21 Ocak 2019 Pazartesi

Mesnevi Okumaları – 43 – Hz. Hamza Neden Ölümden Korkmuyordu?


Mesnevi Okumaları – 43 – Hz. Hamza Neden Ölümden Korkmuyordu?


Merhaba sevgili gönül dostlarımız,

Yüce Allah’tan hayırlarla dolu güzel bir HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.


Allah'ın, Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.





Efendim bu hafta yine Hz Mevlana’nın asırlardır Hak aşıklarının gönlüne ılık meltemler estiren Hikmet pınarı bir Kuran tefsiri olan eşsiz eseri Mesnevi’den alıntılara devam ediyoruz.


Şimdi yine sözü çok uzatmadan 43. Mesnevi yazısına başlamak istiyoruz:



HZ. HAMZA NEDEN SAVAŞA ZIRHSIZ GİRDİ?


Hz. Hamza'nın zırhsız savaşa girmesi.


® Hz. Hamza, ömrünün sonlarında, düşman saflarına zırhsız girer, kendinden geçmiş hâlde savaşa atılırdı.


® Göğsü, kolları, bedeni açık, yâni zırhsız bir hâlde kendini düşman safına, kılıçların önüne atardı.


© Halk; "Ey peygamberin amcası! Ey saflar yaran arslan! Ey yiğitler pâdişâhı! Sen Allah'ın buyruğunda, 'Kendinizi tehlikeye atmayın.' 361 âyetini okumadın mı?


361 Bakara Sûresi 195.ayetine işaret var.


® O hâlde neden savaş meydanında, kendini böyle tehlikeye atıyorsun?" diye sordular.


® "Sen genç iken, sağlam iken, gücün kuvvetin varken düşman safına zırhsız girmezdin.


® Şimdi ihtiyarladın, zayıf düştün, belin büküldü ama, tedbirsiz olarak düşmana atılıyorsun.


® Hiç bir şeye aldırmıyorsun. Bir kılıç ve bir mızrakla savaşa giriyor, sanki kendini imtihana çekiyorsun.


® Kılıç duygusuzdur, ihtiyara saygı göstermez, acımaz; kılıçta, okta insanı ayırdetmek hassası yoktur."


® Bir şeyden haberleri olmayan dostlar, onun durumuna üzülenler, gayret ve sevgilerinden ötürü, ona böyle öğüt veriyorlardı.


® Hz. Hamza dedi ki: "Ben genç iken, ölümü bu dünyaya veda etmek gibi görürdüm.


® Ölüme doğru kim isteyerek gider? Ejderhanın önüne kim çıplak çıkar?


® Fakat Hz. Muhammed'in nuru sayesinde ben şimdi bu fânî dünyaya bağlı ve ona boyun eğen değilim.


® Ben duyguların ötesine çıkıyorum da, hakikat şahının ordugâhını, Hakk nuru ve askerleri ile dolu görüyorum.


® O ordugâhda çadırlar çadırlara bitişmiş, ipler iplere sarılmış. Allah'a şükürler olsun ki beni gaflet uykusundan uyandırdı.


® Ölüm kimin gözünün önünde tehlike olarak görülürse 'Kendinizi tehlikeye atmayın.' âyeti onun içindir.


® Fakat birisinin nazarında ölüm, hakikat kapısının açılmasına sebep o-lursa, ona; 'Haydin, çabuk ölün.' emri gelir.


® Ey ölümü görenler; uzaklasın, kaçışın, sakının. Ey haşri, dirilmeyi görenler; çabuk olun, buraya koşuşun.


® Ey Allah'ın lûtfunu görmüş olanlar; ferahlanın, içiniz rahatlasın. Ey kahır görenler; siz de üzülün, dertlenin."



ÖLÜMÜ NASIL GÖRÜYORSAK ÖLÜM BİZİ ÖYLE KARŞILAR


Oğul, herkesin ölümü kendi rengindedir.


® Kim ölümü Yûsuf gibi güzel gördü ise, canını feda etti. Ölümü kurt gibi gören sapıtır, doğru yoldan çıkar.    


® Oğul, herkesin ölümü kendi rengindedir. İnsanı Allah'a kavuşturduğunu düşünmeden ölümden nefret edenlere, ölüme düşman olanlara, ölüm korkunç düşman gibi görünür. Ölüme dost olanların karşısına da dost gibi çıkar.


® Ayna beyaz yüzlü Türk'ün karşısında hoş renklidir. Siyah bir zencinin önünde ise, simsiyahtır.


® Ey ölümden korkup kaçan can, işin aslını, sözün doğrusunu istersen, sen ölümden korkmuyorsun, sen kendinden korkuyorsun.


® Çünkü ölüm aynasında görüp ürktüğün, korktuğun, ölümün çehresi değil, senin kendi çirkin yüzündür. Senin ruhun bir ağaca benzer. Ölüm ise o ağacın yaprağıdır. Her yaprak ağacın cinsine göredir.


® O yaprak iyi ise de, kötü ise de, senden bitmiş, çıkmıştır. Nasıl ki hoş olsun, hoş olmasın, senin gönlüne gelen, her hayâl, her düşünce senden, senin kendi varlığından gelmiştir.


® Eğer sana bir diken batmış ise, bir dikenle yaralanmış isen, o dikeni sen dikmişsindir. Eğer ipekli elbise içinde isen, o kumaşı sen kendin dokumuşsundur.



DÜŞÜNCELER


Mesnevi’nin 3. Cildindeki bu bölümde Hz Mevlanamız, ölümden korkmanın aslı kendi amellerimizden korkmamızdır, biz iyi isek ölümde bize güzel görünür. bunu  anlattı. Allah ondan razı olsun.




Şefik Can dedemizin tercümesinden alıntılar yapmama izin veren, Rahmetli Şefik Can Hocamızın talebesi, yaşayan son Mesnevihan sevgili Hayat Nur Artıran Hanımefendiye çok teşekkür ederiz.


Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak inşallah.

Cenabı Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize nasip etsin.



Celalin Penceresinden


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder