29 Ekim 2014 Çarşamba

Hz. Ali’de görüşürüz


Hz. Ali’de görüşürüz


 

Başlıktaki sözü sevgili Efkan Vural hocam fakirinize her hafta söylüyor. Bunun hem batıni, hem de zahiri manası var. Yani hem anlaşılan anlamı, hem de derin iç anlamı...

 


Efendim, Allah, bendenizi, zorlu geçen bir çalışma hayatının ardından, nihayet 2010’da emekliliğe ulaştırdı. Temmuz 2010’da engelli kadrosundan emekli oldum hamdolsun...

 

Evde boş oturup TV izlemekle sıkılıp yoruluyorum. Rabbimizin bir Kuran ayetinde dediği gibi, kendimi yeni bir işe verdim ve sıkılmak bir yana vaktin ne çabuk geçtiğini anlamıyorum... 

 

“Evet, her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. O halde (bir iş ve ibâdeti) bitirip boşaldın mı, hemen (ikinci bir iş ve ibâdete) başlayıp yorul. Hep Rabbine yönel, O’na yaklaş! ” (İnşirah suresi, 6,7,8. ayet)

 

Evet aslında bu çift maaşlı bir iş :) İşim haftada iki yeni yazı yazmak ve değerli yazıları arşivlemek. Acizane şu ana kadar 228 yazımızı yayınladık. Ayrıca sevdiğim yazılar isimli diğer blogumuzda 1280’in üzerinde beğeniyle okunan yazı ve hikayeler yayınladık.

 

Aslında demem o ki; insan boş boş oturmakla, sürekli yatmakla dinlenemiyor. Kendinize bir hobi edinin. Yazı, şiir yazmak, ağaç dikmek, çiçek yetiştirmek, bir müzik enstrümanı çalmak, vs gibi... 

 

Geçen şöyle bir söz okudum; yukarıdaki ayette geçen, Rabbimizin, o halde bir işi bitirince, hemen başka bir işe başla, tavsiyesinin hikmetini, yani gizli nedenini anladım:

 

“İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür durur.” (İbn-i Haldun)

 

Merak ettiniz nasıl çifte maaş diye, dimi? Birincisi, Allah yazılarımdan dolayı inşallah sevap maaşı veriyor. Yazılardan etkilenip namaza başlayan ve günaha tövbe edenler oluyor...

 

Bazen böyle mailler alıyoruz. İkincisi, aldığım emekli maaşımı sanki yazılar için aldığımı kabul ediyorum ve iki yıldır yazı yayınlamayı hiç aksatmadım. 

 

Evet konuya dönersek, babam emekli olduktan sonra, beni her hafta Cuma namazına götürüyor. Camiye girerken ıslak bezle tekerlekli sandalyemin tozlanan tekerlerini siliyor. Allah ebediyyen razı olsun.

 

Naçizane bendeniz, her Cuma sabahı, cep telefonumun rehberindeki 100’ün üzerinde sevdiğim dostlarıma, Hayırlı cumalar mesajı gönderiyorum. Ve ayrıca üç candostumu telefonla arıyorum.

 

Bu üç dostumu önceki yazılarımda anlatmıştım. Birincisi Efkan Vural hocamdır. Ve diğer dostlarım Ali Kırmızıgül bey ve Aydın Kaynarca beydir.

 

Efkan Vural hocam mahallemizdeki bir lisede yöneticidir.. Hocam, okulunun yanında cami olmasına rağmen, sırf beni görüp muhabbet etmek için arabasıyla, her hafta Hz. Ali camiine gelir. Allah razı olsun hocam, sizi çok seviyorum.

 

İşte Cuma sabahları telefondaki görüşmeyi bitirirken “Celal, hadi hayırlı cumalar, Hz. Ali’de görüşürüz” , der. Yani, Hz. Ali camisinde Cuma namazında buluşuruz, demek istiyor.

 

Birkaç hafta önce Aydın Kaynarca bey dostum fakirinizin ismini yazdırdığı bir Fenerbahçe forması hediyesiyle bize ziyarete geldi. Allah razı olsun O gün, Aydın beyle beraber Fenerbahçe formasıyla Cuma namazına gittik.

 


Hz. Ali camisinin Trabzon’lu genç imamı biz kapıdan girerken oradaydı. Beni görünce; o formayla kıldığın namaz kabul olmaz ama :) , diye takıldı, gülüştük.

 

Cuma namazından çıkınca Efkan hocam, Aydın bey, babam ve ben ayaküstü biraz sohbet ettik. Sohbet sonunda Efkan hocam okula dönmek için müsade istedi ve şunu dedi:

 

 

“Dünyada Hz. Ali’de toplandığımız gibi, inşallah cennette de Hz. Ali’de buluşuruz. Burada muhabbet ettiğimiz gibi, Allah cennette de Hz Ali’nin sarayında buluşup sohbet, muhabbet etmeyi nasip etsin... Dolayısıyla inşallah Peygamber Efendimizle de SAV görüşürüz. Hz. Ali (RA) O’nun damadı ya... “

(Batıni manası)

 

 

AMİN... AMİN... AMİN...

 

 

Celalin Penceresinden

 

 

2 yorum:

  1. Can-ı gönülden amin diyor, Hz. Ali (Ra) sarayında toplandığınızda aranızda bulunmayı ve muhabbetinizden müstefid olmayı Rabbimden niyaz ederim. Bülent Yolcu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. amin sevgili Bülent hocam, ne güzel olur inşallah... sizi seviyorum

      Sil