O
gece beş vakit namaz kılmaya karar verdi. İlk kıldığı namaz ise o
gecenin sabahındaki, sabah namazı idi.
Kimseye eğilmeyen başlar Allah'a eğiliyor ve yere kapanıyordu.
Camide zengin-fakir, güzel-çirkin, işçi-patron herkes eşitti.
Berat
kandili,
Onsekiz gün sonra Berat kandili geldi. Televizyonda anlatıları
dinleyince mahkemeleri hatırladı. Bazen hakim bey suçluyu affediyor ve kişi beraat
ediyordu.
Üç ayların başında tövbe ettiğini, miraç kandilinde namaza
başladığını hatırladı. Acaba günahları affedilmiş miydi? Yine ağlayarak dua
etti ve gece yarısı uyuyakaldı.
Rüyasında nur yüzlü bir
zat geldi; Elindeki diploma benzeri kağıdı uzattı.
Dedi ki: "Senin samimi ve içten tövbeni
Allah kabul etti, günahlardan beraat ettin. Haydi gönül huzuruyla gir ramazana
ve bin aydan hayırlı Kadir gecesini değerlendirip ramazan bayramında, bayram
gibi bayram yap."
Leyla hanım mutluluktan Allah'a teşekkür etmek için,
mahallelerindeki bir çok yoksul aileye ve yetim çocuğa yardım etti.
Abdurrahman o kadar mutluydu ki babasıyla her cuma namazına gidiyor
ve namazdan sonra dondurmacıya gidiyorlardı...
***
Ne mutlu ki, Allah heryıl üç ay panayır sergisini açıyor...
Ben affedilmem demek, Allah'ın sonsuz affediciliğine hakarettir. Allah
Kur'an'da bildirmiş, şirk dışında herşeyi samimi ve içten yapılan bir
tövbeyle affedeceğini beyan etmiş.
Bu gece Regaip kandilini idrak edeceğiz. Belki diğer kandillerde
uyanmadık, dizi izleyerek veya sadece televizyonda edilen duaya amin deyip bir
fatiha okuyarak kandili değerlendirdik.
Önce kendi nefsime söylüyorum; Gelin bu gece samimi olarak tövbe
edelim, Helal olan şeyler mutlu olmaya yeter, harama girmeye lüzum yoktur.
İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik okumak... Bu gece Kur'an'ın türkçe
mealinden biraz okuyup düşünmeye ne dersiniz?
Celal Çelik Ankara
( Konya-Ereğli )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder