30 Temmuz 2014 Çarşamba

Affet ki afolasın


Affet ki afolasın


 

Allah çok affedicidir. Öyle ki, yıllar boyu günah işliyoruz, ibadet yapmıyoruz. Kuran’da onlarca ayette belirttiği gibi samimi bir tövbe ile bağışlıyor, hatta meleklere  bile unutturuyor.

 

Rabbimiz biz kullarınında affedici olmasını istiyor. Peygamber Efendimiz’de SAV, Merhamet etmeyene merhamet edilmez, buyurmuştur.

 

“O müttakîler ki bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, kızdıklarında öfkelerini yutar, insanların kusurlarını affederler. Allah da böyle iyi davrananları sever. “ (Ali İmran suresi, 134.ayet)

 


 
Bizler aslında affederek karşımızdakine iyilik yaptığımızı düşünürüz. Aslında affetmek insanın kendine yaptığı bir iyiliktir. Nasıl mı? Şu hikayeye bakın:

 

***

 

Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur:

 

- "Bir hayat deneyimine katılmak istermisiniz?" Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler.

 

- "O zaman" der öğretmen. "Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin." Öğrenciler bunu da yaparlar.

 

- "Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!"

 

Öğrenciler, bu işten pek birşey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:

 


- "Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun."

 

Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen, kendisine "Peki şimdi ne olacak?" der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:

 

-         "Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız.

 

Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde hep yanınızda olacaklar."

 

Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar:

 

- "Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor."

 

- "Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, insanlar tuhaf bakıyorlar bana artık. Hem sıkıldık, hem yorulduk?"

 

Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:

 

- "Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. ...

 

Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, halbuki affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir."

 
***

Bayramda hala dargın olanlar var mı? Peygamber Efendimiz SAV, üç günden fazla mümin kardeşine dargın duran mescidimize yaklaşmasın, diyor...

 


 

 

1 yorum:

  1. Celal Bey
    Çok hoş örneklerle gerçekten çok değerli olan hayatı gerektiği gibi yaşayabilmeyi anlatıyorsunuz.
    İnşallah uyanık olsak da bu tarz kıssaları ihtiyacımız olduğu her anda hatırlayabilsek ve uygulayabilsek.
    Gönlünüze sağlık
    Sevgilerle
    Galip

    YanıtlaSil