Hangi Tarikat veya
Cemaattensin?
Allah’ın beni hidayete erdirmesinden sonra, yani
uzay okyanusunda yüzen dünya gemisine neden bindirildiğimi hatırladığım zaman,
kendimce bir araştırmaya girdim.
Farklı mezhepler, farklı tarikatlar ve değişik cemaatler
vardı. İslam dini tek değil miydi, bu ayrılığın sebebi neydi. İlahiyatçı dostum Efkan Vural hocama
sordum.
Celal, mezhep, tarikat; arapça yol demektir. Amaç,
Allah’ın rızasını kazanmaktır.
Yüz olarak
birbirinin birebir aynı insan hiç yokken, düşünce
yapısı olarak da birbirinin aynısı insan hiç yoktur. Her insan karakterine uygun bir yolla Allah’a
ulaşabilir.
Onun için Necmeddîni Kübrâ
Hazretleri buyurur ki: “Allâh’a giden
yollar, mahlûkların nefesleri kadar çoktur.”
Tarikatlar, bu amacımıza hızlıca ulaşabilmek için
nefsin terbiye metodlarını ve çeşitli ibadet ritüellerini bir sisteme oturtmuş dini
topluluklardır, dedi.
Mesela burası Ankara. Ankara’ya nasıl ulaşırsın?
İsteyen İstanbul yolundan, isteyen Samsun yolundan, isteyen Eskişehir yolundan
veya Konya yolundan şehre girebilir.
Ya da isteyen trenle veya uçakla gelebilir, diye
ekledi. Hmm, Anladım hocam.
Peki, ben de bir tarikata girmeli miyim? dedim.
Hayır Celal, bu devirde artık gerekmez.
Eskiden internet, kitap, radyo, TV, vs. yoktu,
insanlar dini bilgileri bir mürşitten alıyorlardı.
Celal, sana dini bilgileri güzelce öğrenmen için
bir tavsiyem ve uyarım olacak; Bol bol kitap oku, çok sohbet dinle… Ama, …
Ama kitap alırken, radyo, TV ve internetten
sohbet dinlerken tek ölçün şu olsun;
Bir insan, Kuran ve hadislere uygun konuşmuyor ve
anlattıklarını yaşamıyorsa, onun kitabını okuma ve sohbetini hemen kapat.
Bir
insanın havada uçması veya suyun üzerinde yürümesi önemli değildir.
Önemli olan, o kimsenin Kur’an ve sünnete uymasıdır.
Çünkü Peygamber Efendimiz SAV buyuruyor ki: “Ben size iki emanet bırakıyorum. Onlara
sımsıkı sarılın. Onlar: Kuran ve sünnetimdir.”
Evet, Efkan hocamın bu tavsiyesini yıllardır
tutuyorum. Balarısı gibi her çiçekten öz topluyorum. Ehli sünnet pekçok alimin
sohbetlerinden hergün yeni bilgiler öğreniyorum.
Namaz kıldığımı bilen ve Facebook’ta paylaştığım
resim ve videoları gören bazı arkadaşlar, beni bir cemaatten sanıyorlar ve; Sen
hangi tarikat veya cemaattensin, diyorlar.
Onlara şunu derim:
Lütfen önyargınızı kırın. Paylaştığım resimdeki
söz, Nakşibendi tarikatının bir kolunun lideri rahmetli Prof. Dr. Mahmut Esad
Coşan Hocaefendiye (1938-2001) ait bir sözdü.
Dünkü paylaştığım video ise, Bediüzzaman Said
Nursi’nin (1876-1960) eseri Risale-i Nur’da geçen bir konuyu müzakere eden Nur
talebelerinin sohbetindendi.
Bunlar, Hz. Mevlana ve benzer daha pekçok ehli
sünnet alimin sözlerini paylaştım.
Evet, balarısı
gibi her güzel çiçekten temiz bir öz topluyorum. Fakat ben hiçbir cemaate
girmedim, ki zaten giremem; Ben yattığım yerde namazını kılan yatalak bir
engelliyim.
Suizan ederek günaha girmeyin. Ünlü fizikçi
Einstein, “İnsanların önyargılarını
yıkmak, atomu parçalamaktan daha zordur”, der.
Celalin Penceresinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder