16 Temmuz 2018 Pazartesi

Hikaye: Dürüstlük Kazandırır


Hikaye: Dürüstlük Kazandırır


Merhaba sevgili gönül dostlarımız,


Allah'ın, Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.


Biz üç kardeşiz. Üçümüz de dürüst ve doğruyuz, iyi kalpliyiz elhamdülillah. İnsan karakterinin çoğunluğu anne babadan gelen genlerle belirlenir diyor araştırmalar.


Annesiz ve babasız büyüyen, dünyalığa önem vermeyen annemin, ve iyi kalpli cömert, dürüst babamın merhametli kalpleri genlerden bize geçmiş. Bir de doğru eğitimle perçinlenince…  


Biz üç kardeş hiç yalan nedir bilmeyiz. Annemden para isteyince aç cüzdandan al derdi, üçümüzde almaz, cüzdanı anneme getirir, onun vermesini isterdik. Bu eğitimle büyüdük.


Böyle anne babayı bize nasip ettiğin için Sana sonsuz hamdolsun Allah’ım.


Yeğenlerim de bu dürüstlükle büyüyorlar elhamdülillah.




Efendim bu hafta Radyo 7’de Talha Bora Öge, namı diğer Gölge’nin anlattığı çok hoşuma giden dürüstlük hakkında bir hikayeyi paylaşmak istiyorum.


Dürüstlük her zaman kazandırır Allah’ın izniyle. Şimdi o hikayeyi okuyalım:



DÜRÜSTLÜK KAZANDIRIR: HİKAYE

Gencin birisi Kâbe'de hep, "Ey doğruların yardımcısı olan Allah’ım, Ey haramdan sakınanların yardımcısı olan Allah’ım, Sana hamdü sena ederim" diye dua eder.


Bu durum herkesin dikkatini çeker.  Birisi, (Neden hep aynı duayı yapıyorsun, başka bir şey bilmiyor musun?) der. O da anlatır:


-7-8 sene önce yine Kâbe'de iken içi altın dolu bir torba buldum. Tam 1000 altın vardı. Içimden bir ses Bu altınlarla, şunları şunları yaparsın diyordu.


Hayır dedim kendi kendime, bu benim değil, başkasının malı, kullanmam haram olur dedim.


Bu sırada birisi, "şöyle bir torba bulan var mı?" diye bağırıyordu.


Çağırdım onu, nasıl bir torbaydı, içinde ne vardı diye sordum.


Torbayı tarif etti ve içinde 1000 altın vardı dedi. Al öyleyse torbanı diyerek verdim. Adam torbayı açıp içinden bana 30 altın verdi.

Pazara gittim. Temiz yüzlü genç bir esiri överek satıyorlardı. Gencin temizliği dikkatimi çekti.


Yanlarına gittim, bu köle için ne istiyorsunuz dedim. 30 altın dediler.


Adamdan aldığım 30 altını verip genci satın aldım. Bir iki yıl geçti.


Genç çok çalışkan, çok edepli idi. Onu aldığıma çok memnun olmuştum.


Bir gün onunla giderken karşıdan iki üç kişi geliyordu.. Genç bana dedi ki,


-Efendim, ben Fas emirinin oğluyum. Bu gelenler babamın adamları. Beni buldular. Senden beni satın almak isterler. Sen iyi bir insansın, onlara 30 bin altından aşağıya satma dedi.


O kişiler yanıma geldi, bu esiri bize satar mısın dediler. Satarım dedim. 60 altın verelim dediler. Olmaz dedim. Iyi ama araştırdık sen bunu 30 altına almadın mı? Biz sana iki mislini veriyoruz dediler. Öyleyse gidin pazardan alın dedim.


Artıra artıra 20 bin altına kadar çıktılar. 30 binden aşağı olmaz dedim.


Çaresiz kabul ettiler. Altınları verip, genci alıp gittiler. Ben o 30 bin altınla işyerleri açtım, ticaret yaptım, daha çok zengin oldum.


Bir gün bana arkadaşlar, "çok zengin bir ailenin iyi bir kızı var. Babası yeni vefat etti. Onunla seni evlendirelim" dediler. Ben de "olur" dedim.


Nikah kıyıldı. Deve yükleri çeyizini getirdiler. Çeyiz arasında bir torba dikkatimi çekti.


Kıza, "bu nedir" dedim. "Içinde 970 altın var, babam Kâbe'de bunu kaybetmiş, bulan gence 30 unu vermiş. Kalanını da bana hediye etti, çeyizine koyarsın dedi".


Demekki bulduğum altınlar benim rızkım imiş, vermese idim haram yoldan gelecekti, simdi helal yoldan yine bana geldi.


Bana yardım edip haramlardan koruyan, nice nimetler ihsan eden yüce Rabbime hamd ederim.


***


Bu hikayeyi Radyo 7 programcısı Talha Bora Öge’den dinleyebilirsiniz:




***


“Kalbi dürüst olmadıkça kulun îmânı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz.” ( Hadis-i Şerif ) (Ahmed, III, 198)


“Acı da olsa, doğruları söyleyiniz.” ( Hadis-i Şerif )


Takdirden ötesi yok... Nasipten ötesi yok...


Kaan ile dayısı - 13 Temmuz 2018 Ereğli 


Celalin Penceresinden


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder