Sevinmek istiyorsak sevindirmeliyiz
Ben ne zaman mutlu oluyorum biliyor musunuz?
Cebimde çok param olduğunda veya güzel bir araba/ev/eş sahibi olduğumda değil,
karşımdaki insanı mutlu ettiğimde ben de mutlu oluyorum. Sanırım pek
çoğunuz benimle aynı düşünüyorsunuz eminim.
Son yıllarda milletimizin cömertlik ve
merhametini tüm dünyaya gösteren güvenilir bir yardım kuruluşu var. Kimse
Yok mu Derneği. İyi ki de var.
Hani Peygamberimiz diyor ya: “Kapınıza
gelen dilenci, Allah’ın size özel bir ikramıdır“ Öyle ya, biz arayıp fakiri
bulmaktansa, ayağımıza geliyor ki ’Yarım hurma dahi olsa, kendinizi ateşten
koruyun’ tavsiyesiyle sadaka verebilelim. Günümüzdeki dilenmeyi alışkanlık
yapmış olanlardan bahsetmiyor Efendimiz SAV...
İyi ki Kimse Yok mu Derneği kurulmuş.
Ülkemizdeki, dünyadaki yardıma muhtaç gerçek ihtiyaçlıları tespit edip sistemli
ve de kalıcı yardımlar yapıyor. Filistindeki, Somalideki yetimleri nasıl
bulacaktık.
Afrikada suyu olmayan köylere su kuyusu
açtırmak, Afrikada gözleri katarakt olmuş milyonlarca insanın, yapılan
ameliyatla yeniden görmesine sebep olmak, belki de bize oturduğumuz
yerde, bankada duran paramızın küçük bir kısmı ile, cenneti kazandıracak.
Bu yazdığım şeyler benim gibi 1000 küsür tl
maaşlı emekliler için zor olabilir amma biliyorum ki bu sevapları kazanmak için
holding patronu olmaya da gerek yok.
http://www.kimseyokmu.org.tr/ sitesi incelendiğinde görülebilir ki, bu yardımları yapıp, Allah’ın
izniyle sevapları almak sadece bir tık uzağımızdadır.
Afrika’da katarakt yüzünden binlerce insan ameliyat
olabilmek için yardımlarınızı bekliyor. Sizde Afrika’nın 7 ülkesinde
gerçekleştireceğimiz sağlık yardımlarınıza bağışlarınızla katılın. Kararan
dünyaların aydınlanmasına vesile olun. Onların görmemesine göz göre göre izin
vermeyin! Bir göz açtırma bedeli 100 dolar / 177 Türk Lirası...
Afrika
Katarakt Kampanyasına Nasıl Yardım Edebiliriz?
1) Kredi kartınızla,"Afrika Katarakt" kampanyasına online bağış
yapabilirsiniz.
2) Yurtdışı banka hesaplarımıza, açıklama alanına
"Afrika Katarakt" yazarak EFT/Havale göndererek bağışta bulunabilirsiniz.
3) TURKCELL, VODAFONE VE AVEA tüm hatlardan "Katarakt" yazıp 5777'ye
göndererek, 5 TL bağışta bulunabilirsiniz.
Site
incelendiğinde görürüz, pek çok yardım kampanyası devam ediyor. Mesela maddi
durumunuz iyiyse, 7500 dolara Afrikada, vefat eden bir yakınınızın adı
verilecek bir su kuyusu açtırır ve o yakınınıza mezarda sevap gitmesine sebep
olabilirsiniz. (Bakınız Yasin suresi 12. ayet)
Ben
emekli olduğum için Cuma namazı çıkışı verdiğimiz sadakaları saymazsak, pek
yardım yapamıyorum. Ama iki-üç ayda bir 5777 ‘ye boş bir sms atıp 5 tl
bağış yapıyorum.
Yazının
bu kısmında kitabımın başlıktaki bölümünü kopyalıyorum:
Mutlu olmak güzel bir araba/iş/eş demek
değildir. Bunların hepsine sahip olsak bile gerçek mutluluk karşısındaki
insanın gülmesine vesile olabilmektir.
2002 yılındaki hidayetimden sonra yani Kuran’ı okuyup
gerçeği anladıktan sonra dünyaya bakışım değişti. Ağlamanın tadına vardım. Bir
kız için değil merhametten ağlamayı keşfettim. 2004 yılındaydı sanırım, işten
gelince yemek, lavabo, diş fırçalama, traş işlerinden sonra babamla beraber televizyonun
karşısına geçerdik.
Kanalları dolaşırken Stv’de Kimse yok mu isimli yardım
programına takıldık kaldık. Programı İkbal Gürpınar sunuyordu. Babamla
beraber her hafta o programı izler ve ağlardık. Bilenler mutlaka vardır.
Programda bir il yada ilçede önceden yardıma muhtaç fakir
bir aile tespit ediliyor. Daha sonra o yerde oturan ve ileriki yıllarda bu
aileye destek olacak bir kardeş aile ile buluşuluyor. Daha sonra fakir aileye
ziyarete gidip ihtiyaçları tespit ediliyor. O ilçedeki cömert esnaftan,
belediye ve kaymakamlıktan toplanan yardımlar o fakir aileye veriliyor.
Zaten o sevinç anında babam da ben de
ağlıyoruz. Kimi zaman tepeden tırnağa bir ev eşyalarla ve gıdalarla
dolduruluyor. Bazen evin çocuğuna eğitim bursu, bazen gencine iş veriliyor.
Babamla çok etkilenmiştik.
Sanırım
bir kaç kez yazın Ereğli’ye giderken yedi adet koli erzak yaptırmıştık. Her
kolide en kalitelisinden zeytin, peynir, makarna, çay, şeker, yağ, pirinç,
çikolata, vs... vardı. Bunları fakir akrabalarımızın evlerine bizzat giderek
dağıtmıştık.
Ayrıca işyerinde de amirim Ender bey ve samimi arkadaşlarımla çete
kurduk. Sevap çetesi :) Duyduğumuz bazı fakir engelli veya ihtiyaçlı
aileleri araştırıyoruz. Daha sonra aramızda para toplayıp ulaştırıyoruz. Bir de
ayrıca ramazanlarda şirketimiz biz çalışanlardan yardım toplayıp çeşitli
faaliyetler yapıyor. Geçtiğimiz yıl Sincan kimsesizler yurdunun tuvaletini
yaptırdı. Sonucu sunu şeklinde hazırlayıp mail atmışlardı. Yetim çocukların
yüzünü görünce ağlamıştım.
***
Kitap boyunca bütün bu gibi yardım konularından bahsetme
nedenim inşallah sizleri şevke getirebilmektir. Hani efendim fıkra diye
anlatılır bu ama gerçeklik payı da yok değil :
Cehennemde zebaniler bir adamı ateşe atacaklar. Adam birden :
- "Durun beni ateşe atamazsınız, ben dünyadayken bir dilenciye elli kuruş vermiştim", der. Zebaniler araştırırlar gerçektende adam hayattayken bir dilenciye elli kuruş vermiştir. Düşünür, taşınır işin içinden çıkamazlar. Sonunda baş zebaniye giderler.
Cehennemde zebaniler bir adamı ateşe atacaklar. Adam birden :
- "Durun beni ateşe atamazsınız, ben dünyadayken bir dilenciye elli kuruş vermiştim", der. Zebaniler araştırırlar gerçektende adam hayattayken bir dilenciye elli kuruş vermiştir. Düşünür, taşınır işin içinden çıkamazlar. Sonunda baş zebaniye giderler.
- "Adamın biri dünyada bir dilenciye elli kuruş vermiş, beni atamazsınız, diye bağırıp duruyor ne yapalım ?" derler. Baş zebani de:
- "Verin elli kuruşunu, atın aşağıya". :)
***
Hemen her hafta o programı izler ağladık. Neresi olduğunu unuttum
İkbal Gürpınar ve kardeş aile yine fakir bir aileye gittiler. Eşini kaybetmiş
yetmiş yaşında bir dede üç torununa bakıyordu. Anne ve babaları trafik
kazasında ölmüşler. En büyük torun oniki yaşındaki kız çocuğu. İkbal Gürpınar
soruyor. “ Kardeşlerine bakıyorsun ne küçük annesin sen. Peki canım okula
gitmek ister miydin? Anneni özlüyor musun? “ Kız o an elini yüzüne kapatıp
ağlamaya başlıyor. İkbal hanım: “ Ben senin annen oluy mu? “ diyor ve ikisi
sarılıp ağlıyorlar. Tabi o an babam ve ben şıpır şıpır gözyaşı döküyoruz.
ALLAH,
yardım eden merhametli insanlarımızdan ve yardıma vesile olan Kimse Yok mu
Derneği çalışanlarından razı olsun, cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin.
Celal Çelik Ankara
( Konya-Ereğli )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder