Engelli Arap
Stand-Up’çı Komedyen Kız beni ağlattı
Geçenlerde Facebook’ta
dolaşırken ondört dakikalık bir videoya
rastladım. Sürekli titreyen arap kızın harika konuşması isimli bir videoydu.
Önce çok güldüm sonra neden mi ağladım?
Kız, Stand-up gösterisinde
sık sık hastalığının ismini vurgulayıp -Serebral
Palsi- (SP) dalga geçiyordu, kendiyle barışıktı. Hastalığımız benzer olmalı ki, benim gibi konuşması bozuktu...
Serebral palsi (SP), diğer adıyla beyin felci, doğum öncesinde, sırasında veya sonrasında merkezi sinir sisteminin hareket işlev alanlarının hasar görmesinden dolayı oluşan tablodur. Beynin oksijensiz kalması sonucu olabileceği düşünülmektedir.
Amerika’da yaşayan
Filistin göçmeni ailenin kızıydı. Stand-Up
gösterisine şöyle başladı:
Merhaba
benim adım Mysoon Zayid, sarhoş değilim. Ama beni doğurtan doktor öyleydi. Doğumda annemi altı farklı yönden, altı kere
kesmiş, tabi bu arada zavallı ben de boğulmuşum. Sonuçta SP olmuşum.
Bunun
anlamı sürekli titriyorum. Bakın...
(Sandalyeden ayağa kalkıyor ve her eklemi titriyor) Shakira’nın ve Muhammed Ali’nin (Parkinson hastası) birleşimi gibiyim. (Gülüşmeler)
Anlatıklarına
çok güldüm, bana kendi hastalığımla ilgili komik bir anımı hatırlattı:
Çoğunuz biliyorsunuz ben şu an tekerlekli sandalyedeyim. Ben
1994’te işe başladığımda sallanarak duvarlardan destek alarak ve babamın koluna
girerek yürüyebiliyordum. Zaman içinde hastalığım ilerledi ve tekerlekli
sandalye kullanmak zorunda kaldım.
Şimdi anlatacağım olay işe başladıktan birkaç yıl sonraydı :
Her sene yılbaşından bir hafta önce bir otelde, hem yeni yılı,
hem de şirketin kuruluş yıldönümünü kutlamak amacıyla eğlence düzenlenirdi.
Yemekler, meşrubatlar ve isteyene içki servisi de yapılıyordu. Sanırım Aralık
1997 idi. Yine böyle bir eğlenceye katıldık. Gece sonunda otelden
çıkıyorduk....
Ben içki içmem ama hastalığımdan dolayı iki arkadaşımın kolunda
yürüyüp otelden çıkarken, otelin resepsiyon görevlilerinin aralarındaki şu
konuşmasını duydum :
" - Yav adama bak amma içmiş. İki kişinin kolunda
gidiyor. " :))
Evet yazıyı çok uzatmadan
videodaki ağladığım kısımdan bahsetmek istiyorum.
Seyircilere kendisine
üzülmemelerini söyledikten sonra 99
sorunum var, SP sadece birisi, dedi. Filistinliyim, müslümanım, kadınım,
engelliyim ve New Jersey’de yaşıyorum diyerek izleyicileri güldürüp alkış aldı. Devamında:
Bu 11 Eylül’den ve politikacıların
seçim kampanyalarında “Müslümanlardan nefret ediyorum” sloganını kullanmakta
sakınca görmeden önceydi. Birlikte büyüdüğüm insanların inancımla bir sorunu
yoktu. Ama ramazanda açlıktan öleceğimden korkuyorlardı.
Onlara, bana üç ay
yetecek kadar yağım olduğunu açıklardım. (Kiloluydu) Bu yüzden güneşin
doğuşundan batışına kadar oruç tutmak benim için çok kolaydı...
Işte
devamında seyirciler gülüşürken ben ağladım. Çünkü, Filistinli müslüman engelli
kız TV programında tüm Amerikalılara islamı, orucu ve engellileri tatlı diliyle
güldürerek düşündürüyor ve sevdiriyordu.
Ve yaşadığı şehirde
Filistinli göçmen çocuklar için bir dernek kurduğunu anlattı. İnşallah ahirette
engelli olmasına rağmen yaptığı bu büyük işlerin mükafatını alacaktır. Allah razı olsun. Ona çok gıpta ettim.
Hani Peygamber Efendimiz SAV buyuruyor ya:
“Yalnız iki kişiye haset edilir. Biri, Allahın, mal verip hak
yolunda harcamaya muvaffak kıldığı kişi; diğeri de, Allahın, kendisine ilim
verip de onunla amel eden ve bunları başkasına öğreten (yani ilmini infak eden)
kimsedir.”
Burada Efendimiz hasedi, gıpta manasına kullanmıştır. Gıpta
manasına gelen bir diğer kelime de tenâfüs sözcüğüdür ki,
Felyetenâfesil-mütenâfisûn (Mutaffifîn, 83/26) ayeti hayırda yarışmaya
teşvik anlamıyla bunu ifade eder.
Yani insan, ilim sahibi birisinin ilmini neşrettiğini gördüğünde
Keşke ben de böyle olsaydım ve neşr-i hak yapsaydım! duygu ve düşüncesiyle o
kişiye gıpta ile bakabilir. Veya bir kimsenin olabildiğine serveti vardır, bu
kişiye Allah, hem servet, hem de serveti değerlendirme, yani cömertlik
vermiştir. O da malını tebzir derecesinde hak yolunda saçar savurur, îsâr yapar
ve sehâvette bulunur. Bunu gören birisi: Keşke benim de servetim olsaydı da
böyle sarf ediverseydim duygu ve düşüncesiyle o kişi hakkında gıpta edebilir.
Asr-ı Saadette, Ensar-ı Kiram ve Muhacirin-i izam fukarası
(radiyallahu anhüm), Ya Rasulallah! Zengin kardeşlerimiz, bizimle beraber
namaz kılıyor ve oruç tutuyorlar. Ayrıca servet sahibi olduklarından infak da
edebiliyorlar. Bizim ise infak edecek bir şeyimiz yok derler. Allah Rasulü de
onlara namaz tesbihatını tavsiye eder.
Hem
gülmek, hem de ağlamak için Mysoon Zayid’in başından geçenleri anlattığı İngilizce
olan bu videoyu Türkçe altyazılı olarak buradan izleyebilirsiniz:
Celalcelik@gmail.com
Ankara ( Konya-Ereğli )
http://celal1973.blogspot.com/
http://celal1973.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder