Mesnevi Okumaları – 26 – Hastalık Bir Hazinedir
Merhaba
sevgili gönül dostlarımız,
Yüce
Allah’tan hayırlarla dolu güzel bir HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.
Allah'ın,
Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.
Efendim bu hafta yine Hz Mevlana’nın asırlardır
Hak aşıklarının gönlüne ılık meltemler estiren Hikmet pınarı bir Kuran tefsiri
olan eşsiz eseri Mesnevi’den alıntılara devam ediyoruz.
Şimdi yine sözü çok uzatmadan 26. Mesnevi
yazısına başlamak istiyoruz:
HASTALIK BİR
HAZİNEDİR
Hastalık, ağrı, sızı; içinde merhametler bulunan bir
hazînedir.
® Hastalık, ağrı, sızı; içinde merhametler
bulunan bir hazînedir. Deri, ten, beden yıpranınca, bozulunca öz, yâni rûh
tazelenir.
® Kardeşim! Karanlık yere, soğuğa, gama, ıztıraba,
hâlsizliğe, derde sabretmek;
® Âb-ı hayat kaynağıdır, manen mest olmak
kadehidir. Çünkü bütün yücelikler, yüksek ve manevî dereceler; tevazu ve
alçalıştadır.
© Manevî bahar mevsimleri ve çiçekleri,
sonbaharların içinde gizlenmişlerdir. Sonbahar da ilkbaharın içinde saklıdır.
Bu sebeple sonbahar gibi olan hastalıktan, yoksulluktan ürkme!
® Gama ve kedere yoldaş ol, yalnızlığa alış! Yaşadığın
müddetçe uzun bir ömür, yâni ebedî hayat isteğinde bulun! 524
Mesnevi’nin
Farsçadan dilimize çevrilmiş en güzel tercümesi olan bu kitapta Sertarik
Mesnevihan Hz. Şefik Can (1909-2005) dedemiz bu beyitle ilgili sayfanın altına şu dipnotu
yazmış:
524 Bu Mesnevi beyti Fuzûlî hazretlerinin şu
beyitlerini hatırlatıyor:
"Bu âlem kim; gönül kaydın çekersin mihnet ü
gamdır;
Fena ser-menzilin seyreyle kim bir hoşça âlemdir;
Anup tenhalığı kabr içre nefret eyleme zinhar
Tarîk-ı insi tut kim her avuç toprak bir
Âdem'dir."
® Nefsin sana "Bu hastalık, bu ızdırab, bu
yalnızlık kötüdür." diyecek olursa, onu dinleme. Çünkü onun işi hep
tersinedir.
® Sen aklını başına al da, nefsin dileğine aykırı
iş yap. Dünyada bütün peygamberlerin vasiyeti hep böyledir.
ALÇAK NEFSİNİN
DEDİKLERİNİN TERSİNİ YAP
Sonunda pişman olmamak için, yapacağın işlerde danışman, müşavere etmen gerekir.
® Sonunda pişman olmamak, hiç olmazsa az bir
zararla kurtulmak için, yapacağın işlerde müşaverede bulunmak ve danışmak
gerekmektedir.
© Peygamberlerin bu tavsiyelerine karşı ümmetler;
"Kimin ile istişare edelim?" diye sordular. Peygamberler de;
"Kendilerine uyulan akıllı kişilerle." cevabını yerdiler.
® Eğer sen kimseyi bulamaz da kendi nefsine
danışırsan, o alçağın dediğinin aksini yap!
® Nefsin sana; "Namaz kıl, oruç tut!"
diye buyursa bile inanma! Nefis hilecidir. Onun emrinden bir hile doğabilir.
® Yapacağın işlerde nefsine danışmak, ne derse
onun aksini yapmak kemâldir, olgunluktur.
® Eğer nefisle başa çıkamaz ve onun direnmesine
karşı koyamazsan, o zaman hakîkî bir dostun yanına git, onunla uzlaş!'
® Akıl, bir başka akıldan güç, kuvvet kazanır.
Şeker kamışı da şeker kamışından olgunlaşır, güçlenir.
® Ben kendi nefsimden öyle şeyler gördüm ki...
Nefis, büyüsü ile insandan aklı alır da, insan iyiyi kötüyü ayırt edemez olur. 525
Yine Şefik Can
dedemiz sayfanın altına bu beyitle ilgili şu dipnotu yazmış:
525 "Hz. Mevlâna gibi büyük bir velînin de
nefis hilesi, nefis mücâdelesi bulunur mu?" diye şaşmamalı. Yûsuf (a.s.)
nebilerin büyüklerinden olduğu halde; "Ben nefsimi terbiye edemem. Çünki
nefis hakîkaten kötülükle ve şiddetle emreder. Meğer ki Rabbim o nefsin
sahibini esirgemiş ola. Çünki Rabbim çok yarlığayıcı ve çok
esirgeyicidir." (Yûsuf Sûresi âyet 53) buyurmuştur.
Demek ki peygamberlerde de, velîlerde de nefsanî
arzular vardır. Azîz ve eşsiz Peygamber Efendimiz de bir hadîslerinde;
"Şeytan her insanın damarlarında dolaşmaktadır." diye buyurmuş.
Sahabeden biri; "Yâ Resûlallah, senin de şeytanin var mı?" diye
sorunca; "Evet benim de şeytanım var, ama ben onu müslüman yaptım."
diye cevap vermiştir.
® Nefis; suret-i haktan görünür, iyiye doğru
gitmen için sana yeni yeni vaadlerde bulunur. Sonra tutar o vaadleri tevbeleri
binlerce kere bozar.
® Cenâb-ı Hakk sana yüz yıllık ömür bağışlasa,
yine uslanamazsın. Bu nefis seni, her gün yeni bir bahane bulur, aldatır.
® Nefis; soğuk vaadleri, sonunda şeni perişan
edecek arzuları, tatlı dille, güler yüzle, sıcak ve kabul olunacak bir şekilde
söyler ve seni kandırır. O öyle kuvvetli bir büyücüdür ki, insanı büyüler ve
kıskıvrak bağlar.
® Ey Hakk'ın nuru ve ışığı olan Hüsameddin
Çelebi! Gel; sen olmayınca ham kişiler ıslah olmaz, doğru yolu bulamaz, nefsanî
isteklerden kurtulamaz.526
Yine Şefik Can
dedemiz sayfanın altına bu beyitle ilgili şu dipnotu yazmış:
526 Mevlâna'nın Hüsameddin Çelebi'ye karşı
duyduğu sevgiyi, güveni ifade eden bu beyitler çok düşündürücüdür. Hüsameddin
Çelebi Hz. Pîr'in halîfesidir. Cenâb-ı Mevlâna Hakk yoluna girmek isteyenlerin,
terbiyesini Hüsameddin Çelebi Efendi'ye havale buyurmuştu. Bu beyitlerde onun
şahsında insan-ı kâmili görüyor; "Bizi nefsin, nefsanî arzuların saldırısından
ancak sen kurtarırsın." diye iltifatta bulunuyor.
® Ey nefesi denizin nefesinden de kuvvetli olan
Hüsameddin Çelebi! Bir nefis cehennemî alevler saçmaya başladı; onun üstüne
üfle de söndür
DÜŞÜNCELER
Hz. Mevlanamız, Mesnevi’nin
2. Cildinin bu bölümünde bize hastalığın asıl manasını ve nefsin isteklerinin
tersini yapmanın önemini anlattı, Allah ondan razı olsun.
Şefik Can dedemizin tercümesinden alıntılar yapmama izin veren,
Rahmetli Şefik Can Hocamızın talebesi, yaşayan son Mesnevihan sevgili Hayat Nur
Artıran Hanımefendiye çok teşekkür ederiz.
Rabbim hepimizi o nefis yılanından kurtulmamızı nasip etsin
inşallah.
Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak inşallah.
Cenabı Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize
nasip etsin.
Celalin Penceresinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder