Dünyanın Yaşanmış En Güzel
Aşk Hikayesi
Merhaba
sevgili gönül dostlarımız,
Yüce
Allah’tan hayırlarla dolu güzel bir HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.
Allah'ın,
Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.
Bu
yazımızda, bu hafta 14 Şubat Sevgililer Günü olması dolayısıyla başlıktaki en
güzel aşk hikayesini paylaşmak istiyoruz. Bu
Efendimiz SAV ile Hz Hatice’nin RA aşkı…
AŞK NEDİR?
Aşk
hakkında yaşayan son Mesnevihan sevgili Hayat Nur Artıran Hanımefendi şunları
söyledi:
“Cenab-ı Allah’ın bir kula en büyük lütfu, keremi ona
Aşk’ı nasip etmesidir.“
Kimin gönlüne aşk tohumu düşerse sarmaşık gibi insanın bütün
duygularını sarar, sarmalar. Kimin gönlüne de aşk ateşi düşerse, aşktan gayrı
ne varsa, hepsini yakar yandırır, der aşıklar sultanı Hz. Mevlana…
Aşık olan insanın bütün hayatı sevdiceğine
adanmıştır. Seven insan herşeye sevdiceği ile bakar, onunla görür, onunla
konuşur, hayatındaki herşeyi ona göre ayarlar, çünkü insanın sevdiği mutluluk, huzur içindeyse seven de ancak o zaman
mutlu ve huzurlu olur.
Gerçek
aşkta seven yoktur sadece sevilen vardır. O nedenle sevenin gözü kör kulağı
sağır olur, derler. Yani seven sevdiğinden gayrı
hiç bir şeyi ne duyar ne görür !
Ortada bir adanmışlık vardır, kişinin kendi yoktur, geriye sadece
sevilen kalmıştır. Aşk sevdiğine teslim olmaktır. Aşk sevdiğini memnun
etmektir.
Onun için
Hz. Mevlana bir Divan-ı Kebir beytinde şöyle der; “Aşk, dileği, isteği, yapıp yapmama arzusunu, iradeyi tümüyle
terketmektir.” Bu ilahi aşkın değil, bizatihi aşkın tanımıdır.
Çünkü karşı cinse duyulan beşeri aşk ile Cenab-ı Hakk’a duyulan
ilahi aşk, özü itibari ile aynıdır. Bir kızı veya erkeği sevdiğimizde aslında
biz o yüzün arkasındaki onun yaratıcısını seviyoruzdur çünkü.
Ama bilmeden sadece simaya, surete, şekle takılır kalırız. Aslında
işin hakikatı, bizler sevdiğimizde onu yaratanı görür, onu severiz, onu
yaratana aşık oluruz.
Kamil
insanlar ise, kimi niçin sevdiklerini bildikleri için direk Rabbani aşkın içine
düşerler.
***
ALLAH EFENDİMİZE SAV
AŞK LÜTFETTİ
Bu yüzden
kendimi hep şanslı kullardan sayarım. Ki şimdi ilahi aşka yükseldim
elhamdülillah. Çünkü beşeri aşk, ilahi aşka ulaşmak için basamaktır.
Çünkü bir
sevgili için yanmayan, acı çekmeyen gönül, Yüceler Yücesi Allahı sevmeye yol
bulamaz. İnsan bir kız/oğlanı severek aşk duygusunu yaşamayı öğrenir.
Acizane
şöyle düşündüm, Allah ben gibi aciz, değersiz bir kula Aşk lütfetmişse, en
sevdiği Habibim dediği kuluna da SAV aşk lütfetmez mi?: Elbette, Hz. Hatice.
BU AŞK İLE
İLAHİ AŞKIN ZİRVESİ AŞK PEYGAMBERİ OLDU SAV.
Daha peygamberlik gelmeden gençkende El-Emin (güvenilir) Muhammed
diye anılan Efendimiz SAV ahlakıyla örnek gençti. Tabi Efendimiz o zamanın genç
kızlarını ahlaken kendine uygun
görmüyordu.
Efendimiz SAV, Hz. Hatice’yi yolda, pazarda bir
şekilde görünce, belki gülüşüne, belki gamzesine, belki gözlerine VE TABİ
AHLAKINA vuruldu. Hz. Hatice annemizde Ona SAV vuruldu.
Hz Hatice çok zengindi ama mutluluğu bulamamıştı.
Daha once iki defa evlenen ve biri
vefat, diğeri boşanma ile sonuçlanan Hz Hatice aşık olacağı ve önemlisi ahlaken
düzgün bir eş arıyordu. Çok teklifleri reddetmişti. Ve Allah Onun gönlüne
Efendimizin SAV aşkını düşürdü.
Efendimiz SAV de onu beğeniyordu. Hz Hatice duldu
ama iki sebep evliliğe mani oluyordu.
Efendimiz SAV fakir, Hz Hatice çok zengindi ve
arada 13-15 yaş vardı.
Hz Hatice, bu sebeple utanan Efendimizin SAV
duygularını, arkadaşı Nefise aracılığıyla soruşturuyor, olumlu olduğunu
öğrenince de Efendimizin Ebu Talip ile kendisini istemesini istemişti.
Sonuçta Hz Hatice annemiz Efendimizle evleniyor,
gerçek aşkı buluyordu ve ahlakının güzelliği sayesinde Hz Muhammed’in SAV Allah’ın
elçisi olduğuna ilk inanan ve ilk müslüman, servetini islam yolunda tüketen Hz
Hatice’dir. RA: Radiallahu anha (Allah ondan razı olsun)
Şimdi
internette rastladığımız güzel bir yazıyı paylaşarak yazımızı bitiriyoruz:
Dünyanın Yaşanmış En Güzel AŞK Hİkayesİ
(Not:
Peygamber Efendimiz SAV 25 yaşındayken, kendisinden 13-15 yaş büyük Hz. Hatice
ile evlenmiştir. Ve Hz. Hatice (RA) ile o ölene kadar yirmibeş yıl tek eşli bir
evlilik yapmıştır.
Efendimizin
SAV çok evliliği, 52 yaş sonrasıdır ve pekçok nedenleri vardır. Bu konuda
Google amcadan sorabilirsiniz.)
Ne Leyla diyeceğim size
ne de Mecnun, Ferhad, Romeo vs. vs.. En
güzel aşk hikayesi Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem ile Hatice Validemizin hikayesidir..
Sanır mısınız ki Leyla
ile Mecnun evlenseydi, ya da diğerleri..Aşkları dillere destan olur, günümüze
kadar ulaşırdı?
*Hayır tabii ki!
Belki bir kaç sene sonra
bitecekti.. Yaşanmadığından, kavuşulmadığından hep bunlar... Ama siz bir bakın Efendimizle SAV, Hatice
Validemizin RA aşkına ALLAH için!
Bu, yaşanmış hem de uzun
yıllar boyu yaşanmış bir aşk.. Ahla kissat hub fil alem
Mekke fethinin ilk günü,
o karışıklık, o heyecan esnasında Efendimiz yaşlı bir hanımla karşılaşıyor,
O'nun yanına gelmesini önlemek isteyenlere "Bırakın" diyor
gelsin.. Sırtından abayasını çıkarıp,
hanımın altına seriyor ve birlikte oturup bir saat kadar sohbet ediyorlar..
Aişe Validemiz RA merak
ediyor ve sonrasında;
-- "Kimdi o? Neler
konuştunuz?" soruyor..
Cevaba bakar mısınız;
-- " O, Hatice'nin
arkadaşı idi, eski günleri yad ettik"
Hatice Validemiz vefat
etmiş, aradan yıllar geçmiş, vefayı, sevgiyi, özlemi görüyor musunuz? Ve o hengamede..
Ve Hatice Validemize
bakın;
Yaşı 55..
Efendimiz o sıra Hira
mağarasında, nübüvvetten evvel ibadette.. Her gün O en sevgili'ye yiyecek
taşıyor! Her gün gidiyor ve O'nunla biraz oturuyor..
Hira Mağarasını bilir
misiniz siz? Ne kadar yüksektir ve çıkması ne kadar zordur? Bugün gençler bile
çıkarken ter içinde kalırlar, çok yorulurlar..
Yaşı 55 Hatice Validemizin ve her gün Habibini görmeye gidiyor!
Yine bakınız ki o asil
hanıma, Efendimizden daha yaşlı olduğu için O'na üstüne evlenmesini teklif
ediyor! Düşünebiliyor musunuz?
O'nu öylesine seviyor
ki, sadece O'nu mutlu edeceğini düşündüğü için "Evlen" diyor!
Ama O, reddediyor, asla O'nu incitmek istemiyor.. Hanım'a bakın! Ve sevgisine..
Yine ilk vahiy
geldiğinde O'na nasıl destek olduğuna, yüreğini, malını, canını nasıl serdiğine
bakin.. Ve Efendimizin yüreğindeki
Hatice Validemizin yerini düşünün, çok hadislerde geçer..
Yine Validemizin vefatından
çok uzun yıllar sonra kız kardeşi Hale, Efendimizin evine gelir ve kapıyı
çalar..
Öylesine heyecanlanır ki
O, kapıya koşar, eli ayağı dolaşır..
-- "Neden"
derler..
-- "Hatice'nin çalışı
bu" buyururlar..Ve "Sanırım Hale'dir gelen" derler..
En güzel Aşk
hikayesi budur!
Yaşanmış ama
pörsümemiş, eskimemiş, yepyenidir..
Sallallahu aleyhi ve
sellem….*
**Bizlerin muhterem
Validemiz'den alacağı cok dersler var..
O'na, Onlar'a
benzeyenlere selam olsun..*
***
İnşallah
cennette üç boyut değil, 70 boyutlu bu aşkın filmini izleriz.
“Hz. Muhammed'in mübârek nefesleri ile iki
kapıda açılmıştır, iki dünyada'da duâsı kabul edilmiştir. Ona benzer birisi ne
bu âleme gelmiştir, ne de bundan sonra gelecektir ! “
Hz. Mevlânâ
Celalin Penceresinden
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil