Yeni Bir Başlangıç Yapalım
Merhaba
sevgili gönül dostlarımız,
İster miladi,
ister hicri olsun. Ömür takvimimizden bir yıl daha eksildi.
Yüce Allah’tan
hayırlarla dolu sağlıklı huzurlu güzel bir YIL ve HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.
Yüce Allah'ın, Resulünün SAV ve sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.
Bu haftaki yazımızda geçtiğimiz yıllardaki yeni yılla
ilgili yazılarımızdan bir derleme yaptık.
GEÇEN YIL ALDIĞIM
KARARLAR
Geçen yıl şöyle yazmıştım:
İnşallah yılbaşı gecesi seher vakti, ülkemiz ve mazlum müslümanlar
için çok dua ettik ve ne kadar kaldığını bilmediğim yaşadığımız hayatı düşündük
ve yeni kararlar aldık.
Aldığım birinci karar 2017’de Mesnevi okumaktır. Ve Mesnevi
yazıları yazmaktır.
Bu yıl ikinci kararım; erken yatıp seher vakti kalkıp teheccüd namazı
kılıp baklavalı dua etmeye Allah ömür verdiğince devam etmek…
Üçüncü kararım ise hayatımdan ekmek’i çıkarmak ve az yemek…
ÜÇ KARARI
UYGULADIM
Bu üç
kararı da uyguladım ve Mesnevi hariç diğer ikisini hiç bırakmadım. (Aralık 2017)
Yazdığım
ikinci kitap dolayısıyla Mesnevi okumaya ve yazılarına ara verdik. Çünkü
haftalık yazılar, mailler, ibadetler ve kitap ile vaktimiz kalmıyordu. 1
Mesnevi yazısı ancak yazabildik.
Geçen
hafta ikinci kitap bitti. Şu an yayınevi düzenlemekte… Fakat üçüncü kitap
olayına başladım. Allah ömür verirse bitirirsek yazın (2018) tekrar başlarız
inşallah.
Babam her
gece 5’te uyandırıyor. 9’a kadar sırtüstü yatarak ibadet ediyorum. 4+4+4= 12 rekat
teheccüd namazı ve duası, üveys zikri (salavat hediyesi ve tevhid) , sabah namazı ve
baklavalı dua , arapça Yasin suresi okuma, tekrar üveys zikri, iki rekat işrak
namazı…
Bir yıldır
ağzıma lokma ekmek almadım. Şeker’im normal gidiyor, göbeğim eridi ve bir
yıldır hiç hasta olmadım. Arada simit yiyorum fakat ekmek yemiyorum, ekmeğin
hamuruna eklenen katkı maddelerine güvenmiyorum.
Acizane
çevremdeki insanların sıkça kanser oluşunu ekmek’e bağlıyorum. Çevremde altı
kişi sayabilirim. Bağışıklık sistemini çökertiyor. Farklı bişey yemiyoruzki.
Bütün bunları yapmak isteyenlere acizane örnek olurum belki, diye
anlattım.
Yine daha önceki
yıllardaki güncelliğini koruyan bir yazımızı paylaşmak istiyoruz:
ZAMAN SU MİSALİ
GEÇİYOR
Evet
zaman çok hızlı geçiyor. Zaten Efendimiz SAV
yaşadığımız bu ahir zamanda zamanın
kısalması ve vaktin değersiz hale gelmesi hakkında şöyle buyuruyor:
"Zaman
yaklaşır. Öyle ki, yıl bir ay gibi, ay bir cuma/bir hafta gibi, hafta bir gün
gibi, gün bir saat gibi, saat ise, bir anda yanıp kül olan hurma ağacının dalı
gibi süratle gelip geçer. Ayrıca o zamanda bulunan insanların seviyesi -genellikle- birbirine yaklaşmış olur. Hayırlı işler
yapmamakta, kötülük yapmakta insanlar aynı düzeyi paylaşmış olur." (İbn Hacer, 13/16)
1973 doğumluyum. Hastalıklarım,
onaltı yıl çalışıp emekli olmam, yaşadığım sevinçler, acılar herşey bir hayal
gibi geçti.
Yani
demem o ki sevgili arkadaşlarım, hızla kaçınılmaz
son olan ölüme yaklaşıyoruz. Aslında klasiktir ama ben de söyleyeyim, insan
geçen bir yılda neler yaptığını düşünüp, bir iç muhasebe yapmalıdır.
Önümüzdeki
yıl içinde ölebiliriz, her günü bu son
günümüz olabilir diyerek yaşamalıyız. Ölüme hem manen hem madden hazırlıklı
olmalıyız. Ben sevgili Efkan Vural hocama vasiyet sayılabilecek bir word
dosyasını gönderdim.
Geçen
yaz Ereğli’deyken kendimi çok yorgun hissediyordum. Namazlarımı kılarken belki
bu son namazım diye huşu ile kılıyordum. Sabah namazlarında baklava yiyerek (ağlayarak) dostlarıma
40-50 dakika dua ediyordum...
15
eylülde Ankara’ya döndük, ama ben bu seferde belki bahara yeniden Ereğli’ye
dönemem diye aynen huşu ile
namazlara ve duaya devam ediyorum hamdolsun...
Evet
Efendimizin SAV dediği gibi zaman su
gibi akıyor. Allah bizi bu dünyaya gönderirken elimize verilen sermayemiz, ömür dakikalarıdır. Ben
yapacağım çok şeylere vakit bulamıyorum. Sermayemiz olan yıllar süratle
geçiyor.
Oysa
daha namaza başlayacak, umreye
gidecektik, apartmanımızın bahçesinde dostlarımıza ve akrabalarımıza iftar
verip, yasin okutacaktık, vs...
Ama
dostlarım henüz hayattayız, bunların
hepsini de yapabiliriz. Bu gece tefekkür edelim ve yeni yıl için kararlar
alalım. Yepyeni bir sayfayı daha
açıyoruz...
Gelin
içkiye, sigaraya, haramlara tövbe edelim, namaza başlayalım. Kılıyorsak daha
huşu içinde kılmaya çalışalım, birbirimize
bol bol dua edelim.
GELİN TÖVBE EDELİM
Peygamberimizin SAV
hadisini biliyorsunuz: "İslâm
kendinden önceki şeyleri söküp atar..." [ Taberânî ile Beyhakî ]
Bir ateist veya Hristiyan bir kimse Müslüman olduğunda, hayatı
boyunca işlediği bütün günahları silinip sıfırlanıyor...
Bakınız bu ayette Rabbimiz ne diyor:
Bakınız bu ayette Rabbimiz ne diyor:
“Ancak şu
var ki dönüş yapıp (tövbe edip) iman edenler güzel ve makbul işler işleyenler bundan müstesnadır.
Allah onların kötülüklerini iyiliklere, günahlarını sevaplara çevirir. Çünkü
Allah gafurdur, rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur). “ [Furkan
suresi, 70.ayet]
Esprili dille söylemişti bir hocamız: Allah inanmayana bu kıyağı yapıyor da, tövbe eden Müslümana yapmaz mı hiç? Elbette yapar, hem de günahları resetlemekle kalmıyor, tövbesinde samimi olup tövbeli halini korursa, o günahlar sevap hanesine kaydırılıyor...
Bu yeni yıl için yeni kararlar alalım. Altından kıymetli ömür dakikalarımızı boşa geçirmeyelim. Günahlarımız sıfırlansın diye samimiyetle tövbe edelim, tertemiz bir sayfa açalım.
Namaz, Kuran okumak, düşünmek, zikir, dua, faydalı kitaplar okumak,
sohbet dinlemek gibi faydalı işlerle zamanımızı süsleyelim inşallah...
Bize
birşey katmayan film, eğlence, dedikodu programları, diziler
ve maçlarla vaktimizi tüketmeyelim. Yeri gelmişken söyleyeyim, ben haftada bir
dizi film ve bir maç izlerim. Yani demem o ki, tüm zamanımızı böyle harcamayalım.
Ömür
sermayemizden bir sene sayfası daha kapandı.
Yepyeni
bir yıla başlıyoruz. YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPALIM.
Bugüne kadar hep resmimi gördünüz, Bu kısa videoda bir cümle sesimi duyun. (Bu videoda sesim net fakat FA hastalığımdan uykusuz, yorgun ve oruç olunca konuşmam çok bozuluyor.)
Yüce Allah’tan hayırlarla dolu sağlıklı güzel bir YIL geçirmenizi niyaz ederiz.
Celalin Penceresinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder