Bu Temizliği Kim
Yapıyor?
Ben pek televizyon izlemiyorum. Ama sürekli
radyo dinliyorum. Çeşitli radyolarda, bazen müzik bazen dini sohbet dinliyorum.
Hatta akşamları bile yatarak televizyon yerine radyoyu açıyorum.
Geçen Çarşamba akşamı yattığım yerde yatsı
namazını kıldıktan sonra 21:25 civarında Dost Fm’i açtım. Çınaraltı diye bir
programı dinleyince takıldım kaldım. Zaten Dost Fm, uydudaki Dost Tv ile aynı
yayını yapıyormuş. Sanırım Dost Fm sadece
Ankara’da...
Şimdi o programda dinlediklerimden aklımda
kalanları yazmak istiyorum:
Hayal edin, yüzyıllar önce yaşayan cahil bir çoban, bu
yüzyıla geliyor ve evimize misafir oluyor. Diyelim ki salonda oturuyor.
Oturduğu yerden mutfak görünüyor. Ve çalışmakta olan elektrik süpürgesini
görüyor. Ama sadece süpürgenin borusunu görüyor. Düşünün süpüren kişiyi görmüyor.
Hayali bu kişiye sorsak ne oluyor orada diye;
bize der ki, biri yerdeki pislikleri
temizliyor. Süpürgeyi
getirip göstersek ve sorsak, bu boru yapıyor olmasın?
Olur mu? Bu temizliği yapan bu olamaz, çünkü hayat
sahibi olması lazım. Kudret sahibi olması lazım. İlim sahibi olması lazım.
İrade ve hikmet sahibi olması lazım. Bu borunun ilmi yok ki nasıl
temizleyeceğini bilsin. İradesi yok ki temizlik yapmayı seçsin. Bu boru canlı
değil ki gücü olsun.
Şimdi o süpürgeyi bırakıp kainatı düşünelim.
Ömrünü tamamlayan yıldızlar, kara delikler tarafından aynen bir elektrik süpürgesi gibi vakumlanıyor. Atmosferimiz,
göktaşlarını ve güneşin zararlı ışınlarını eritiyor.
Ben küçükken düşünürdüm. Milyarlarca hayvan
var, binlerce yıldır ölen
hayvanların cesetleri nerede acaba? Denizde et yiyen balıklar, karada ise akbabalar,
kartallar, solucanlar, karıncalar, kurtlar gibi hayvanlar temizlik işçisidir.
Ve toprağın yüzeyinde yapraklar ve koku yapan
atıklar, dönüşüm makinesi gibi toprağa karışır. O çirkin görünüşlü gübreler ve
yaprak kalıntıları bir dahaki senenin çiçek ve meyveleri olur.
İnsan vücudunda da alyuvarlar ve akyuvarlar, hücreler içindeki atık maddeleri dolaşarak temizlerler. Aynı bir çöp arabasının bütün sokaklardaki çöpleri toplaması gibi. Ve aldığımız nefes, kandaki karbondioksiti dışarı atarak kanımızı temizler. Soluduğumuz havayı da ağaçlar fotosentezle temizler.
İnsan vücudunda da alyuvarlar ve akyuvarlar, hücreler içindeki atık maddeleri dolaşarak temizlerler. Aynı bir çöp arabasının bütün sokaklardaki çöpleri toplaması gibi. Ve aldığımız nefes, kandaki karbondioksiti dışarı atarak kanımızı temizler. Soluduğumuz havayı da ağaçlar fotosentezle temizler.
Bir arkadaşım Dikmen’de oturuyor. Akşamları
Kızılay’a bakıyor. Egsoz gazlarıyla Kızılay’ın üstünü kara bir duman kaplarmış.
Sabah namazında yine camdan bakarmış. Pırıl pırıl gökyüzü, yıldızlar görünürmüş.
Rüzgar, geceleri şehrin üstündeki havayı temizliyor. Yağmur, her
canlının su ihtiyacını karşılaması yanında aynı zamanda sokakları, bitki ve
ağaçları yıkar, temizler.
Kainattaki bu temizliğe
binlerce örnek verilebilir.
Akılsız, şuursuz bir hücre, rüzgar, karınca, yağmur,
kara delik, bir ağaç vs... Tabi ki böyle sistemli bir temizliği kendi başına
yapamaz. Demek ki, onlara temizleyin emrini veren ve bu temizliği nasıl
yapacağını öğreten biri var.
O da sonsuz ilim,
kudret, hikmet, irade, merhamet, hayat sahibi ALLAH’tır.
Sohbetin başına dönersek, o cahil kişi bile
temizliği akılsız, şuursuz, iradesiz, kudretsiz, ilimsiz, hayatsız o borunun
yapamayacağını söyledi. Kainattaki bu sistemli, düzenli, mermametli temizliği
Allah’ın emrindeki rüzgar, yağmur, hücre, karınca, kara delik, ağaç gibi
sebepler yapıyor diyenlere nasıl akıllı denebilir?
Bu âlem sarayındaki
paklık, sâfilik, nuranîlik, temizlik “KUDDÜS” isminin tecellisinden geliyor. (Allah’ın
99 mübarek isminden biri)
Celal Çelik
Ankara ( Konya-Ereğli )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder