Geçen Haftaki Facebook Paylaşımlarımız
Bu yazımızda geçtiğimiz haftalarda Facebook’ta paylaştığımız
yazıların bazılarını, blog sayfası okurlarımız için de paylaşmak istiyoruz
izninizle…
NAMAZDA NİYE AĞLADIM?
3 aralık 2016 Cumartesi akşamı Kızılay’a giden kızkardeşim ve
yengemi bekleyen yeğenlerimin can sıkıntısına niçin ağladığımı yazmıştım:
Az önce akşam namazı kılarken ağladım. Neden mi?
Odamda 3 küçük yeğenim çizgi
film izliyordu. Bende sesini kıstırdım namaza durdum.
Yeğenlerim konuşuyorlardı,
Annemgil nerde kaldı? Uff ya...
Yattığım yerde namazımı
kılarken duyduğum bu söz ile namazda çağrışım oldu. Sübhane Rabbiyel ala derken
gözlerim yaşardı.
Yeğenlerim her zamanki gibi mutlu değillerdi, tedirginlerdi. Ancak
anne babaları öbür odada olunca huzurlu oluyorlardı.
O an ŞEHİT çocuklarını düşündüm.
hani haberlerde tabutun
başında gördüğümüz çocukları..
Onlar ne çocukluklarında, ne de büyüdüklerinde huzurlu
olamayacaklar. bir yanları hep eksik kalacak. :(
ENGELLİLER GÜNÜ MESAJIM
3 Aralık 2016 Dünya Engelliler gününüz kutlu olsun arkadaşlar ,
Bu Friedreich Ataksisi hastalığı (FA) bana Allah'ın hediyesidir ve
ben seçildim elhamdülillah. ABD'deki istatistikte FA 50 binde bir görülen bir
hastalıkmış.
Negatif bakan birisi, ne şanssız biriyim, ne kötü kaderim varmış,
diyebilir.
Türkiye'de milyonlarca sağlıklı insan var. Ama Türkiye'de belki 400
FA hastası var. FA facebook grubunda 310 küsür kişi var.
Bundan dolayı ben ise, Rabbim beni seçmiş, diyorum.
Eğer bu dünya asıl hayat olsaydı, eğer hiç ölüm olmasaydı, eğer bu
dünya ahiretin tarlası olmasaydı, eğer herkes mutlu olsaydı, …
İşte o zaman ben de, ah ne kötü kaderim varmış, derdim.
Evet Allah beni sevmiş elhamdülillah, ki bana sabredip katlamalı
sevap kazanmam ve cennette yüksek makamlara gelmem için bu hastalığı hediye vermiş.
Bu hafta Facebook'ta şunu yazmıştım: Hayat sana güzel dediniz belki ama çok şükür bugünüme... Çok fırtınalar atlatmış, sahile demirlemiş yorgun kaptan gibiyim. (12.12.2016) |
Böyle görmeyip hastalıktan şikayet etmek, Allah'a hediyeni
beğenmedim demektir, ki çok büyük edepsizliktir.
AMEL DEFTERİ KAPANMADI
Babam hep şunu söyler:
Oğlum durumuna binlerce
şükür, der
Neden biliyor musunuz?
Belki 14-15 sene önce TV'de Sakıp Sabancı'dan şunu dinlemiş, demiş
ki:
Ben ki Türkiye'nin en zenginiyim, otomobil fabrikalarım var, fakat oğlum
hiçbirine binemiyor.
Oğlum bana sadece 2 şey söylesin, dünyanın en mutlu insanı ben
olurum.:
Desin ki baba çişim var, bir de baba karnım aç !
(Zihinsel ve fiziksel
engelli Metin Sabancı)
Allah, Sakıp beyi sevdiği için ona engelli evlat verdi.
Çünkü, zaten merhamet dolu
olan kalbini coşturdu ki;
Hastane, Cami, yurt, okul,
köprü gibi yüzlerce hayır kurumu yaptırmıştır.
Ki böylece amel defteri
kapanmadı. Allah rahmet etsin...
GARİPLERE NE MUTLU
Ağlamak Güzel Bir Kalbin İşaretidir.
Bir insan ağlayabiliyorsa ,
hüzünlü kalbi vardır, çünkü o gariptir.
"Vücudu bu dünyada gurbette olan kimse "Garib"
sayılmaz;
aksine Garib;
GÖNLÜ teninde Garib olan ve
başı gönlünde Garib olan kimsedir."
Hazret-i Ebû'l Hasan
Harakânî
Efendimizin SAV dediği gibi:
GARİPLERE NE MUTLU...
HAYALİMİZİ KİRLETMEYELİM
Cenabı Allah öyle merhametli ki…
Kuran’da, önce “..Zinaya yaklaşmayın”, dedi. Sonra nasıl
yaklaşılmayacağını anlattı:
“ (Habibim) Mümin erkeklere ve kadınlara söyle; gözlerini haramdan
sakınsınlar, (Nur suresi, 30,31) , dedi.
Evet öyle merhametli ki bizi uyarıyor, çünkü zina gibi büyük günaha
giden yolun en başında bakış vardır. Peki neden müminler bakmasınlar? , diyor.
Çünkü, bizi Allah’a yakınlıktan uzaklaştırmak isteyen şeytanın
eline koz vermeyelim diye. Rabbimiz bizi çok seviyor, günaha girmemizi
istemiyor.
Onun için harama bakmayalım, ki hayalimiz kirlenmesin.
YÜK ETMEDEN KILALIM
Sevgili dostum ilahiyatçı Efkan Vural hocama sordum:
Hocam ben 43 yaşındayım. On yıldır beş vakit namaz kılıyorum. Bazen
duyuyorum kılmadığım her vakit namazının farzının kazası gerekiyormuş. Benim
otuz yıllık borcum var. Bunun bir usülü var mıdır hocam?
Celal, sen on yıl önce bilinçlendin ve Allah’a yaklaşmak ve
sevgisini kazanmak için namaza başladın. Mühim olan o an’dır. O an’dan sonra
sadece mazeretle kılamadığın namazları kaza etmen yeterli ama içinde vaktinde
namaz kılmamanın hüznü olsun hep…
Mesela Celal, sen 2011’deki girdiğin şeker komasından çıkıp tam
iyileştikten sonra, kılamadığın altı ayın kazasını kıldın.
Celal Rabbimiz öyle merhametli ki, tövbe edenlerin günahlarını
sevaplara çeviriyor. (Furkan suresi, 70) Tövbe demek, bilinçlenmek ve artık
Allah yoluna girmek demektir. Sen de 2006’da namaz kılmam gerek, dedin.
Celal, Allah merhametlilerin en merhametlisidir. Rabbimiz Bakara
suresinde, “Allah kullarına kolaylık diler, zorluk dilemez” , demiştir, Kaza
namazlarını tek tek hesaplamak insana yüktür.
Yük etmeyelim Ama şu mühim iki noktanın altını çiziyorum, Celal.
1-Eğer müsait olursan, kıldığın vakit namazının ardından bir de
kaza namazı kıl.
Mesela, “Niyet ettim Allah’ım Senin rızan için geçmişte kılmadığım
ilk öğle namazının farzının kazasını kılmaya.” Rabbimiz niyetini biliyor ki
niyet amelden hayırlıdır..
2-Sakın şeytanın ertele vesvesesine inanma !
Misal, Seneye namaza başlarım, nasılsa o an namaz kılmama günahım,
sevaba dönüşecek dersen; o an bilinçlenmiş ve bir sene daha borçlanmış olursun…
Sevgili dostlar, fakiriniz hepinizin inşallah cennete gireceğinize
inanıyorum fakat,
Fakat mesele sadece cennete girmek değil, cennetteki makamımızı
yükseltmektir.
Dünyadaki tüm çalışmalarımız daha rahat bir yaşam için değil mi?
Yaptığımız tüm ibadetlerimiz de aslında cennetteki derecemizi
yükseltmek içindir Allah’ın lütfuyla.
Allah’a yaklaşmanın ve sevgisini kazanmanın yolu zikirdir.
“Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle (anmakla) huzur bulur.” (Rad suresi, 28.ayet)
En güzel zikir NAMAZdır, Ertelemeyin…
Cennetteki derecemizi huşu ve ihlasla kılınan NAMAZ yükseltir.
Haydi namaza başlamaya, kılıyorsak daha bir huşu ve şevkle kılmaya…
Haydi…
ANKARA’YA YİNE NUR GELDİ
16 Aralık 2016 Cuma günü Muhterem Hayat Nur Artıran Hanımefendi, Ankara
Sincan Belediyesinin düzenlediği Hz. Mevlana’yı anlama konulu programında
muhteşem bir konuşma yaptılar.
Program sonunda yine görüştük, çok mutlu oldum. Geçen sene olduğu
gibi Nur hocamız Ankara’ya geldiğinde Nur geliyor yani kar yağıyor, bereket getiriyorsunuz. Sağolun
varolun hocam. Sizi seviyorum.
Geçen sene ne yazdığımızı merak edenler okuyabilir:
Celalin Penceresinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder