Dünyada her insan CGS’dedir
Meryemler Ankara’da yaşıyorlardı. Mehmetçik
Lisesine gidiyordu. Çok çalışmıştı. Nihayet
büyük gün geldi. Sınav yeri olarak gecekondu mahallesinde bir yıkık-dökük
İlköğretim Okulu çıkmıştı.
Üstelik ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin
küçücük sıralarında zor şartlarda sınava girecekti. Ama nasılsa sonunda iyi bir
üniversite ve mutlu bir ömür olmayacak mıydı? Şartlar zorda olsa önemli olan
sınavdı ve önemli olan başarılı olmaktı. Gerisinin aslında çokta önemi yoktu.
Üç saatlik sınav deyip geçmeyin, bir insanın
bütün hayatı bu üç saatlik sınavda belirleniyor. İyi bir iş, kariyer, iyi bir
eş, hatta çocuklar, iyi bir ev ve araba... hatta iyi bir çevre, belki de
başbakanlık, cumhurbaşkanlığı, hep bu üç
saatlik LYS sınavının sonucuna göre belirlenmiyor mu ?
Arkadaşlar,
Bu
dünya hayatı da bir LYS değil mi? Ortalama 60-70 yıllık ömrümüzde,
Yaradan’a karşı kulluk sınavındayız. ÖSS’de veya şimdiki adıyla LYS’de olduğu
gibi herkese aynı sorular, yani kim daha iyi kulluk sergileyecek?
ÖSS’de
kazanç, dünyada rahat bir ömür; dünya hayatı CGS (Cennete geçiş Sınavı) sınavını kazanınca sonu olmayan, ölüm,
yaşlılık, hastalık ve çalışmanın olmadığı ebedi
bir cennet yaşamı... Kaybetme olayı
çok vahim...
Hani demiştik ya, Meryem zor şartlardaki bir
okulda ÖSS’ye girdi diye. ALLAH bu dünya sınavına bazılarını zengin bir ailede,
kimisini fakir, kimini babasız, görme engelli ve benim gibi tekerlekli
sandalyede... gönderiyor.
Eğer dünyanın aslında, o LYS yapılan okul
gibi geçici bir sınav mekanı olduğunu anlayabilsek keşke; aslında herkes bir
gün öleceğini biliyor ama neden böyle hırsla mala, paraya bağlanıyor?
Biz engellilerde hasta
bedenlerimiz ile dünyadaki tüm insanlar gibi sabır ve şükür imtihanındayız. LYS
de engelli, engelsiz tüm öğrencilere aynı sınav olduğu gibi dünya CGS imtihanında
da tüm insanlara soru aynı: HER AN, HER OLAYDA SABIR VE ŞÜKÜR ...
Allah mutlak adaleti ile
tabii ki sabreden, şükreden ve ibadet eden engellilere herkesten daha fazla sevap
veriyor ama bize ayrı muamele yok... Bunu anlasak, engelli oluşumuza
takılmayacağız.
Bu gerçeği anlamanın adına da "iman" diyoruz. YANİ BİZ ENGELLİLER İBADETLER VE NAMAZDAN
MUAF DEĞİLİZ.
ALLAH herkese dünyanın bir sınav oldugunu,
herşeyin ve herkesin bir sonu olduğunu görüp, dünyanın geçici ve fani olduğu
gerçeğini anlamayı nasip etsin. İmanımızı
artırsın.
Geçen
yolda karşılaştığım akraba bir genç meraklı meraklı hastalığımı sordu. Kısaca
anlattım ama hayatımı merak ettiysen diye internet sitesini söyledim.
Genç,
abi çok merak ettim, eve gideyim mutlaka okuyacam, dedi. Kendi kendime dedim o
zaman: İnsanların hayat hikayesini merak ettiğimiz kadar, Allah Kuran’da ne anlatmış diye merak etmiyoruz, HAYRET!
Evinizde
mutlaka vardır, Kur'an-ı Kerim Türkçe
Meali okuyunuz inşallah.
Nelere
vakit ayırmıyoruz ki...
Celal Çelik Ankara
( Konya-Ereğli )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder