12 Ocak 2017 Perşembe

Mesnevi Okumaları - 1


Mesnevi Okumaları - 1

 
Pazartesi günkü yazımızda bu yıl Mesnevi okumaya başladığımızı ve her perşembe kısa bir yazı yazacağımızı belirtmiştik.

Bu ilk yazımız uzun gibi görünebilir fakat çok akıcıdır.
İnşallah sonraki yazılar daha kısa olacaktır.

Allah bu yazıyı okuyanların aşkını artırsın inşallah.
En kalbi Muhabbetlerimle.
C. Çelik
 
 

Abd’de en çok okunan kitap Mesnevi imiş. Neden ben de hiç okumadım, dedim. Anadolu’muzun öz değeri Hz. Mevlana’mızın eşsiz eseri Mesnevi’yi 2017’de okumaya karar verdik inşallah.

 

Yatalak engelli olduğumdan sürekli yattığım ve kollarım kitabı kaldıracak kadar güçlü olmadığı için akıllı telefondan okumaya karar verdim ve…

 

Android telefonumdan Google Play Store’dan “mesnevi” diye arattım ve ikinci çıkan yeşil kitap resmi olan Mesnevi uygulamasını indirdik.

 

Her gece yatsı namazı sonrası telefondan okuyoruz. İnşallah hedefim bu yıl bitirmek.

 

Elbet çabuk biter fakat Mesnevi, pekçok Kuran ayeti ve hadislerin detaylı açıklaması olduğu için acele etmeden dinlene dinlene, sindire sindire okuyoruz.

 

Bir hafta okuyunca, O hafta Mesnevi’den görüp etkilendiğimiz cümleleri çok kısa bir yazıyla siz gönül dostlarımızla paylaşmak istiyoruz inşallah.

 


Perşembe günleri bu blog sayfamızda … Gayem Allah rızası için faydalı olabilmek. İnsan, yazarken daha iyi öğrenir. Zaten bu yüzden de öğrencilere ödev verilmez mi?

 

HZ. MEVLÂNÂ'NIN MESNEVÎ-İ ŞERİF'İN BİRİNCİ CİLDİNE YAZDIĞI ÖNSÖZ'den

 

Bu yazı, son Mesnevihan Hayat Nur Artıran Hanımefendi’nin etkinliklerinin paylaşıldığı Facebook grubundan alıntıdır, Sertarik Mesnevihan Şefik Can’ın (1909-2005) Mesnevi tercümesindeki Önsöz:

 

"Bu kitap, Mesnevi kitabıdır. Mesnevi, hakîkate ulaşmak ve Allah'ın sırlarına agâh olmak, akıl erdirmek isteyenler için bir yoldur. Mesnevi, din asıllarının asıllarının asıllarıdır. Allah'ın en büyük şaşmaz şerîati, hakîkate giden nurlu yoludur. Mesnevi, içinde kandil bulunan kandilliğe benzer. Sabahlardan daha nurlu bir surette parlar. Hakîkati arayan gönüller için bir cennettir. Mesnevî'nin pınarları var, dalları var, budaklan var, bu pınarlardan bir tanesine "Selsebîl" derler. Burası makam sahiplerince, kalpleri uyanık insanlarca en hayırlı duraktır. En güzel dinlenme yeridir. Hayırlı insanlar, iyi kimseler, orada yerler, içerler, neşelenirler, ferahlanırlar.

 

Mesnevi imanlılara şifâ, imansızlara hasrettir. Nitekim, Hakk: "Kur'ân-ı Kerîm ile çoğunun yolunu azıtır, çoğunun yolunu doğrultur. Hidâyete eriştirir." demişlerdir. Şüphe yok ki Mesnevi, temizlenmiş kişiler için gönüllere şifâdır. Hüzünleri giderir. Kur'ân'ı açıkça anlamaya yardım eder. Huyları güzelleştirir. Gönülleri temiz-insanlardan, hakîkati sevenlerden başkalarının Mesnevî'ye dokunmalarına müsâade yoktur.

 

Mesnevi âlemlerin Rabbi'nden gönüle inmiş hakîkatleri ihtiva eder. Gerçekten de Mesnevi Rabbü'l-âlemîn tarafından ilham olunmuş bir kitaptır. Bâtıl, onun ne önünden ge-lebilir, ne de ardından. Allah onu korur."

 


***

 

Mesnevi, 6 cilttir. Orjinali Farsça 25700 beyit şiir halinde hikayelerden oluşur. Hz. Mevlana, hikayeleri anlatırken ara ara ve hikaye sonlarında etkili mesajlarını verir.  

 

Hz. Mevlana hiçbir hikayeyi laf olsun diye yazmamıştır. Her hikaye ile ayrı bir hikmet anlatılır. Hikayelerle konu akla yaklaştırılır.

 

Konu kavranınca da verilen mesajları daha iyi anlayabiliriz. Zira Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim’de de pekçok kıssa nakledilerek ibret almamız için gerekli mesajlar verilir.

 

Mesnevi’nin tamamını burdan okuyabilirsiniz:

 


 

Bu yazımızda geçtiğimiz haftaki Mesnevi okumalarımızdan özet bilgiler aktaracağız:

 

Mesnevi 1.Cilt 200 sayfadır. Bu hafta birinci ciltten tekrar tekrar sindirerek 21 sayfayı, yani girişteki önemli olan ilk 18 beyiti ve iki güzel hikaye okuduk.

 


Şimdi kısaca o iki hikayeden ve sonrasında ilk 18 beyitten bahsetmek istiyoruz:

 

HİKAYE1: GERÇEK AŞK

 

Bir halayık’a (köle,cariye) aşık olan padişahın, kızın hastalığını iyileştirmek için yaptıkları ve hekimin hastalığın teşhisi sonrasında hangi yolla kızı iyileştirdiği anlatılıyor.

 

Mesnevi’nin bu ilk hikayesinde gerçek aşktan bahsediyor Hz. Mevlana..

Şimdi etkilendiğimiz bazı cümleleri aktarmak istiyoruz izninizle:

 

“Aşığın hastalığı bütün hastalıklardan ayrıdır. Aşk, tanrı sırlarının usturlabıdır. “

 

“Peygamber demiştir ki: “Her kim sırrını saklar ise çabucak muradına erişir.” Tohum toprak içinde gizlenince, onun gizlenmesi, bahçenin yeşillenmesi ile neticelenir. “

 

“Ancak zahiri güzelliğe ait bulunan aşklar aşk değildir. Onlar nihayet bir ar olur. “

 

“Bu cihan dağdır, bizim yaptıklarımız ses. Seslerin aksi yine bizim semtimize gelir” dedi. Kuyumcu bu sözleri söyledi ve hemen toprak altına gitti. “

 

“O cariyecik de aşktan ve hastalıktan arındı, tertemiz oldu. Çünkü ölülerin aşkı ebedi değildir, çünkü ölü tekrar bize gelmez. “

 

“Diri aşk ruhta ve gözdedir. Her anda goncadan daha taze olur durur. O dirinin aşkını seç ki bakidir ve canına can katan şaraptan sana sakilik eder.”

 


“O'nun aşkını seç ki bütün peygamberler, onun aşkı ile kuvvet ve kudret buldular, iş güç sahibi oldular. Sen “Bize o padişahın huzuruna varmaya izin yoktur” deme. Kerim olan kişilere hiçbir iş güç değildir.”

 

HİKAYE2: BAKKAL VE DUDU (PAPAĞAN)

 

Hikaye şöyle; Papağan yanlışlıkla şişeyi kırdı. Bakkal, dudunun başına öyle bir vurduki, kel oldu. Bakkal çok pişman oldu, iyileşsin diye fakirlere çok sadakalar verdi.

 

Ümidini kesmişken üç gün sonra dudu, başı kabak kel bir derviş görünce konuştu:

 

“ “Ey kel, neden kellere karıştın; yoksa sen de şişeden gülyağı mı döktün? “ Onun bu kıyasından halk gülmeye başladı. Çünkü dudu, hırka sahibini kendisi gibi sanmıştı.”

 

“Temiz kişilerin işini kendinden kıyas tutma, gerçi yazıda (aslan manasına gelen) şir, (süt manasına gelen) şire benzer. Bütün alem bu sebepten yol azıttılar.”

 

“Tanrı Abdallarından az kişi agah oldu. Peygamberlerle beraberlik iddia ettiler (biz de onlar gibiyiz dediler) ; Velileri de kendileri gibi sandılar.”

 

“Dediler ki: “İşte biz de insanız, onlar da insan. Bizde uyumaya ve yemeğe bağlıyız, onlar da.” Onlar körlüklerinden aralarında uçsuz bucaksız bir fark olduğunu bilmediler.”

 

“Her iki çeşit arı, bir yerden yedi. Fakat bundan zehir hasıl oldu, ondan bal. Her iki çeşit geyik otladı, su içti. Birinden fışkı zuhur etti, öbüründen halis misk. Her iki kamış da bir sulaktan su içti. Biri bomboş öbürü şekerle dopdolu.”

 

“Böyle yüzbinlerce birbirine benzer şeyler var, aralarında bulunan yetmiş yıllık farkı sen gör! Bu, yer; ondan pislik çıkar... O, yer; kamilen Tanrı nuru olur. Bu, yer; ondan tamamı ile hasislik ve haset zuhur eder... O, yer; ondan tamamı ile Tek Tanrı’nın nuru husule gelir. Bu temiz yerdir, o çorak ve pis yer. Bu temiz melektir o şeytan ve canavar!.”

 

Mesnevi'nin ilk 18 Beyti

 

Hz. Mevlana’nın bizzat yazdığı bu 18 beyit sanki Mesnevi’de neler var, özet gibi…

 


(Dinle Neyden! Ney kamil insanı sembolize eder.)   

 

1   Dinle Ney’den, neler anlatır sana!

     Yakınır hep, ayrılıklardan yana.

 

2   “Beni, kamışlıktan kestikleri an,

     Kadın erkek, inledi feryadımdan.

 

3    Geçmek için, aşk derdinin şerhine,

      İsterim; hicranla yanmış bir sîne.

 

4    Asıl yurdundan uzak düşen biri,

      Kavuşma zamanını bekler, geri.

 

5    Her mecliste inleyip durdum; zar zar,

      Oldum, iyiye de kötüye de yar!

 

6    Zannınca, dostuyum herkesin amma,

      Kimse bakmaz, içteki sırlarıma!

 

7    Sırrım, feryadımın içinde durur,

      Yoktur lakin, göz ve kulakta o nur!

 

8    Perdesizdir can tene, ten de cana,

      Lakin, görme izni yok, hiç bir cana.

 

9    Ateştir şu ney sesi, hava değil.

      Kimde bu ateş yoksa, ölmüş bil.

 

10  Aşk ateşidir, içindeki Ney’in,

      Aşk coşkusudur, özündeki meyin.

 

11  Neydir, yardan ayrılana, gerçek yar,

      Ki perdeleri, perdemizi yırtar!

 

12  Kim görmüş, ney gibi, zehir ve derman?

      Kim görmüş, ney gibi, bir dost ve hayran,

 

13  Verir, kan dolu bir yoldan haber, ney.

      Mecnundan, aşk öyküleri söyler, ney.

 

14  Nasıl ki, kulaksa talibi dilin,

      Akla sırdaş da deliliktir, bilin!

 

15  Aşk derdimizle, durgun aktı günler,

      Ateşlere dost olup, yaktı günler.

 

16  Geçsin günler, yok endişeye mahal,

      Ey, saflıkta benzersiz dost, gitme, kal!

 

17  Suya kanar, balıktan gayri her ne var,

      Nasipsizin günü, uzar da uzar!

 

18  Anlar mı hiç, pişmişin halinden ham?

      Sözü, kısa kesmek gerek, vesselam!”

 

***

 

Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak.

Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize nasip etsin.

 

 

Celalin Penceresinden

 

 

5 yorum:

  1. Mesneviyi okuyup anlamak çok zor ve büyük bir çalışma.Buna azmetmekte o kadar önemli.Allah yapacağınız bu güzel çalışmanızı hayırlara vesile kılsın. Allah muhabbetini artırsın. Mesneviden bizlere sunacağın bilgilerin hepimize şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Yüreğine sağlık. Allah'a emanet olunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. amin amin amin. Allah razı olsun sevgili Efkan Vural hocam.
      Allah'a emanet olunuz.

      Sil
  2. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serhat bey yorumunuzu ben sildim ve yine sileceğim.

      Hz. Mevlana çoook büyük bir velidir ve yüzyıllardır alemi aydınlatıyor.

      Mesnevi'yi düz anlamak çok yanlış olur.
      Size Şefik Can'ın Mesnevi tercümesini öneririm.

      Mesela 1. hikayede padişah insan ruhunu sembolize eder. cariye nefsimizi kuyumcu ise dünya malını...

      Bütün dünyada aşıklar sultanı olarak bilinen Hz. Mevlanayı anlamak için aşık olup yanmak gerek.

      Bu yüzden önsözde Mesnevi önsözünde Hz Mevlana Allah herkese Mesneviyi açmaz demek istiyor.

      ilginize teşekkürler
      Celal

      Sil
    2. Anladım Celal bey. Kötü bir niyetim yoktu.

      Son olarak:
      "Hz Mevlana Allah herkese Mesneviyi açmaz demek istiyor." sözünüzle ilgili olarak 7-Araf:33 ve 2-Bakara:169 ayetlerine dikkat etmenizi öneririm.
      Selamlar.

      Sil