24 Aralık 2018 Pazartesi

Mesnevi Okumaları – 41 – Vesveseyi Kesen Kılıç


Mesnevi Okumaları – 41 – Vesveseyi Kesen Kılıç


Merhaba sevgili gönül dostlarımız,

Yüce Allah’tan hayırlarla dolu güzel bir HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.


Allah'ın, Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.




Efendim bu hafta yine Hz Mevlana’nın asırlardır Hak aşıklarının gönlüne ılık meltemler estiren Hikmet pınarı bir Kuran tefsiri olan eşsiz eseri Mesnevi’den alıntılara devam ediyoruz.


Şimdi yine sözü çok uzatmadan 41. Mesnevi yazısına başlamak istiyoruz:



ŞEYTANIN VESVESESİNİ KESEN KILIÇ


Bize insanlığımızı kaybettiren en büyük düşmanımız şeytandır.


® O düşman yok mu? O düşman sizin atanıza da kin güttü de, onu yasaklanmış ağacın meyvesinden yemeye teşvik ederek bulunduğu yüksek makamdan (yâni cennetten) zindana (yâni yeryüzüne) sürgün ettirdi.


® O gönül satrancının şahı olan Hz. Âdem'i mat etti de, onu cennetten çıkardı, birçok âfetlere maruz bıraktı.


® Şeytan birkaç yerde Hz. Âdem'le savaşa girdi. Haysiyetini, şerefini kırmak, onu küçük düşürerek yüzünü sarartmak için oyunlar yaptı, nihayet onu yere yıktı.


® Şeytan Âdem gibi bir pehlivana böyle yaptı. Ey âdemoğulları, şeytanı gevşek ve güçsüz sanmayın.


® O hasetçi şeytan, bizim anamızın babamızın şeref tacını, süslü elbiselerini el çabukluğu ile çalıverdi.


® Onları çıplak, hor ve hakîr bir hâle getirdi de, Âdem (a.s.) yıllarca, zârî zârî ağladı.


® Döktüğü göz yaşlarından bitkiler bitti. Hakk'a karşı gelenler, isyan edenler defterine yazıldım diye, ağladıkça ağladı."


® Hz. Âdem gibi büyük bir varlık, şeytan yüzünden saçını, başını yolarsa, onun hilesini sen kıyas et...




® Ey balçığa tapanlar, yâni balçıktan yaratılmış bedenlere gönül verenler, şeytanın şerrinden sakının ve onun başına "lâ havle" kılıcı ile vurun.297


Mesnevi’nin Farsçadan dilimize çevrilmiş en güzel tercümesi olan bu kitapta Sertarik Mesnevihan Hz. Şefik Can (1909-2005) dedemiz bu beyitle ilgili sayfanın altına şu dipnotu yazmış:


297 Hz. Mevlana buyurur: "Şu bedenimiz, şu insan şeklinde görülen maddî varlığımız, bizim gerçek varlığımızın perdesi, yüz örtüsüdür. Aslında biz bütün secde edenlerin kıblesiyiz."


İnsana şeytanın vesvesesi girecek.olursa; "Kudret ve kuvvet ancak Allah'ındır." demek olan mânâsını bilerek, ihlâsla; "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhilaliyyilazîm" diye söylerse, o vakit şeytan def olur gider.


® Ondan sakının, o sizi pusudan görüp durmada; ama siz onu göremezsiniz.



DERTSİZLİK GAFLETE DALDIRIR


Her kış köpeklerin "Yaz gelince kendimize kışın barınmak için bir ev yapalım." diye ahdetmelerinin hikâyesi.


® Kış gelince, sokak köpeği bir köşeye büzülür, kışın soğuğu onu öyle ezer, öyle perişan bir hâle getirir ki:


® "Bu soğuktan kurtulmam için, sığınabilecek taştan bir ev yapmam gerek." diye kendi kendine söylenir. "Bu küçük gövdeme elbette bir ku lübe yapabilirim."


® "Yaz gelince, dişimle, tırnağımla çalışayım, kış için bir taş ev kurayım."


® Fakat yaz gelince; gelişir, kemikleri canlanır, derisi gevşer, hoşlanır.


® O kendisini koskocaman görür de; "Ey efendi, bu iri yarı vücutla sen hangi eve sığabilirsin?" der.


® Sağda, solda yiyecek bulur, semirir, tenbelliğe dalar; karnı tok, sırtı pek, kendine güvenmiş bir hâlde, bir gölgeye çekilir, yatar, uyur.


® Gönlü ona; "Amca!" der, "Gel kendine bir ev yap!" "Fakat iyi ama, bu kalıpla ben, eve nasıl sığabilirim, söyle?" diye cevap verir.


© Ey insanoğlu, sen de bir belâya, bir derde düştüğün zaman, hırs kemiklerin büzülür, incelir, sen de küçülür, kalırsın.


® O zaman, kendi kendine günah ıztırablarından, belâlardan kurtulmak için tevbeden bir ev yapayım da, kışın orada barınayım, dersin.


® Fakat, dertten, belâdan kurtulunca; hırsın artar da, köpek gibi sen de ev yapmak sevdasından vazgeçersin.



DÜŞÜNCELER


Mesnevi’nin 3. Cildindeki bu hikayelerde Hz Mevlanamız, once vesveseyi kesen kılıcı bildirdi, sonra dertsiz insanın gaflete dalacağını ve tövbe ile beladan kurtulacağımızı öğretti. Allah ondan razı olsun.


Bu FA hastalığım dermanımdır. Bu hastalık vesilesiyle bu imana kavuştum elhamdülillah.


Şefik Can dedemizin tercümesinden alıntılar yapmama izin veren, Rahmetli Şefik Can Hocamızın talebesi, yaşayan son Mesnevihan sevgili Hayat Nur Artıran Hanımefendiye çok teşekkür ederiz.


Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak inşallah.

Cenabı Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize nasip etsin.



Celalin Penceresinden




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder