1 Temmuz 2019 Pazartesi

Mesnevi Okumaları – 52 – Edep Nedir?


Mesnevi Okumaları – 52 – Edep Nedir?  


Merhaba sevgili gönül dostlarımız,

Yüce Allah’tan hayırlarla dolu güzel bir HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.


Allah'ın, Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.




Efendim bu hafta yine Hz Mevlana’nın asırlardır Hak aşıklarının gönlüne ılık meltemler estiren Hikmet pınarı bir Kuran tefsiri olan eşsiz eseri Mesnevi’den alıntılara devam ediyoruz.


Şimdi yine sözü çok uzatmadan 52. Mesnevi yazısına başlamak istiyoruz:



BU DÜNYA BİR ATEŞ POTASIDIR


Güneş balçık ile sıvanabilir mi?


® Hz. Muhammed de, Ebû Cehil de putlara tapılan yere gitmişti. Fakat birinin gidişi ile öbürünün gidişi arasında büyük fark vardır.


® Biri puta tapılan yere girince, putlar ona secde ederler. Öbürü girince, o, putların önünde başını yere kor.


® Bu şehvetler dünyası, bir puthâhedir. Peygamberler de, kâfirler de bu puthânede bulunurlar.


® Fakat şehvet, pâk ve temiz kişilerin, yâni peygamberlerin ve velîlerin kuludur. Şehvetin ateşi altın gibi saf ve temiz olan varlıkları yakamaz.


® Kâfirler kalp akçe gibidirler. Temiz ve pâk olan erler ise altın gibi olmuşlardır. Bu iki grup da şehvet âlemi olan dünya potasının içindedirler.


® Kalp olan potaya girince hemen kararır, simsiyah olur. Fakat altın potaya girince onun altınlığı meydana çıkar.


® Altın potada, hoş bir hâlde elini sallar, ayağını basar, ateş içinde güler, durur.



BU GÖRÜNEN BEDENİMİZ ASIL VARLIĞIMIZIN YÜZ ÖRTÜSÜDÜR


® Bedenimiz, bu dünyada bize yüz örtüsü olmuştur. Bizim, gerçek varlığımız ise deniz gibidir. Biz, üstümüzdeki bu çerçöpün, bu saman yığınının altında gizliyiz.593


Mesnevi’nin Farsçadan dilimize çevrilmiş en güzel tercümesi olan bu kitapta Sertarik Mesnevihan Hz. Şefik Can (1909-2005) dedemiz bu beyitle ilgili sayfanın altına şu dipnotu yazmış:


593 Hz. Mevlâna Dîvân-ı Kebîr'inds buyurur ki: "Bu görünen şeklimiz, bir yüz örtüşüdür. Bütün secdelerin kıblesi, biziz." Dîvân-ı Kebîr, c. III, 576.


® Ey bilgisiz kişi, din pâdişâhının, yâni velînin, dış yüzüne, dış görünüşüne bakıp da, onu çamurdan yaratıldı diye hor görme. Lânetlenmiş İblis de Hz. Âdem'e böyle bakmıştı.594


Yine Şefik Can dedemiz sayfanın altına bu beyitle ilgili şu dipnotu yazmış:


594 Bu beyitte A'râf Sûresi'nin 12. âyetine işaret var. Mevlâna da şu Dîvân-ı Kebîr beytinde bunu ifâde buyurmuştur: "İblis de Âdem'in şekline, dış yüzüne takıldı kaldı. Hâlbuki o Hakk'tan ayrı değildi."


® Peygamberlerle velîlerin ruhları, mânâları güneş gibidir. O parlak ve sönmez güneşi, bir avuç balçıktan ibaret olan bedenle sıvamak nasıl mümkün olur? Söyle bana.595


Yine Şefik Can dedemiz sayfanın altına bu beyitle ilgili şu dipnotu yazmış:


595 Hz. Ali (k.v.)'nin şu beyitleri de insanın üstünlüğünü haber vermektedir:


"Ey insan, senin ilâcın sendedir. Fakat bilmiyorsun, derdin devası yine sendedir. Ama görmüyorsun. Sen öyle açık ilâhî bir kitapsın ki, harfleri ile gizli şeyler aşikâr, oldu, meydana çıktı."


® Nurun üstüne yüz kere toz, toprak atsan, yine nûr kaybolmaz. Baş gösterir, görünür.


® Saman nedir ki, suyun yüzünü örtsün? Balçık ne oluyor ki, güneşi gizlesin de, göstermesin.



EDEP NEDİR?


Edep; edepsizlerin kabalıklarına sabretmektir.  


® Ey müslüman! "Edep nedir?" dersen, bil ki edep; edepsizlerin her işine, kabalıklarına, kötü sözlerine sabretmekten ibârettir.585


Yine Şefik Can dedemiz sayfanın altına bu beyitle ilgili şu dipnotu yazmış:


585 Şeyh Sadi hazretleri;

"Edep Allah'ın nurundan bir tâcdır. Onu başına koy, nereye gidersen git, huzur bulursun."


"Edebi edepsizlerden öğren." diye bir söz vardır. Aslında kötülüklere sabretmekle insan, manen yıkanır, temizlenir.


Mevlâna'nın bir beytini şöyle naziren tercüme etmişler:

"Şayet rastlamasaydık bizler edepsizlere, Affetmenin zevkini kim. verirdi bizlere."


® Kimi; "Filânın tabiatı pis, huyu kötü." diye şikâyet ediyor görürsen..


® Bil ki, bu şikâyet eden kötü huyludur. Çünkü o kötü huylunun kötülüğünü söylemektedir.,


® Çünkü güzel huylu kişi, kötü huylulara tahammül eden, onların kötülüğünü; görmeyen ye söylemeyen kişidir.


® Ama şeyh, birinin, kötülüğünü söyler, birinden şikâyet ederse, bu şikâyet Hakk'ın emri iledir. Kızgınlıktan değildir.


® Şeyhin kötülükten, kötülerden şikâyeti, şikâyet değildir. Peygamberlerin şikâyeti gibi huyun güzelleşmesi, ruhun ıslâhı içindir.


® Bil ki, peygamberlerin tahammülsüzlüğü, Hakk'ın emri iledir.. Yoksa onların yumuşak tabiatleri (=hilimleri) kötülerin yüklerini de çeker. Yâni onların zulümlerine katlanır.


© Peygamberler, kötülüklere tahammül ede ede tabiatlerini değiştirmişler. Nefsânî huylarını yok etmişlerdir.. Tahammülsüzlük göstermeleri Allah'ın emri iledir.



DÜŞÜNCELER


Mesnevi’nin 4. Cildindeki bu bölümde Hz Mevlanamız, once bu dünyanın bir ateş potası olduğunu ve bu potada eriyen her madenin hakikatini meydana çıkardığını anlattı,  Allah ondan razı olsun.


Evet Hz Mevlanımızın dediği gibi, iyi insanların madeni altın olduğu için, bu dünya denen ateş potasında eriyince sarılığı ortaya çıkarmış. Yani belalar, musibetler, sıkıntılarla sınanınca sabır gösterir.


İkinci bölümde ise Hz. Mevlanamız Edep nedir, bunun hakikatını anlattı.



Hz. Şefik Can dedemizin tercümesinden alıntılar yapmama izin veren, Rahmetli Şefik Can Hocamızın talebesi, yaşayan son Mesnevihan muhterem Hayat Nur Artıran Hanımefendiye çok teşekkür ederiz.


Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak inşallah.


Cenabı Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize nasip etsin.



Celalin Penceresinden


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder